Çankaya Köşkü'ndeki cumhuriyet resepsiyonunda gazetecilerin sorularını cevaplandıran Sezer'in, anayasaya göre Cumhurbaşkanı'nın, milletvekillerinden birini hükümeti kurmak üzere görevlendireceğini hatırlatarak, "Cumhurbaşkanı seçimi yapmayacak da milletvekili olmayan genel başkan mı seçecek başbakan adayını?" şeklindeki açıklaması yeni bir tartışma başlattı.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki görevinden istifa ederek AK Parti'den İstanbul 2. bölge milletvekili adayı olan Prof. Dr. Burhan Kuzu, Cumhurbaşkanı Sezer'in ilke olarak doğru, zamanlama olarak yanlış yaptığını savundu.
Prof. Dr. Kuzu, "Seçimlere 3-4 gün kala Cumhurbaşkanı Sezer'in böyle bir açıklama yapması doğru değildir. Yaptığı açıklama ilke olarak doğru, ancak gazeteciler ısrar etse de ayrıntıya girmeyip bu konuyu düşüneceğini söylebilirdi. AK Parti hakkında kapatma istemiyle açılmış bir dava varken böyle bir açıklamanın yapılması da esef vericidir. İnsanın aklına başka şeyler geliyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Sezer'in başbakan adayını atamasının kendisine keyfi bir yetki vermeyeceğini savunan Prof. Dr. Kuzu, "Cumhurbaşkanı, 'Herhangi bir milletvekili atarım' diyemez. O tür bir girişim sonucu kurulan hükümet Meclis'ten güvenoyu alamaz. Bu da Cumhurbaşkanı olarak Sayın Sezer'i sarsar. Kendisi hakem konumundadır, yetkileri, sorumluluğu yoktur" dedi. Prof. Dr. Kuzu, şöyle devam etti:
"Yapılması gereken en çok oy alarak birinci durumdaki partinin genel başkanı veya onun gösterdiği kişiyi hükümeti kurmakla görevlendirmektir. Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı Sezer'e çıkması için milletvekili olması gerekmiyor. Onun gösterdiği kişi hükümeti kurmakla görevlendirilebilir. Almanya'da ve İngiltere'de parti genel başkanları ile başbakanlar ayrı insanlar olabiliyor. Orada da parlamenter rejim var. Başbakanlık çok önemli bir kurumdur. Diyelim ki AK Parti tek başına iktidara gelecek sayıyı yakaladı. Cumhurbaşkanı ne diyecek, 'Genel başkan milletvekili değil, istediğim kişiyi görevlendiririm' mi diyecek? Bunu diyemez. En fazla oyu alan partiye bu hükümeti kurma şansını vermelidir. Aksi takdirde Türkiye'de 4 Kasım'dan sonra siyasi kriz çıkar. Cumhurbaşkanı Sezer yapranır ama Erdoğan yıpranmaz."