ANKARA (ANKA) -Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), 2006 yılı merkezi yönetim bütçe açığının Maliye Bakanlığı'nca açıklandığı gibi 4 milyar YTL değil, 5.2 milyar YTL olduğunu bildirdi.
Mali raporlama standartlarına uygun olmayan bir şekilde bütçe gelirlerinin gösterimi ve bir sonraki yıla ertelenen harcamaların varlığına işaret edilen raporda, gerekli düzeltmeler yapıldığında bütçenin gerçek mali performansının farklılıklar gösterdiği kaydedilerek, "Olması gereken bütçe açığının, 4 milyar YTL yerine 18.5 milyar YTL, GSMH'ya oranını ise yüzde 3.3 olarak hesaplamaktayız" denildi.
TEPAV, İstikrar Enstitüsü tarafından hazırlanan Mali İzleme Raporu 2006 Yılı Bütçe Uygulama Sonuçları Raporu'nu açıkladı. Maliye Bakanlığı tarafından şubat ayı içinde açıklanan bütçe uygulama sonuçlarına göre, 2006 yılı merkezi yönetim bütçe açığının 4 milyar YTL düzeyinde gerçekleştiğinin bildirildiği anımsatıldı.
Raporda, "Mahalli idare ve fon paylarının tahsilat ve ödeme önemlerindeki kayma düzeltilerek bütçe sonuçlarına bakıldığında, kümülatif olarak bütçe açığının 3 bin 995 milyon YTL yerine 5 bin 205 milyon YTL düzeyine çıktığı görülmektedir" denildi.
2006 yılı başında tahmin edilenden oldukça düşük gerçekleşen bütçe açığının, ilk bakışta bütçenin mali performansının olumlu olduğu izlenimini verdiği belirtilen raporda, açıklanan resmi veriler çerçevesinde bütçe performansında ortaya çıkan bu olumlu gelişmeye esas olarak bütçe gelirlerinin başlangıç hedefinin 11 milyar YTL üzerinde çıkmasının etkili olduğu kaydedildi. Bu anlamda, vergi gelirlerin başlangıç hedefinin 5.3 milyar YTL, vergi dışı gelirlerin başlangıç hedefinin ise 5.7 milyar YTL üzerinde gerçekleştiğine dikkat çekilen raporda, şu değerlendirmede bulunuldu:
"Gelirde yaşanan bu performansa, 2006 yılına özgü bir defalık tedbir niteliğinde kabul edilebilecek uygulamalar, varlık satışları hasılatı ve özelleştirme gelirlerinin kayıt usullerindeki farklı uygulamalar ile başta enflasyon oranı ve toplam ithalat tutarı olmak üzere makro ekonomik parametrelerdeki beklentilerin üzerindeki sapmalar neden olmuştur. Bu sapmaların yukarı yönlü olması, özellikle dış ticaretten alınan vergilerin otomatik olarak başlangıç tahminlerinin üzerinde gerçekleşmesine neden olmuştur."
OLMASI GEREKEN AÇIK 18.5 MİLYAR YTL
TEPAV'ın raporunda, 2006 yılı bütçesinin, sonuçları açısından, tartışılması gereken özellikler taşıdığına dikkat çekildi. Raporda, bir defalık tedbirlerle bütçe dengesinin iyileştirilmesinin yanında, özellikle mali raporlama standartlarına uygun olmayan bir şekilde bütçe gelirlerinin gösterimi ve bir sonraki yıla ertelenen harcamaların varlığının bu tartışmaların odak noktasını oluşturacağı kaydedildi. Raporda, yıl içinde yayınlanan çeşitli raporlarda da bu hususların yıl sonu itibariyle yeniden ele alındığı ve bütçe sonuçları açısından resmi rakamların dışında bir tablo ile karşılaşıldığı ifade edildi. Gerekli düzeltmeler yapıldığında bütçenin gerçek mali performansının farklılıklar gösterdiği kaydedilerek, "Olması gereken bütçe açığının, 4 milyar YTL yerine 18.5 milyar YTL, GSMH'ya oranını ise yüzde 3.3 olarak hesaplamaktayız" denildi.
HARCAMALAR VERGİ GELİRLERİNİN ÜZERİNDE ARTIYOR
Harcamalardaki artışın vergi gelirlerindeki artıştan fazla gerçekleştiğine dikkat çekilen raporda, şöyle denildi:
"Faiz dışı harcamalar, 2006 yılı ile aynı baza getirilmiş bir önceki yıl sonuçlarına göre 2000 yılında yüzde 15.3 oranında artış göstermiştir. Ertelenmiş harcamalar dikkate alındığında ise artış oranı yüzde 18'e çıkmaktadır. Sağlık harcamaları başta olmak üzere, yapısal reformlardan beklenen harcama tasarrufunun sağlanamaması ve bütçe dışındaki diğer kurumların mali dengelerindeki olumsuzlukların ortaya çıkmaya başlaması, bütçe üzerindeki mali baskının ve performans kriterlerinin tutturulması konusundaki endişelerin artmasına yol açmaktadır."
Bütçenin zorunlu harcamaların karşılandığı, politika uygulama yeteneğinin oldukça kısıtlandığı bir alan haline gelmeye başlandığına dikkat çekilen raporda, 2006 yılı sonunda açıklanan bütçe harcamaları çerçevesinde, esnekliği olmayan harcamaların toplam harcamalar içindeki oranının yüzde 74.8 olduğu bildirildi. Raporda, esnekliğin olmadığı harcamaların toplam harcamalar içindeki oranının istikrar programı öncesi döneme göre az da olsa yükselmiş olmasının, yapısal nitelikli düzenlemelerin ve tedbirlerin etkisinin bütçe üzerinde sınırlı kaldığını göstermesi açısından dikkate alınması gereken bir nokta olarak görülmesi gerektiği ifade edildi.
"HARCAMALARIN YAPISI AB'DEN FARKLI"
Raporda harcamalar da ele alınarak, AB ülkeleriyle yapılan bir karşılaştırmaya yer verildi. Toplam genel yönetim harcamalarının önemli bir bölümünün, içinde faiz ödemelerinin de yer aldığı ve genel kamu hizmetlerine ayrıldığı anımsatılan raporda şunlar kaydedildi:
"Sağlık hizmetlerine ayrılan pay AB ortalamalarının biraz altında kalmakla beraber, ülkemizdeki sağlık harcamalarının koruyucu sağlık hizmetlerinden çok tedavi edici sağlık hizmetlerinden ve iyi yönetilemeyen ilaç fiyatlama sistemlerinden kaynaklanan sorunlardan etkilendiği gözden uzak tutulmamalıdır. Dolayısıyla ortada bu açıdan AB ülkelerine kıyasla sağlık harcamalarında nitelik farkı vardır. Savunma ve güvenlik harcamaları ise AB ortalamalarının biraz üzerinde seyretmektedir. Dinlenme, eğitim ve kültür ve din hizmetlerinde de AB ortalamalarının altında kalınmakta olup bu fonksiyonun yarısından fazlası diyanet hizmetlerine ayrılmaktadır.