Büyükçekmece'deki silahlı saldırıya ilişkin dava

Trafik ışıklarında durdukları sırada Devrim Öztunç ve Arzu Sharifi Zindashti'nin çapraz ateşe tutularak öldürülmesinde azmettirici ve planlayıcı olduğu öne sürülen 10 kişinin yargılandığı davanın tek tutuklu sanığı Orhan Ünğan'ın 3. kez tahliyesine hükmedildi

İSTANBUL (AA) - Büyükçekmece'de trafik ışıklarında durdukları sırada Devrim Öztunç ve Arzu Sharifi Zindashti'nin çapraz ateşe tutularak öldürülmesinde azmettirici ve planlayıcı olduğu öne sürülen 10 kişinin yargılandığı davanın tek tutuklu sanığının yeniden tahliyesine karar verildi.

Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, davanın tek tutuklu sanığı Orhan Ünğan ile tarafların avukatları katıldı.

Katılan avukatı İlker Dağlı'nın mahkemeye dilekçe sunduğu belirtildi.

Avukat Dağlı'nın dilekçesinde, mahkeme başkanının 22 Şubat 2018 ve 22 Haziran 2018'deki duruşmalarda sanık Orhan Ünğan'ın dosya kapsamındaki olgu ve delilleri ile bağdaşmayacak şekilde adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdiğini belirterek, reddi hakim talebinde bulundu.

Reklam
Reklam

Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, hukuki dayanaktan yoksun ve duruşmaları uzatma amacı taşıdığı gerekçesiyle reddi hakim talebinin geri çevrilmesine karar verdi.

Mahkeme, Yunanistan adli makamlarından gönderilen dosyanın tercüme için bilirkişiye gönderildiğini, tercüme işleminin yapılmadığını tutanağa geçirdi.

Duruşmada söz verilen sanık Orhan Ünğan, olayı gerçekleştirdiğine dair bir delilin bulunmadığını, kendisinin bu suçla ilişkilendirilmesinin mümkün olmadığını, yargılamanın hukuki olmaktan çıktığını ve mağduriyetlere neden olduğunu savundu.

Sanık Ünğan'ın avukatları da müvekkillerinin tahliyesini talep etti.

Cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, yargılamanın geldiği aşama, bu aşamada toplanan ve toplanmasına çalışılan delillerin mahiyeti itibarıyla tutuklama nedenleri bulunsa da tutuklulukta geçen süreye göre tutuklamadan beklenen kaçma şüphesinin bertaraf edilmesine ilişkin amacın adli kontrol tedbiri uygulanması suretiyle giderilebileceğinin değerlendirildiğini ifade ederek, tutuklulukta geçen süre de nazara alınarak sanık Orhan Ünğan hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak, bir defa da 400 bin lira nakdi güvence parası yatırılarak, her sabah ve akşam günde 2 defa imza atması şartıyla tahliyesine hükmetti.

Reklam
Reklam

Sanık İlhan Ünğan hakkındaki yakalama kararının beklenmesine ve 2 sanık hakkında adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının devamına karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
\

- Daha önce 2 defa tahliye kararı verilmişti

Mahkeme, 23 Şubat'taki duruşmada da tutuklu sanık Orhan Ünğan'ın yurt dışına çıkış yasağı konularak bir defada 1 milyon lira nakdi güvence yatırması, her gün sabah ve akşam imza atması suretiyle tahliye etmişti.

Duruşma savcısının itirazını değerlendiren Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Orhan Ünğan'ın tutuklanmasına karar vermişti.

Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi 22 Haziran 2018'deki duruşmada da sanık Ünğan'ın yurt dışına çıkış yasağı konularak 500 bin lira nakdi güvence yatırılması şartıyla tahliyesine karar vermişti.

Duruşma savcısının, bir üst mahkeme olan Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptığı itirazın kabul edilmesi üzerine, Ünğan'ın tekrardan tutuklanması kararlaştırılmıştı.

Öte yandan, sanık Ünğan, başka suçtan tutuklu bulunduğu için bu dosyadan yapılan tahliye kararlarının ardından cezaevinden çıkamamıştı.

Reklam
Reklam

- İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Büyükçekmece'de 26 Eylül 2014'te ışıklarda duran Devrim Öztunç'un kullandığı ve Arzu Sharifi Zindashti'nin de içinde bulunduğu aracın, Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar tarafından çapraz ateşe tutulduğu, Öztunç ile Zindashti'nin öldüğü belirtiliyor.

İddianamede, Pakistan'dan Belçika'ya sefer yapan bir gemideki 2,1 ton eroinin Yunanistan açıklarında yakalandığı, gemide bulunan ve şüpheli Orhan Ünğan'ın adamları olan Metin Sevimli ve Serhan Başkale'nin Yunan makamlarınca tutuklandığı ifade ediliyor.

Bu olaydan sonra uyuşturucu organizasyonu yapan kişilerden biri olan aslen İranlı sahte Pakistan pasaportlu Shahid Ahmed'in İstanbul'a gelerek Naji Sharifi Zindashti ile görüştüğü, ele geçirilen eroinin 1 tonunun hala Yunanistan'da bir depoda saklı olduğunu ve yasa dışı yollardan İran'a gönderilmesini istediğini söylediği aktarılan iddianamede, eroinin taşınması olayında Zindashti'nin kendilerine yardımcı olamayacağını söylediği, bu olaydan yaklaşık 10 gün sonra Yunanistan'da depoda saklanan uyuşturucunun polislerce yakalandığı anlatılıyor.

Reklam
Reklam

İddianamede, uyuşturucunun gerçek sahipleri olduğu iddia edilen Orhan Ünğan, Çetin Koç ve İlhan Ünğan'ın uyuşturucunun yakalanmasından Naji Sharifi Zindashti'yi sorumlu tuttukları ve aralarında husumet oluştuğu kaydediliyor.

Sanıklar Orhan Ünğan ve İlhan Ünğan'ın, Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar'a, Zindashti'nin ortadan kaldırılması talimatı verdikleri kaydedilen iddianamede, sanık Hacı Osman Sezen'in olaydan sonra çevresine yanlış iş yaptıklarını, asıl hedefin İranlı Naji Sharifi Zindashti olduğunu ancak kızı ve araç sürücüsünün öldürüldüğünü, Orhan Ünğan'ın olayı duyduktan sonra kendisine "Bir temizliği halledemediniz'' diye mesaj gönderdiğini anlattığı belirtiliyor.

Cinayeti gerçekleştirdikleri belirtilen Hacı Osman Sezen ve Turgay Akar'ın 22 Aralık 2014'te öldürüldüğü aktarılan iddianamede, sanıklar Yavuz Yavuztürk, Nizamettin Yeke, Bekir Karçiğa, Savaş Sarmusak, Aslan Turan, Sabri Turan, Hasret İlter Üzüm ve Ali Golzari hakkında ikişer kez ''tasarlayarak öldürme suçuna yardım etme'' suçundan 30 yıldan 40 yıla kadar, Orhan Ünğan ve İlhan Ünğan hakkında da ikişer kez ''tasarlayarak öldürme suçuna azmettirme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: