Bursa Osmangazi ve Bolu Göynük’ün mineral zengini termal suları, Türkiye’de ilk kez şampuanda kullanıldı.
Deriyi güzelleştirirken tedavi etmeyi amaçlayan dermokozmetik ürünleri, tüm dünyada kozmetik pazarının yükselen yıldızı konumunda bulunuyor. Biota Laboratuvarları, Türkiye’nin zengin mineral içeriğine sahip termal su kaynaklarını ilk kez şampuan kategorisinde dermokozmetik alana taşıdı. Bolu Göynük ve Bursa Osmangazi olmak üzere dünyanın mineral zengini iki farklı içerikteki termal sularından saç ve cilt sorunlarına çözüm getiren üç ayrı dermokozmetik şampuan dünya pazarına sunuldu.
İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zeki Karagülle ve Biota Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Türkoğlu liderliğindeki ekip, Türkiye’nin termal imkanı ve kaynaklarını yaklaşık üç yıl boyunca araştırarak, yerli termal su içeriğiyle geliştirilmiş dermokozmetik ürünlerini tüketicileriyle buluşturdu. İlk etapta Bioxcin Aqua Thermal serisiyle, kepek, yoğun kepek ve hassas saç derisi problemlerine çözüm sunuldu.
Cihat Dündar: “Ülkemizde termal su ilk kez dermokozmetik içerik olarak kullanıldı”
Biota Laboratuvarları Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Dündar, “Ülkemizin termal su kaynakları, Biota’nın ürettiği inovatif ürünlerle ilk kez dermokozmetik ürünler içerisinde kullanılmaya başlandı” dedi.
Akne, leke ve atopik dermatit gibi dermotolojik problemlere de termal su içeriğiyle zenginleştirilmiş çözümler sunmayı amaçladığını belirten Cihat Dündar, bu ürünlerin sadece Türkiye’deki eczanelerle sınırlı olmadığını, ihracat yaptıkları 60 ülkede de tüketicilerle buluştuğunu söyledi.
Türkiye Avrupa’nın birinci sırada termal su zengini ülkesi
Türkiye’nin jeotermal kaynaklarının zenginliği ve potansiyeli bakımından Avrupa’nın birinci, dünyanın ise ilk yedi ülkesinden biri olduğunu belirten Cihat Dündar, MTA verilerine göre de Türkiye’de bin 500 civarında doğal termal su kaynağı bulunduğunu söyledi. Türkiye’nin bu yerel ve zengin termal su kaynaklarını kullanarak dünya çapında başarı kazanacak dermokozmetik ürünler üretme hedeflerini anlatan Cihat Dündar, sözlerine şöyle devam etti:
“Kaynağında duran termal suyu, sağlıklı cilt ve saçlara sahip olmak isteyen tüketicilerimiz için günlük hayatımıza kattık, ekonomik değere dönüştürdük ve dünyaya ihraç edeceğimiz yenilikçi bir ürün haline getirdik. Türkiye olarak bu alana ilk defa adım atıyor, yatırım yapıyoruz. Bugün iç pazarla birlikte global bir marka olarak 60’dan fazla ülkeye yaptığımız ihracat, distribütörlük anlaşması ve yatırımlarla ülkemizi dermokozmetik alanında bölgemizin merkez üssü konumuna taşımayı hedefliyoruz”.
Türkiye’nin kozmetik pazar hacmi 8 milyar TL
Dünyada kozmetik pazarı yaklaşık 500 milyar dolarlık bir büyüklükteyken, Türkiye’de sadece 8 milyar TL’lik bir hacme sahip olduğuna dikkati çeken Cihat Dündar, “Bu açıdan baktığımızda ülkemizdeki kozmetik pazarının çok yüksek bir potansiyele sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu pazarın yaklaşık yüzde 10’luk kısmı dermokozmetik ürünlerden oluşmaktadır. Pazarın yaklaşık yüzde 70’i de dünyada hiç örneği olmayacak şekilde yabancı markaların elinde bulunmaktadır” diye konuştu.