BURSA (İHA) - Bursa'da düzenlenen toplantıda, otistik oğlunun hastalığıyla nasıl baş ettiğini anlatan bir anne gözyaşlarına boğuldu.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Yerel Gündem 21 ve Bursa Otistik Çocuklar Eğitim ve Dayanışma Derneği, otistik çocuğu olan bir annenin tecrübelerinden yola çıkarak, otizmi kamuoyuna anlatmak için sohbet toplantısı düzenledi. 14 yaşında otistik bir çocuğu olan Gülçin Vardarcı, oğlunu normal hayata döndürmek için 10 yıldır yaptıklarını anlattı. Ülkemizde 270 bin, Bursa'da ise 2 bin otistik çocuğun bulunduğunu belirten Vardarcı, otizmin göz ardı edilemeyecek bir hastalık olduğunu söyledi. Vardarcı, otistik çocuğu olan ailelere sabırlı olmalarını, uzun vadede tedaviyi göze almalarını tavsiye etti. Oğlunun hastalıktan nasıl kurtulduğunu anlatırken gözyaşlarına boğulan anne ağlamaktan konuşamadı. Otistik çocuklar ise, sohbet esnasında hiperaktif davranışlar sergileyerek annelerine zor anlar yaşattı.
10 senedir oğlunun normal bir hayata dönmesi için yaptıklarını anlatan Vardarcı, "Oğlum için 10 yıldır uğraşıyorum. Yapmadığım şey, çalmadığım kapı kalmadı.
Sonunda anladım ki bu hastalık; sabır istiyor, sevgi istiyor. Çocuklar hiçbir şeyin farkında değiller. Her şey sizin elinizde. Ben oğlumla konserlere gittim. Tiyatrolara, maçlara gittim. Ona elimden geldiğince hayatın içine sokmaya çalıştım. Sosyal beceriler kazandırmayı denedim. Sonunda meyvesini aldım ve oğlum normal hayata dönmeye başladı" diye konuştu. Otizmin tek tedavisinin eğitim olduğunu hatırlatan Vardarcı, "Otizm, hayat boyu süren sosyalleşme, dil, iletişim becerilerini ve ilgi alanlarını etkileyen bir gelişim bozukluğudur. Otizm bir hastalık değildir. Otizmi olan çocukların dış görünüşleri diğer çocuklardan farklı değildir; ancak davranışları farklıdır. Teşhisi, laboratuar testleriyle konulmaz. Otizmin teşhisi, uzmanlar tarafından çocuğun gözlemlenmesi, gelişim testlerinin yapılması ve ebeveynlere çocuğun gelişimi hakkında sorular sorulması ile yapılır" diyerek hastalık hakkında bilgi verdi.