ANKARA (İHA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, bor madeninden hem depreme dayanıklı binaların yapımı, hem de ürün artışı sağlayan teknolojiler geliştirdiklerini açıkladı. Bakan Güler, yapılan çalışmalarla Ziraat Fakültesi'nde sarımsakta yüzde 24 oranında ürün artışı sağlandığını söyledi.
TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda, 2006 yılı bütçe müzakere maratonu sürüyor. Komisyonda bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 2006 yılı bütçesi ele alınıyor. Komisyona Bakanlığı'nı 2006 yılı bütçesini sunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, açıklamalarında mümkün olsa enerji fiyatlarını daha da düşüreceklerini ifade etti. Kömür sektöründeki rezervlerin özel sektöre açılmaya başlandığını belirten Güler, bu çerçevede özellikle altyapı çalışmalarından faydalanmanın sağlanmasını amaçladıklarını kaydetti. Güler, bu çerçevede 6 sahanın özel şirketlere açılacağını bildirdi. Bakan Güler, "Neticede kömür santrallerinin yanına yeni kömür santralleri kurmak isteyenlere kolaylık sağlamak istiyoruz. Altyapıdan faydalandıracağız" dedi. TEDAŞ'ın 800 bin kilometre hattı bulunduğunu, 255 bin trafosunun yer aldığını, bunların artık yetmediğini ifade eden Güler, "Elbise artık dar geliyor. Bu da bizi memnun ediyor" şeklinde konuştu ve enerjiye olan talebin her geçen gün arttığını söyledi.
Maden Tetkik Arama'nın (MTA) eski günlerine geri döndüğünü, ancak arama çalışmalarının koordineli bir şekilde yapıldığını ifade eden Güler, arama çalışmalarında bir seferberlik hali olduğunun altını çizdi. Şu anda 3 bin yerin delinmiş olduğunu, bunların kiminin bin 500 kiminin de 5 bin metre derinliği bulunduğunu, ancak birçok yerin kapatıldığını ve raflarda kaldığını hatırlatan Güler, şimdi bu dosyaları açtıklarını, petrol bulunamamış ve kapatılmış kuyuların açılarak kömür, gaz, su gibi diğer doğal kaynakların olup olmadığının araştırıldığını, bunların bulunması durumunda değerlendirileceğini kaydetti.
Jeotermal kaynaklara özel önem verdiklerini de ifade eden Bakan, Türkiye'nin jeotermal kaynaklar konusunda Avrupa'da ilk sırada, dünyada ise 7. sırada yer aldığını söyleyerek, dünyadaki sıralamada Türkiye'nin yapacağı çalışmalarda daha üst sıralara çıkabileceğine işaret etti. Bakan Güler, "Jeotermalde petrol gibi önem verilmesi gereken bir değer" dedi.
DEPREMDEN KORUNURKEN ÜRÜN ARTIŞI SAĞLANACAK Bor madeni konusunda önemli çalışmalar yapıldığını hatırlatan Güler, yapılan çalışmalar neticesinde sağlam binaların yapılabilmesi için bor içerikli yapı malzemelerinin geliştirildiğini söyleyerek, "Deprem ülkesi olan ülkemizde daha güçlü çimento yapma imkanımız olacak" dedi. Bordan yanmaz kağıt, yanmaz kumaş, mikrobesleyici gibi hayatı kolaylaştırıcı ve kalitesini arttırıcı şeylerin yapıldığını hatırlatan Güler, bunlardın daha da geliştirilebileceğini kaydetti.
Güler, bor madeniyle ilgili yaptıkları çalışmalarda ürün artışını sağlayacak bir teknik geliştirdiklerini de sözlerine ekledi. Ankara Ziraat Fakültesi'nde yapılan çalışmalarda sarımsakta yüzde 24 artış sağlayan bir teknolojinin geliştirildiğinin de altını çizen Bakan Güler, açıklamalarında doğalgaz üzerinde de durdu. "Elimizde fazla doğalgaz var" diyen Güler, bu anlaşmaların yapıldığını, bunun için bir şey yapılamayacağını ifade etti.
Doğalgaz fazlasının Tuz Gülü'nün altındaki mağaralara depolanacağını, burada 5 milyar metreküp doğalgazın bulundurulabileceğini söyleyen Bakan Güler, enerji konusunda her alanda yeni çalışmaların sürdüğüne değindi. Bakü-Tiflis-Ceyhan hattının kendileri iktidara geldiğinde yapılaşmasının yüzde 0 olduğunu, ancak bugün borudan petrol akmaya başladığını ifade eden Güler, petrolün en geç Pazartesi günü Türkiye hattından geçeceğini ve 3 aya yakın bir sürede de Ceyhan'da olacağını ifade etti. "Ceyhan önemli bir petrol merkezi olacak" diyen Güler, İtalya'dan Macaristan'a kadar 2 koldan Türkiye'nin Avrupa'yı Enerji kollarıyla saracağına dikkat çekti. Ceyhan'ın bir Rotterdam olacağını söyleyen ve burada bir enerji borsası kurulacağını ifade eden Bakan Güler, bunların önümüzdeki yıllarda mutlaka gerçekleştirileceğini ifade etti.
Bakanlık olarak 8 bin proje yürüttüklerini, bunun nedeninin önceki hükümetler döneminde bu projelerin ortaya konulduğunu kaydeden Güler, 10-15 yıl içinde Türkiye'de boşa akan sular olacağını belirtti. Güler, "Cumhuriyet'in 100. yılında boşa akan sular olmayacak" dedi.