Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin (YYÜ) Zeve Kampüsü'nde bir hafta önce köpeklerin saldırısına uğrayan kız öğrenci, olay anını anlattı.
YYÜ Fen Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü 4. sınıf öğrencisi Sunay Aslan (23), ders sonrası sosyal tesislere patika yoldan giderken çok sayıda köpeğin saldırısına uğrayıp vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanmıştı. Ambulansla YYÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan öğrenci, ameliyata alınmıştı. Yaklaşık bir haftadan beri tedavi gördüğü hastaneden bugün taburcu olan Aslan, yaşadığı olayın şokunu halen üzerinden atamadığı söyledi.
Aslan, sosyal tesislere giderken daha kısa diye patika yolu kullandığını belirtti. Arazinin girişinde 1-2 köpeği gördüğünü ve bunların kendisine saldıracak tipte olmadığını gözlemlediğini belirten Aslan, sakin bir şekilde yoluna devam ederken karşı taraftan üzerine havlayarak gelen bir sürü köpeği fark ettiğini ifade edip olayı şöyle anlattı:
"Yurt civarındaki köpekler sürekli birbirlerine saldırmadan havlardı. Bunu bildiğim için hiç önemsemeden yoluma devam ettim. Hepsinin bana doğru geldiğini anlayınca geri dönüp yavaş yavaş gideyim diye düşündüm. Sürekli gözüm arkadaydı. Onlarla aramda yarım metre kaldığında hepsi bir anda üstüme çullandı. Bu esnada koşmaya başladım. Koşmaya başladıktan bir iki dakika sonra tökezledim. Ayağım taşa takıldı ve yere düştüm. Hepsi toplandı etrafımda. Etrafımı çevirip kalkmama bile izin vermediler ve yerde süründürdüler. Başta çok direndim. Çığlıklarım hiç dinmedi zaten. Ders saatleriydi dışarıda kimseler yoktu. Tesadüfen oradan geçen iki öğrenci arkadaş beni kurtarmaya çalıştı. Tabii daha sonra destek geldi. Bilincimi kaybetmedim. Baygınlık filan olmadı. Sadece acı çekiyordum, şoktaydım ve çok çok üşüyordum."
Ambulansın geç geldiğini ve orada çok beklediğini öne süren Aslan, "Ambulansla YYÜ Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldım. Tedavim burada yapıldı. Ameliyata alındım ve yaralarımın hepsi yıkandı. Dikişler atıldı. Birinci güne nazaran iyiyim. Ama tam olarak iyi miyim onu söyleyemem. Şok atlatılır mı sekizinci günde onu da bilemiyorum. Doktorlar bana bilgi vererek taburcu olmamı istedi. Omzumda, kafamda ve bacaklarımda yaralar var. Onlar şimdi iyileşiyor. Olay anında üç köpek öldürülmüş. Kuduz şüphesi ile onlardan alınan numunelerin sonuçları Ankara'dan gelecekmiş. Bana resmi bir belge gelmedi. Üniversiteye tekrar gittiğimde o korku olur mu şimdiden söylemek yanlış olur. Eğer bir iki dakika daha gecikseydi o arkadaşlar eminim ki paramparça olacaktım. Çünkü o kadar hızlılardı ki artık 'Tamam ben ölüyorum' dedim. Artık bırakmıştım kendimi, direnemiyordum. 4 yıldır buradayım ve köpekler kampüsün hemen hemen her yerinde çok rahat geziniyor. Daha önce de vakalar olmuş. Ama bu kadar büyük olmamış" dedi.
Konu hakkında basın mensuplarını sorularını yanıtlayan YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Ceylan, baştan beri kendi çabaları ile başıboş köpeklere karşı çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Ceylan, geçmiş zamanda ve kendi döneminde belediye başkanlığı ile yazışmalarının olduğunu, zaman zaman kendilerine yardımcı olduklarını belirtti. Belediye ekiplerinin kampüse gelerek başıboş köpekleri uyuşturup uzaklara attıklarını ifade eden Rektör Ceylan, "Ama köpek girişini engelleyemiyoruz. Her tarafı açık olduğu için yavru köpekleri köylerden ve şehirden getirip buraya bırakıp gidiyorlar. Bir taraftan da burada ürüyorlar. Dolayısıyla mücadele etmek çok kolay değil. Ama tedbirlerimiz hep sürüyor. Yine belediyemizle birlikte ve kendi çabalarımızla bundan sonra daha etkin önlemler alacağız.
Burada hayvanları öldürmeden uyuşturarak uzaklara atacağız. Yapacağımız başka bir şey de yok. Burada bunlara bakım evi yapıp beslenmelerini sağlayalım ve kontrol altında olsunlar diye düşündük ama o da mümkün değil çünkü öyle bir bütçemiz de yok" dedi. Rektör Prof. Dr. Hasan Ceylan, başıboş köpekler için bir tim kurduklarını ifade ederek şunları söyledi:
"Belediye ekiplerinin bu yıl içerisinde uyuşturup başka yerlere götürdüğü köpek sayısı 100'ün üzerindedir. Ama halen 30-40 tane başıboş köpek var ortalıkta. Onları da bizim uğraşlarımızla ve belediyenin tedbirleri ile bertaraf etmek zorundayız. Artık bundan sonra tek çaremiz kurduğumuz bir takım ile başıboş köpeklerle mücadele etmek. Bu ekip sadece bu köpeklerin gelişi ile uğraşacak. Kampüs alanına sokmamaya çalışacaklar ya da içeriye girildiyse burada bertaraf etmenin yollarını arayacaklar. Hayvanları uyuşturarak daha uzaklara atmak başka çıkar yolumuz yok."
İHA