İkincil burun estetiği, ilk ameliyata kıyasla çok daha zor ve meşakkatlidir. Ancak bütün bunlara rağmen istenilen sonuçlar elde edilebilmektedir. Dr. Cevdet Murat Akagün, ilk ameliyatta yapılan hatalar neticesinde temel dokuların zedelendiğini ve bunun neticesinde de burun ucu düşüklüğü ve burun çökmesinin çok sık karşılaşılan problemlerden biri olduğunu belirterek bu durumun ilk ameliyata göre daha düşük bir ihtimalle gerçekleştiğini söyledi.
Ameliyatın kolay bir biçimde gerçekleştiğini belirten Dr. Akagün, ameliyata dair detaylardan da bahsetti. İlk olarak kaburgadan yani kosta’dan alınan 1,5 cm uzunluğunda 1cm genişliğinde silindirik kıkırdak yapı kesilmekte, ardından ince ince milimetrik hale getirilerek uygun yerlere dikilmektedir. Bunun sonrasında ise iskelet yapı yeniden oluşturulmaktadır.En sonda ise kıkırdağın alındığı yer usulüne uygun olarak dikilmekte olduğunu belirten Akagün, sonrasında iz kalmayacak şekilde ameliyat yerinin dikildiğini söyledi.
En sık karşılaşılan sorunlardan birinin ilk ameliyattaki hatalar neticesinde burun ucunun düşüklüğü olduğunu belirten Dr. Akagün, bu durumun asıl sebebinin burun estetiğini belirleyen en önemli bölge olan uç kısmın kıkırdak doku ile yeterince desteklenmemesi sonunda oluştuğunu söylemektedir. Bir diğer problemin ise burun çökmesi olduğunu belirten Dr. Akagün, burun çökmesinin ise kemik ve kıkırdak dokunun gereğinden fazla alınmasından kaynaklandığını öne sürdü.
Bu iki problemin giderilmesinde, doku yetersizliği söz konusu ise kulak ya da kaburgadan kıkırdak nakli yapılmaktadır. Çöken burun sırtı tekrar onarılmakta, burun ucu yeterli kıkırdak doku ile desteklenerek düşme ortadan kaldırılmaktadır. Kıkırdak transferi aynı zamanda fazla küçülen burun yapısının, yüzle uyumlu hale getirilmesi için de kullanılmaktadır.