Bursa Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip Kaya:

Bursa Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip Kaya, 2010 yılında HSYK'nın yapısının değişmesiyle, yargıda ani değişiklikler olduğunu, yeni yapıya karşı olan hakim ve savcıların sicillerinin planlı olarak bozulduğunu ileri sürdü. Kaya, "Hızlı bir şekilde tek tip bir hukuk anlayışı hâkim olmaya başladı. Bir gizli el yargıyı dizayn ediyordu" dedi.Eski HSYK adayı Bursa Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip Kaya, 'adalet.org' sitesinde bu haftaki yazısında yargıdaki teftişi kaleme aldı. Onlarca kişinin altına yorum yaptığı 'Özel Görevli Müfettişler' başlıklı yazı, 4 gün içinde 14 binden fazla kişi tarafından okudu.2007 yılından itibaren teftişteki müfettişlerin hakim ve savcıları fişlediklerinin söylendiğini dile getiren Savcı Kaya, yazısında, "17 Ekim 2010'da yeni HSYK birlikte müfettişlerin uygulamaları ciddi olarak eleştirilmeye başlandı. Yargıdaki denetim görevinin adalet müfettişi yerine cemaat-derin müfettişlerine geçtiği iddiaları gündeme sık sık geldi. Bir süre sonra şüphelerin gerçek olduğunu anlaşıldı. 17 Ekim 2010'da yeni HSYK birlikte yargıda ani değişiklikler oldu. Yargıda ayırım yasak ve tehlikeli işler olduğunu bildikleri halde yaptılar. Hızlı bir şekilde tek tip bir hukuk anlayışı hakim olmaya başladı. Yargı ayırıma yenildi. Yargının toplaması gerekirken bölündü. Yargıda her şey altüst edildi. Yargıdaki birlik ayırım sebebiyle bozuldu. Dikkat çeken en önemli husus; yeni HSYK'ya karşı olduklarını düşündükleri hakim ve savcıların sicillerini planlı bir şekilde bozdular. 17 Ekim 2010'dan sonra bu tezgah organize bir şekilde iyi işledi. Bazı önemli işler yargı dışındaki belirli grupların dayanışma ve iş birliği içinde sessizce yapıldı. Denetimlerden sonra yeni HSYK, bu gerçeğe aykırı raporları ve asılsız ihbarları ötekileştirilen hakim ve savcılar aleyhine mobbing, baskı ve tayin aracı olarak kullandılar" ifadelerini kullandı.17 Ekim 2010 tarihten sonra sicili bozulanları, notu düşürülenlerin ve soruşturma geçirilenlerin hepsinin ortak özeliğinin ötekileştirilen hakim ve savcılar olduğunu ileri süren Kaya, "Bu şekilde çok can yaktılar. Birçok hakim ve savcının hakkını yediler. Yeni HSYK, özel görevli derin tetikçi müfettişleri hem kulandılar hem de korudular. Sistematik ayırımcılığa göz yumdular. Özel görevli müfettişler kendileri gibi olan taraftar hakim ve savcıların eksik, hata ve yanlışlarını hiç görmediler ama ötekilerin her şeyini gördüler. Her şeyin yasal kılıfını da çok çabuk buldular. HSYK'nın bazı üyelerinin ayrımdan haberleri olduğu halde sessiz durmaları çok yanlıştır. Bu haksızlıkları izlemekle yetindiler. Özveri ve titizlikle görev yapan yargı mensupları, kendilerini zan altında bırakan özel yetkili derin müfettişler tarafından mağdur edilmiştir ancak özel-derin müfettişlerin bunları tek başına yapmaları mümkün değildir. Özel müfettişlerin özellikle engel gördükleri hakim ve savcılarla çok uğraştıkları bilinen bir gerçektir" iddialarında bulundu.Savcı Kaya, yazısını şöyle noktaladı:"Yargıda herkes kendi takımını kuruyor ve koruyor. Yargıda ötekilerin hiç destekçisi olmadığını gördük. Böyle adalet anlayışı olmaz. Eğer ön yargılı müfettişlerden kurtulmazsak yargıdaki sıkıntı devam eder. Artık yargı mensuplarına yönelik küçük hile, oyun, tuzak ve kurnazlıklara son vermelidir. Kimseyi susturmaya, korkutmaya gerek yoktur. Yargıda ayırma, kayırma ve buyurma dönemi kapanmalıdır. Müfettişler, dürüst hakim ve savcıları kirletmeden görev yapmalıdır. Yargıda geçerli olması gereken intikam değil, adalet olmalıdır. En kısa zamanda yargının önündeki engeller kaldırılmalıdır, aksi halde yargıdaki ayrım ülkeyi felakete götürür. Kişi kazdığı kuyuya kendisi düşer. Kimsenin kuyuya atlamasına gerek yoktur. Adalet için teftişte yenilik ve değişim şarttır".