"Bütün içinde ele almalıyız"

İSTANBUL (İHA) - DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, iş hukukunu bir bütün olarak ela alınıp birbiriyle yakın ilişki içinde olan mevzuatın tümüyle gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

DİSK ve Friedrich Eberd Vakfı tarafından Sürmeli Otel'de düzenlenen "AB Sürecinde Çağdaş ve Demokratik Çalışma Yaşamı" konulu konferansın açılışında konuşan Çelebi, Türkiye'deki sendikal hareketin, işçi ve işyeri sayısındaki artışa rağmen örgütlülük düzeyi, üye sayısı ve bağıtlanan toplu iş sözleşmesi sayısı bakımından 1980 yılı rakamlarının çok gerisinde kaldığını kaydetti.

Reklam
Reklam

"TEMEL İLO SÖZLEŞMESİ" Çelebi, "Bu konuda temel alacağımız belgeler Uluslar arası Çalışma Örgütü'nün sözleşmeleri ve kararlarıdır. Yine AB'nin bu alanda oluşmaya başlayan normları ise doğal olarak unutulmaması gereken unsurlardır. Çalışma hayatını tek başına işverenlerin sorunları gibi görme eğilimi içindeki yaklaşımlar sorun çözmek yerine sorun üretmekten başka sonuç doğurmamıştır. Demokrasiyi katılımcılığı açıklığı her alanda olduğu gibi çalışma yaşamında da uygulamak zorunda olduğumuzu aklımızdan çıkarmamalıyız" dedi.

Çelebi, çalışma hayatındaki olumsuz tablonun , ILO raporları ve AB İlerleme Raporu'nun hükümet ve sosyal tarafların önüne ciddi bir görev koyduğunu ifade etti.

"ÇALIŞMA HAYATI"
Türk - İş Genel Sekreteri Hüseyin Karakoç da Türkiye'de çalışma hayatının daha çağdaş ve demokratik bir yapıya kavuşturulması gerektiğine işaret ederek, bu konuda atılacak adımların Türkiye'yi AB 'ye daha da yakınlaştıracağını söyledi. Hükümet programında çalışma hayatı ile ilgili düzenlemelerin yetersiz olduğunu ifade eden Karakoç, "Çağdaş ve demokratik bir çalışma yaşamı için, Ak Parti'nin programında yer alan taahhütlerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu gerçekleşirse biz de destekleriz" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"SOSYAL POLİTİKALAR" Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da, 42 yıllık AB maceramızın nihayet bir aşamasına gelindiğini belirterek, "Sosyal politikalarımızı değerlendirmenin tam zamanıdır. Çalışma şartlarımızın eksik ve sakat olduğu Avrupa tarafından belgelerle ifade edilmiştir. Ekonomik gelişme, demokratik açılımlar elbette önemli ekonomi ile birlikte sosyal gelişmeyi birlikte gerçekleştiremezseniz böyle eleştirilerle karşı karşıya kalırsınız.İlerleme raporunda yaşadığımızı acı gerçeklere göre ülkemizde işsizlik, açlık, yoksulluk , gelir adaletsizliği var. Çağdaşlık iddiasında bir ülke için bu tespitler bile yüz kızartıcı" dedi. Çalışma hayatı ile ilgili yasaların sosyal taraflar tarafından yeniden ele alınması gerektiğini belirten Uslu, "1475, 2821 ve 2822 sayılı yasaları masaya yatırarak, 12 Eylül ruhundan arındırmaya mecburuz" diye konuştu.

"ÖNCELİKLE BİRBİRİMİZE GÜVENMELİYİZ" TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Refik Baydur da, "Türk insanı da, işçisi de insanca yaşama hakkına sahiptir. Kendi kendimizi AB standartlarına çıkarma yollarını aramalıyız. Bazı işverenlerden ben de şikayetçiyim. Devletin koyduğu ağır vergiler karşısında kaçak işçi çalıştıran işverenin karşısındayım. Yalnızca işveren mi kabahatli? İşçiler de sütten çıkmış ak kaşık değil. Birbirimize güvenerek oturup problemlerimizi halletmeliyiz" dedi. İş Güvencesi Yasası'nın dışında olmadıklarını bildiren Baydur, "Bu yasa Meclis'ten çıkmıştır, gereğini yerine getirmemiz lazım. Ama İş Güvencesi Yasası, İş Kanunu'nun bir parçasıdır. İş Kanunu ile beraber yol almalıdır. Çalışma yaşamıyla ilgili diğer yasaların da sosyal tarafların mutabakatı ile ele alınması gerekir" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam