Bursa Teknik Üniversitesi orman yangınlarıyla ilgili rapor hazırladı

Raporda, rüzgar şiddetinin yüksek olmasının, yangınların devam ettiği yörelerde alevlerin yayılma hızını artırdığı ve yangına doğrudan müdahaleyi güç hale getirebildiği aktarıldı

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Orman Fakültesi öğretim üyelerince orman yangınlarına yönelik hazırlanan raporda, yangın nedenleri ve müdahale konularında tespitlere yer verildi.

Üniversiteden yapılan açıklamada, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Orman Fakültesi öğretim üyelerinin ortaklaşa hazırladığı orman yangınları raporunun, Türkiye'nin özellikle sahil kesimlerinde ortaya çıkan ve büyük bir felakete sebep olan yangınların nedenlerine ışık tuttuğu aktarıldı.

Açıklamada, Türkiye'nin Akdeniz iklim kuşağında yer alan coğrafi konumu itibariyle, sahip olduğu elverişsiz meteorolojik şartlar, yanıcı Akdeniz bitki örtüsü, engebeli topoğrafik yapı ve yoğun insan faaliyetleri sonucunda orman yangınlarının kaçınılmaz bir durum olduğuna değinildi.

Reklam
Reklam

Raporda, güncelliğini koruyan küresel ısınmanın da etkisiyle orman yangınlarının öneminin daha da artacağı belirtildi.

Orman yangınlarının, yazları sıcak ve kurak geçen ve bu iklimin özelliği olan kolay yanıcı bitki örtüsüyle kaplı coğrafyalarda mutlaka oluşabilecek ve mevcut orman ekosistemlerinde az veya çok tahribat yapacak bir olay olduğu ifade edilirken, Kahramanmaraş'tan başlayıp Akdeniz ve Ege kıyılarını takiben İstanbul'a uzanan 1700 kilometrelik sahil bandının, yer yer 160 kilometre derinliğe kadar uzanan 12 milyon hektardan daha fazla bölümünün, orman yangınları bakımından "hassas" bölgeyi oluşturduğuna dikkat çekildi.

Ayrıca, yangın bölgelerinde sıcaklığın 40 derecenin üzerinde seyretmesinin ve bağıl nemin yüzde 20'nin altında olmasının, yanıcı madde nemini hızlıca düşürdüğü ve ormanları da yanmaya çok daha elverişli hale geldiği ifade edildi.

Rüzgar şiddetinin yüksek olmasının, yangınların devam ettiği yörelerde yayılma hızını artırdığı ve yangına doğrudan müdahaleyi oldukça güç hale getirebildiği bilgisi verilerek, orman yangınlarıyla mücadele konusunda dünyada önde gelen ülkelerden birinin de Türkiye olduğu kaydedildi.

Reklam
Reklam

Raporda, Türkiye'nin farklı yörelerinde çıkan orman yangınlarına havadan ve yerden aralıksız olarak müdahale edildiğine, orman teşkilatının sahip olduğu organizasyonla, çıkan yangına ilk müdahalenin 10-15 dakika gibi çok kısa bir sürede gerçekleştiğine değinildi.

- Ormanlar yeniden yeşerecek

28 Temmuz'dan itibaren çıkan orman yangınlarının, daha çok nüfusun ve hareketliliğin yüksek olduğu turizm yörelerinde görüldüğü belirtilen raporda, Akdeniz iklimin etkisinin olduğu bu yörelerin asli ağaç türü olan kızılçamla birlikte maki bitki örtüsünün de yayılış gösterdiği ve bu ekosistemlerin yangına hassas olduğu vurgulandı.

Raporda, kızılçam kozalakları ve tohumlarının belli bir ısıya kadar zarar görmediği, yangın sonrasında külün içinde tekrar çimlenebildiği ve yeşerdiği aktarıldı.

Öte yandan yanan orman alanlarının yangın sonrasında otel gibi yapılaşmalar için imara açılacağı şeklinde zaman zaman kamuoyunda yanlış bir algının oluştuğuna değinilerek, Anayasanın 169'uncu maddesi gereğince yanan alanların yeniden orman haline getirilmesinin zorunlu olduğu, başka bir amaç için kullanılamayacağı ifade edildi.

Reklam
Reklam

Raporda, orman yangınlarının çıktıktan sonra gerek hava halleri gerekse topoğrafik nedenlerle söndürülmesinin oldukça zor olduğu, bu nedenle yangının, söndürülmesinden ziyade çıkmasını azaltacak koruyucu önlemlerin alınmasının daha etkili olacağına işaret edildi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz