Bursa Uludağ Üniversitesi (UÜ) ve Türk Ocakları Derneği Bursa Şubesi öncülüğünde bu yıl 5'incisi gerçekleştirilen "Her Yıl Bir Büyük Türk Bilgi Şöleni" etkinliği kapsamındaki "Cengiz Dağcı Sempozyumu" başladı.
UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, Görükle Yerleşkesi'ndeki Mete Cengiz Kültür Merkezi Piyade Kurmay Yarbay İlker Çelikcan Salonu'nda, "Kırım Türklerinin hafızası" olarak anılan yazar Cengiz Dağcı anısına düzenlenen sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, tarih bilgisi ve bilincine sahip olmadan dünyada olup bitenleri doğru değerlendirebilmenin mümkün olmadığını söyledi.
Ulcay, tüm bilim alanlarında olduğu gibi tarih sahasında da ideolojiden, toplum mühendisliğinden arındırılmış doğru bilginin özellikle gençlere öğretilmesinin bu anlamda önem arz ettiğini vurguladı.
Dil, tarih, ülkü ve vatan birliğinin önemine işaret eden Ulcay, şöyle konuştu:
"Millet olarak atalarımızın siyasi, sosyal ve kültürel faaliyetlerini iyice araştırıp değerlerimizi incelememiz gerekir. Türk milleti olarak asırlarca dünyanın dört bir yanında hakimiyet kurarak insanlara barış ve istikrarı götürdüğümüz halen hatırlarda olan, Balkan ve Orta Doğu halklarının da hatırlarından hiç çıkmayacak bir gerçektir. Bu gerçek milletimizin zihinlerinden, kendilerini dünya barışı ve istikrarına adamaya çalışan milletler, devletler ve siyasi çevreler tarafından maalesef silinmek istenmektedir."
Ulcay, çıkış noktası bilinmeden hedef tayin edilemeyeceğini dile getirerek, "Milletimizi bırakılmak istendiği sosyal ve tarihi çözülmenin etkisinden kurtarmak için tarih bilincinin doğru verilmesi gerekir. Tarih bilinci kuru bir öğreti değil, ruh ve kimliktir. Milletin kendine güven duymasını ve sağlam temeller üzerinde hareket etmesini sağlar. 7 bin yıllık Türk milleti de kendisine güven duymalıdır." ifadelerini kullandı.
- "Birlikte üzülmeye, sevinmeye, karşılıklı yatırım yapmaya başladılar"
Türk Ocakları Derneği Bursa Şube Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kırlı da Türklerin koca bir orman gibi olduğunu, dünyaya büyük medeniyet katkısında bulunduğunu anlattı.
Kırlı, zamanla Türklerin parçalandığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Aramıza irtibatımızı kesen küçücük devletler soktular. İşin kötüsü bu parçalanmaya kendi aramızdaki çekişmelerle biz de hizmet ettik. Bugün dünyanın çeşitli yörelerinde birbirinden kısmen kopuk bir alay Türk birbirinden uzak ve yabancı yaşamaya devam eder hale geldi. Nihayet son zamanlarda Asya coğrafyasındaki Türkler Türk olduklarını tekrar hatırladılar. Türkiye coğrafyasındaki Türkler, Türkiye coğrafyası dışında da Türklerin olduğunu tekrar hatırladılar. Birlikte üzülmeye, sevinmeye, karşılıklı yatırım yapmaya başladılar. Olması gereken de buydu. Bunun temelleri 100 yıl öncesinden, İsmail Gaspıralı'dan başlayan düşüncelerle bugüne ulaştı."
Açılış konuşmalarının ardından müzik dinletisiyle devam eden etkinlik, yarın sona erecek.