Bursa'da Anayasa Konferansı

Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali...

Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Şafak, 1982 Anayasası'nın ön yargılı olduğunu söyledi.İnegöl İşletme Fakültesi’nde ‘Türkiye’de Anayasa Çalışmaları ve İnsan Hakları’ konulu bir konferans düzenlendi. Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Öğretim Üyesi, Kamu Hukuku Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Şafak'ın konuşmacı olarak katıldığı konferansı öğretim görevlileri ile öğrenciler dinledi.Prof. Dr. Ali Şafak, Türkiye'nin her alanda çözülmeyi bekleyen pek çok meselesi olduğunu ifade ederek, "Hep statik durmak, olanı olduğu gibi korumak zamanı değildir. Evimizdeki mobilyaları bile zaman zaman değiştirme ihtiyacı duyuyoruz. İnsan unsurunun değiştirilmesi noktasında, inovasyon denilen şeyin yaşanması kaçınılmaz hale gelmiştir. İngilizler sömürge konularında köklü değişiklikler yapmaktadır. Türk toplumu da 1876’dan bu tarafa Anayasa metinleri ile karşı karşıya gelmiştir. Ardından 1921, 1924, 1961 ve 1982 Anayasaları geldi. İnsan gelişiyor. 5 yaşında giydiğiniz ayakkabıyı, 15 yaşında giyemiyorsunuz. 15 yaşındaki elbiseniz, 25 yaşında size olmuyor. Sadece beden gelişmiyor, düşünce planı da gelişiyor. Toplum da gelişiyor. Elbise artık bize sığmıyor. Bu gelişmelere eğer çözüm bulunamazsa, ayakkabı yırtılıyor. Hukuki düzenlemeler kaçınılmazdır. Teknoloji gelişiyor ve her geçen gün değişiyor. Bizim buna ayak uydurmamız gerekiyor” dedi."1982 ANAYASASI ÖN YARGILI"2000’li yıllardan itibaren temel hak ve hürriyetlerde birçok adım atıldığına işaret eden Şafak, “Turgut Özal’lı dönemde başlayan bu değişim ve gelişim, 2000’li yıllardan itibaren hız kazanmıştır. Medeni hukuk, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu tamamen değişmiştir. Bu kanunların çoğu Almanya, İsviçre’den alınmış. Onlar bu kanunları değiştireli yıllar olmuş ama biz hala şu olsun, bu olsun diyoruz. 1980’den bu tarafa komisyonlar kurulmuş. Gündem bir türlü parlamentodan geçmemiştir. 2004 yılında hazırlanan, 2005 yılında kabul edilen Türk Ceza Kanunumuz, ferdi merkeze alan, artık birey amaç, devlet araç mantığı ile düzenlenen bir metindir. Bazen aksayabilir, ama hiç yapılmasın dersek kötüdür. 1982 anayasası, 5 defa değişikliğe maruz kalmasına rağmen, bir türlü 12 Eylül 1980’in ön yargılı düzenlemelerinden kurtulamamıştır” diye konuştu.1982 Anayasası'nın, AB Anayasası ile karşılaştırılması gerektiğine dikkat çeken Şafak, “Anayasalar diğer yasaların temel dayanağı olduğuna göre, bunun mutlaka gözden geçirilmesi lazımdır. 'Ama 1982 anayasasında haklar veriliyor' derler. Ammavelakin, şu, şu sebeplerle bu haklar kısıtlanır. Öyle olursa, bu anayasanın adı halk arasında ‘amayasa’ olur. Eğer bir anayasa hazırlanacaksa halkımızın ihtiyacına cevap verecek anayasa 1924 Anayasası'dır. O gün savaştan çıkmışız, halkın seçtiği Meclis var. 1924 Anayasası'na bir bakınız, insan hakları konusunda ihtiva ettiği hükümler, bugünkü anayasadan çok daha geniştir. Bu noktaya bu toplumun gelmemesi lazımdır. Herkesin kafasında kırmızı çizgiler var. Bu çizgiler hukukun ilkeleriyle ne derece bağdaşıyor? 'Bir konsensüs oluşmalı' diyoruz ama bu konsensüs çoğunluğun fikri noktasında olmalı. Bu konsensüsü kabul etmemekle, ‘Yerinde say marş’ gibi bir duruma düşüyoruz. Topluma yazık oluyor. TBMM bu konuda bir atakta bulundu ama atak sonuçsuz kaldı. Bu, Batılıların dikkatinden kaçmıyor. 'AB’ye girmek için bir fırın ekmek yemeniz gerekiyor’ şeklinde serzenişte bulunuluyor. Tam demokrasiye geçebilmek bakımından mükemmeli yakalamak mümkün değildir. Çoğunluğun almış olduğu karara da azınlığın uyması gerekiyor. Yüzde yüzle birleşmek mümkün değildir. Orta yolu bulmak, bu milleti bir pota altında beraberce, kardeşçe yan yana yaşatmak lazımdır” şeklinde konuştu."ANAYASA'DA YORUMA AÇIK MADDELER AZALTILMALI"Osmanlı toplumunu şu anki Türk toplumu ile mukayese eden Şafak, “Osmanlı topluluğu bugünden çok daha farklı milliyetçi ve dindar insanlara sahipti ama birlikteliklerinde son dönemdeki dış müdahaleler haricinde bir sıkıntı yaşanmadı. Biz vatandaşlığın adı ne olmalı diye tartışıyoruz. Herkes bir taraftan çekiyor. Bir üst kimlik olmalı. İdeolojilerin bugün insanları mutlu etmesi mümkün değil. Avrupa’daki ideolojik yönetimler 60’larda kaldı. Hepsi de baskıcıydı. Bu ideolojik yönetimler sonunda toplumlarını maceraya götürmüştür. Neden? Kural tanımazlıktan. Daha sonra Avrupa, hukuksi metinleri ön plana çıkardı. Anayasa çalışmalarında tıkanıklıklar oluşturan kavramlardan birisi, milliyet kavramıdır. Biz bunu tartışırken atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Anayasaların hazırlanmasında önemli olan, yoruma açık maddelerin fazla olmamasıdır. Yoruma açık maddeler istismara çok müsaittir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, 'Meclis'te 367 mi olacak, 284 mü?' diye tartışıldı. Boşa zaman harcandı. Birisi kuyuya taş atıyor, halk nihayet çıkarıyor. Hatta para harcadık. Halk kararı verdi. En iyi kararı halk verir zaten. Parti içi demokrasinin ağır basmasından kaynaklanıyor. Türkiye’de lider ve çevresinin sözünden dışarı çıkılmıyor. Bazı siyasi partilerde tanıdığım hukukçular var. Bakıyorum, el pençe divan duruyor. Yapmazsa siyasi iktidarının biteceğini ifade ediyor. Anayasa yapılırken tabiri caizse eteğimizdeki taşları dökmeliyiz” ifadelerini kullandı.İstifaların önünün alınması noktasında yedek üyeliklerin ihdas edilmesini teklif eden Şafak, “İstifa edenin yerine aşağıdan birisi çıksın. Öbür türlü milletvekili satın almaları başlıyor. İktidarı istifaya zorluyor. Oldu bunlar. İnsan haklarına müdahale bir tek maddede düzenlenmelidir. Her maddede müdahaleci kurallar hemen peşinden geliyor. Bunun yerine bir tek, 'İnsan hakları şu, şu sebeplerle kısıtlanabilir' diye müstakil bir madde olması lazım. Dünyanın en uzun anayasası bizdedir. 170’in üzerinde maddeden ibarettir. O zaman herkes bir tarafından çekiyor” dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: