Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, İlçe Sağlık Müdürlüğü, vatandaşları organ bağışı konusunda uyardı. Organ bağışının çok önemli olduğunun altını çizen Müdür vekili Dr. Faruk Kendigelen, organ bağışının hayat kurtaracağını söyledi.İlçe Sağlık Müdürü Vekili Dr. Faruk Kendigelen’in organ bağışı konusundaki açıklama yaptı. Açıklamada, “Bir hastalık ya da görevini yapamayan bir organ nedeniyle hayatınızın risk altında olması, umutla o bağışlanacak organı beklemenin ümidi ya da ümitsizliği… Bunlar ancak tecrübeyle sabit, kötü duygulardır. Ve bu maalesef ki kimin kapısını, ne zaman çalacağı belli olmayan bir ihtiyaçtır. Sizin ya da bir sevdiğinizin de bir organ bağışına ihtiyaç duyup duymayacağını bilemezsiniz. Sevdiğiniz için canınızı bile verebilirsiniz. Peki ya bir parçanızı? Bağışlayacağınız bir organ başka birilerinin sevdiklerine can verebilir. Kim bilir; onlarınki de bir gün sizin sevdiklerinize. Kalbinize bir kez sorun, hayat vermek ister mi? Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya ölüden alınan yeni, sağlam organın konularak hastanın tedavi edilmesine organ nakli denilir. Beyin ölümü, beyin fonksiyonlarının irreversibl (geri dönüşümsüz) olarak kaybolmasıdır. Beyin ölümü gerçekleşen kişide solunum ve dolaşım ancak yoğun bakım koşullarında ventilatör gibi destek makinelerine bağlanarak sürdürülebilmektedir. Solunum ve kalp atımları yapay olarak sürdürülebilirken, beyin fonksiyonları yapay olarak sürdürülemez. Bu nedenle kişi beyni öldüğü zaman tıbben ölü kabul edilir. Yoğun bakım ünitelerinde verilen tüm tıbbi desteğe rağmen ortalama 24-36 saat sonra beyin dışındaki organlar da fonksiyonlarını kaybederler. Beyin ölümü tanısı almış kişilerin hayata dönmesi mümkün değildir. Beyin ölümünün gerçekleşmesinden sonra bu kişiler kadavra donör olarak adlandırılır. Bu donörlerde en kısa süre içerisinde (organlar fonksiyonlarını kaybetmeden önce) organların alınarak bekleyen hastalara nakledilmesi gereklidir. Beyin ölümü ile bitkisel hayat kavramları birbirinden farklıdır. En önemli fark, bitkisel hayattaki hastaların solunumlarının devam etmesidir. Bu hastalar aylarca ya da yıllarca yaşamaya devam etmekte ve bazı durumlarda iyileşerek normale dönebilmektedir. Beyin ölümünü, çok basit bir benzetme ile vazodaki çiçeğe, bitkisel hayatı ise saksıdaki çiçeğe benzetebiliriz. Vazodaki çiçek istesek de istemesek de birkaç gün sonra solacak ve kuruyacaktır. Oysaki saksıdaki çiçek suladığımız müddetçe solmayacaktır. Diyanet işleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu: 6.3.1980 tarih ve 396/13 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır. Ülkemizde nakli yapılan organlar; böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsaktır. Nakli yapılan dokular ise; kalp kapağı, kornea, kemik, kemik iliği, deridir. Organ bağışında bulunabilmek için; organ bağışı kartını iki tanık huzurunda doldurup imzalamak yeterlidir. Organ bağışı yapanların, bu durumdan ailelerini de haberdar etmeleri daha sonra çıkabilecek problemleri önlemek açısından yararlı olacaktır. Organ bağışında bulunan kişilerin organ bağış kartını daima yanında taşıması organ bağışı işleminin karışıklık ve gecikme olmaksızın yerine getirilmesini sağlayacaktır. Kişi organ bağışından vazgeçtiği anda organ bağış kartını taşımaktan vazgeçmeli ve bu kararını ailesine bildirmelidir. Gelin Organ Bağışlayalım. Bir Hayat Biterken Bir Hayat Başlatalım” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz