Büyük Birlik Partisi Mkyk Üyesi, Basın Müşaviri Ve Sözcüsü Ünsal Karabulut:

Büyük Birlik Partisi (BBP) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Basın Müşaviri ve Sözcüsü Ünsal Karabulut; ‘’Müslüman Türk Milleti tarafından kendisine ‘Hükümet etme’ görevini verdiği AK Partinin yıllardır izlediği politikalarının Anadolu’yu bin yıldır yurt edinmiş insanlarda ; ‘İstikbale matuf’ endişeleri gün be gün arttırdığını, Anadolu insanının yarınları ile ilgili kaygılarının her gün artmaya devam ettiğinin gözlemlendiğini’’ belirtti.

Memleketi Bayburt’a ‘Sıla-yı Rahim’ gerçekleştirmek için gelen BBP MKYK Üyesi, Basın Müşaviri ve Sözcüsü Karabulut yaptığı açıklamada; Türkiye sathında yaptığı gezilerde halkın sorunlarını dinlediğini, iç içe olarak hasbihal gerçekleştirdiğini vurguladı.

Karabulut, ‘’Kökü Mazide Kalan Bir Ati’nin yol başı sı olan Büyük Birlik Partisi Genel Merkez Yöneticileri, yurt sathını gezmekte ve halkın içine girerek, ‘her daim güncelleşen’ ve insanlarımızı rahatsız eden gelişmelere paralel konuşmaları büyük ilgi ve rikkatle dinliyorlar.

Halkımızın büyük çoğunluğu buna AK Partiye oy veren vatandaşlarımız da dahil bölücü terör örgütü PKK’nın ve onun yan kuruluşları olan BDP, KCK ve sözde yerel yöneticilerinin ‘Şımarık’, ‘hoyrat’, ‘hodbin’, ‘tutarsız’, ve asla sağduyuda ‘makes’ bulmayan fiillerini, eylemlerini konuşmakta buna paralel olarak ta hemen yanı başımızdaki Suriye’de yaşanan iç savaşı kışkırtan unsurları kaygıyla izlemektedir’’ diye konuştu.

HÜKÜMET, TAHKİR VE TACİZ POLİTİKALARI ÜRETMEKTE

Büyük Birlik Partisi (BBP) MKYK Üyesi, Basın Müşaviri ve Sözcüsü Ünsal Karabulut, ‘Türkiye kalkınsın’, ‘Müreffeh bir ülke olsun’, Eğitimde, adalette ve hayatın tüm kesitlerinde yaşam standartımız yükselsin diyerek helal kazançlarından, vergi veren Türk milletinin bu parası ile BDP’li milletvekillerinin her gün ayrılıkçı, tahkir ve taciz edici sözlerinin bu milletin onurunu rencide ettiğini vurguladı.

Karabulut, geçmişinde, Büyük Değişim adlı sağ tandanslı bir partinin kurucusu olmuş ve anladığı güdük İslam algısı ile de İslamcı Yazar ünvanını ağzına pelesenk yapan BDP’li Altan, bugün gelinen noktada; ‘’Kürt Fedarasyonu istesenizde istemeseniz de kurulacak. Artık bu söylemlere alışın’’ diyor.

Diğer taraftan bir başka BDP’li; ‘’Getirin o emniyet amirini beynine sıkayım’’ şeklindeki sözlerinin basında yer aldığını görüyoruz. Bu necip millet bu tür hoyrat yaşamaların eninde sonunda Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve milletin birliğine yönelik bir seyir takip ettiğini biliyor ve fark ediyor.

Ancak, bütün bunlara rağmen Hükümet bu kişilere yönelik yaptırımlar uygulamıyor. Aksine, yetkililerce söylenen sözler demeç ve beyanatlarla tahkir ve taciz edilme durumuna düşüyor’’ dedi.

DERİN STRATEJİ YERLERDE SÜRÜNÜYOR

Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Suriye ye mücadele konusunda ‘Üç kırmızı çizgiden’ bahsettiğini bununda; 1-İster PKK, ister El Kaide veya başkası…herhangi bir taraf tek başına ‘Ben burada özerkliğimi ilan ettim.’ diyemez. 2-Kürt Devleti kurulamaz. 3-PYD. Halep’te ve etrafta kamu düzeni sağlanamazsa Türkiye de kendini güvende hissedemez. Biz bu üç parametre çerçevesinde her türlü tedbiri alırız.’’ Sözlerini hatırlatan Karabulut; Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ‘sıfır politika’ demiş ancak bölgedeki ‘derin stratejisi yerlerde sürünmeye başlamıştır

Kendisi, bu hata ve basiretsizliği ile bir de; Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine aday olduğunun isteği ile dolup taşmakta olduğunu göstermektedir.

Suriye ye müdahale için memleket memleket kendisi dolaşmadı mı? Davutoğlu’nun bu onur kırıcı global kuryeliği ‘dünyanın gündemini biz belirliyoruz’ diyerek millet manipüle edici, afra-tafra satanda kendisi idi.

PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KOLUNU KOMŞU ETTİNİZ

AK Parti Lideri ve Başbakan Erdoğan’ın bir süre önce gittiği her yerde, ‘Asrımızın Selahattin Eyyübisi geliyor’ şeklinde sloganlarla bindirilmiş kalabalıklara hitap ettirildiğini ifade eden Karabulut, ‘’Ne oldu sonuç…uçağımız (neden orada olduğu hala anlatılmayan) düşürüldü. Nasıl düşürüldü? Açıklayan yok. Milli servetimiz olan Tırlarımız, kamyonlarımız yakıldı..Albayrağımız gönderinden indirilip yakıldı. Nasıl yaparsınız? Diye yok. Ancak bütün bunlar olurken ‘milletimizin gazını almaya yönelik açıklamalarda trajı komik halde ortada durmakta.

GAYRİ DİNİ VE MİLLİ UNSURLARA DİKKAT

‘’Gayri Dini ve Gayri Milli unsurlar tarafından hoyratça ve sinsice kuşatılan necip milletin istikbalinin ‘heder’ edildiği günler yaşamaktayız. ‘Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanılğından şeref duyarım’, ‘Irak’ta görev yapmakta olan ABD’li askerlerin eşlerine annelerine sağ-salim dönmesi için duacıyım’ diyen bir zihniyet, bu hain ve sinsi kuşatılmışlıktan nasıl kaygı duysun ki?!

Suriye de demokrasi ve hürriyet isteyen halkın zaferi yakındır diye diye PKK terör örgütünün kuzey kolu PYD’yi yakınımıza getirip sonunda komşu etmeyi becerdiniz. Buna Anadolu da; ‘Gidin ve kınanızı yakın’ derler.

SURİYE DE 4,5 MLYON TÜRKMENİ GÖRMEDİNİZ

AK Partinin dn yıldır, suflör ABD,AB ve İsrail tarafından adım adım hayata geçirilen Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında üretilen politikaların esiri olduğunu ileri süren Karabulut; Suriye de iki milyonu asimile olmuş toplam 4,5 milyon Türkmen yaşamaktadır. Bu Türkmenler ‘beş kırmızı şartı içerisinde yok mu?’ dedi

KÜRTLERİN BÖLGEDE VARLIĞINDAN RAHATSIZ DEĞİLİZ AMA ORADA BAŞKA İNSANLAR VAR

Karabulut, Suriye'nin kuzeyinde yaşananların Türkiye'ye tam olarak aksettirilmediğine dikkati çekerek şöyle konuştu: " Kürtler oranın asi unsuru ama aynı şekilde orada başka kimlik ve din, mezhep anlayışına sahip insanlar var. Kuzey Suriye dediğimiz bölgede Kürtlerin varlığından çok Türkmenler var. Türkmen Bayı-Bucak Türkleri özellikle o bölgede çok fazla. Suriye'nin geneline de baktığınız zaman 1 milyon Kürt nüfus varsa orada 3 - 3,5 milyon Türkmen nüfus var. Türkiye, Kürtleri de Barzani'nin, PKK'nın veya PYD'nin kucağına atmadan elbette onları da sahiplenmeli. Türkiye, Türkmen varlığını da sahiplenerek o bölgenin güvenli bir bölge olmasını sağlayabilir."

BBP MKYK Üyesi Karabulut; ‘’Hükümet bölgede ifade ettiği ‘kırmızı çizgilerini’ çiğnetmiştir. Davutoğlu İsrail’in payandası Barzani’nin ayağına giderek elim bir durum oluşturmuştur. Tunus’ta, Libya’da, Mısır’da yaşananları bugün olmuş ve hala anlamlandıramayan bir hükümet ve onun dışişleri bakanı şimdi Suriye de esef verici olaylara maalesef ‘anlamsız bakışlarla’ melül melül bakmaktadır, izlemektedir.

Hükümetin, bölgede hızla gelişmekte olan ve macunun tüpten çıktığı gibi asla geri çevrilemeyecek halde cereyan eden olaylara paralel olarak politikalarını milli bir iç ve dış politikaya evirmesi gerektiğini dile getiren Karabulut;

‘’On yıldır yürürlüğe koyduğu politikalarla halkımızı dumur eden AK Parti; 1- Terörü mutlaka sonlandırmalı. 2- Necip Türk Milletinin kardeşlik bağlarını bozma hoyratlığında bulunmayı meslek haline getiren bölücü milletvekillerinin derhal dokunulmazlıklarını kaldırmalı ve yargılanma yollarını açmalı. 3-BDP’li yerel idarecilerin bölücü, hasım şom ağızlarına gereken cevabı vermeli. 4-Esad rejimini devirme bahanesiyle Suriye de sergilenen Demokrasi oyununda, Türkiye topraklarını da içine alan ve SEVR Projesi olan Büyük Kürdistan Devletini gerçekleştirmek isteyenlerle yol arkadaşlığını bırakmalı ve e enerjisini böylesine menfur-elim ve nihayeti ucube senaryolarla dolu olan batıl zihniyetle mücadeleye evirmeli’’ dedi.

Karabulut; Türkiye’nin Suriye ile son yıllarda fevkalade geliştirdiği ilişkileri Arap baharı adı altında, sırf ABD’ye ve Büyük Kürdistan uğruna bozduğunu belirterek; ‘’Büyük Birlik Partisi, Sevr Projesi olan Büyük Kürdistan Devletini gerçekleştirmek isteyenlerle kol kola, omuz omuza yürüyen zihniyetlerle mücadelesini amansız bir şekilde sürdürmeye devam edecektir’’ şeklinde konuştu.