Büyü eş anlamlısı nedir? Büyü kelimesinin eş anlamlıları ile örnek cümleler

Türkçe tarih boyunca pek çok dille etkileşimde bulunmuştur. Arapça en çok etkileşime girdiğimiz dillerden birisidir. Arapça ve Türkçe arasında pek çok kelime alışverişi yaşanmıştır. Büyü kelimesi de dilimize Arapçadan geçmiştir. Çok uzun zamandır dilimizde olan büyü kelimesiyle aynı anlamı taşıyan kelimeler de türemiştir. Peki, büyünün eş anlamlısı nedir?

Büyü kelimesi "etkileme, yayılma, örtme, kapatma" anlamlarını ifade eder. Tabiat kanunlarına aykırı sonuçlar elde etmek iddiasında olanların başvurdukları gizli işlem ve davranışlara verilen genel addır. Karşı durulamaz güçlü etki karşılıklarını kapsar. Büyü kelimesi dilimize Eski Türkçe "bögü" kelimesinden evrilmiştir. Bögü kelimesi "alim, şaman, hekim" anlamlarına gelir. Aynı zamanda böge kelimesi, Moğolcadaki "böge" kelimesiyle eş anlamlı ve eş kökenlidir. Büyü kelimesiyle ilgili örnek cümle vermek gerekirse:

Reklam
Reklam
  • Büyü ile uğraşan insandan hayır gelmez.
  • Oğlu büyü yaptığı için annesi evlatlıktan reddetmiş.
  • Eve girdiği an büyü yapıldığını görünce girmesiyle çıkması bir olmuş.
  • Kız, büyü işleri ile alakalı olduğunu öğrenince şaşkına dönmüştü.
  • Onun büyüsüne kapılmış ve hayran kalmıştı.
  • Küçük kız, o anın büyüsüyle birlikte babasına istediği her şeyi yaptırmıştı.

Büyü kelimesinin eş anlamı nedir?

Büyü eş anlamlısı olan sözcükler bakımından birçok kelimeye sahiptir. Büyü kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük listesi:

  • Afsun, efsun
  • Bağı
  • Sihir
  • Füsun
Reklam
Reklam

Büyünün eş anlamlıları ile örnek cümleler

  • O zaman aralıklarında afsun etkisinde olduğundan hiçbir hareket belirtisi veremedi.
  • O, sevgilisini afsun güzelliğiyle etkilemişti.
  • Polis afsun ile uğraşan insanları adım adım takip edip iz sürmüştü. Sonunda yakalama fırsatı bulabildiler.
  • O anın sihriyle neler yaşayıp gördüğünün farkında değildi. Gerçekleri ancak eve gidince görebilmişti.
  • Hızlı bir şekilde ortama gelip sihrini göstermişti.
  • Sihir ile uğraşan küçük cadı bu durumdan memnun kalmamıştı.
  • Anne, kızına sihir yapan arkadaş grubunun yaşadıklarını anlatan bir kitap okuyordu.
  • Kötü cadı, köpeğe efsun yaparak böceğe çevirmişti.
  • Üzerinde bağı olduğunu hissettiği an çılgına dönmüştü.
  • Çocuklar, oyun oynarken gerçekten bağı yaptıklarını sanıyordu.
  • O, bağı ile uğraştığını dile getiren kadını duyduğunda koşarak oradan uzaklaştı.
  • Yaşlı adam füsun etkisiyle ne yaptığını bilemez hale gelmişti.
  • Füsun alanında meraklı olan genç adam iş ciddiye binince pişman olmuştu.
  • Bu füsun işinin ciddi ve tehlikeli olduğunu umarım bir gün anlarsın.
  • Füsun hiçbir zaman mutluluk getirmez, insanı mutsuzluğa sürükler.
Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: