Burdur Başsavcı: Delili Yeterli Olmayan Hiç Kimse Cezaevinde Değil

- BURDUR Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan, FETÖ/PDY soruşturmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, "İnanmadığımız, bu örgüte temas etmediğini, örgüt üyesi olmadığını düşündüğümüz hiç kimse cezaevinde değil. Delili yeterli olmadığını düşündüğümüz hiç kimse cezaevinde değil" dedi.
Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun yaz kararnamesiyle Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı'na atanan Burdur Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan ilde yürütülen FETÖ/PDY soruşturmaları hakkında bilgi verdi. Ülkenin zor dönemden geçtiğini söyleyen Doğan, FETÖ/PDY soruşturmaları başladığı zaman yaptığı ilk açıklamada "Kurunun yanında yaş da yanmayacak. Bunun teminatı da Burdur Cumhuriyet Başsavcılığıdır" dediğini hatırlattı. Doğan, "Bugüne kadar 2 bine yakın kişi hakkında soruşturma açtık ve delili olmayan hiç kimseye soruşturma açmama kararlılığıyla bu soruşturmaları açtık. Kesinlikle hiçbir ihbar dilekçesiyle kimseye soruşturma açmadık, onları ön araştırma ve soruşturmalarla değerlendirdikten sonra o kişinin örgütle bağlantılı olduğuna kanaat getirdiysek öyle soruşturma açtık" dedi.
'YANLIŞ YAPTIĞIMIZI DÜŞÜNMÜYORUZ'
Bu titizliğe rağmen rakamların çok yüksek olduğuna işaret eden Sadi Doğan, "Şu an Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı görevini bırakıyorken gönül rahatlığıyla şunu söyleyebiliriz, cezaevinde bulunan yaklaşık 300 civarında kişi var. İnanmadığımız, bu örgüte temas etmediğini, örgüt üyesi olmadığını düşündüğümüz hiç kimse cezaevinde değil. Delili yeterli olmadığını düşündüğümüz hiç kimse cezaevinde değil. Tutuklu olanların tamamı yüksek deliller ve cumhuriyet başsavcılığımızca oluşan yüksek kanaatle cezaevinde. Dolayısıyla kamuoyunda 'kurunun yanında yaş da yanıyor, haksız şekilde insanlar gözaltına alınıyor' algısının bir kenara bırakılması gerekiyor. Allah'ın izniyle bu konuda bir yanlış yaptığımızı düşünmüyoruz. Yanlış yaptığımızı düşündüğümüz herkesi hakkını teslim ederek, tahliye ederek gönderdik" diye konuştu.
'YAZILI KAYITLARA ÇOK AZ ULAŞILDIĞINI GÖRDÜK'
Kamuoyunun tartıştığı konulardan birinin de itirafçılık müessesesi olduğunu vurgulayan Doğan, şöyle dedi:
"Bu örgüt 28 Şubat sonrası kendisine yönelik benzeri bir problem yaşayacağını düşündüğü için yazılı bir delil bırakmama konusuna dikkat etti. Bunu yıllarca araştırdık, biliyoruz. Yaptığımız bütün soruşturmalarda Türkiye genelinde yazılı kayıtlara çok az ulaşıldığını gördük. Bu örgütü çözümlemede en önemli delillerimizden birisi, örgütün içerisinde olan ve yapılan iş nedeniyle pişmanlığını dile getiren insanların bize yüksek duyarlılıkla verdiği ifadelerdir."