18 Ekim'de ABD'nin de aralarında bulunduğu 10 ülkenin büyükelçilikleri Osman Kavala'nın serbest bırakılması için çağrıda bulunmuştu. Buna tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 ülkenin büyükelçisinin istenmeyen adam ilan edilmesi için Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na talimat verdiğini açıklamıştı.
Bu gelişmeler sonrası dünkü kabine toplantısından yaşanan krizle ilgili nasıl bir açıklamanın geleceği merak edilirken, toplantı öncesi 10 ülkenin büyülelçiliklerinin sosyal medya hesaplarından "18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin bazı sorunların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine riayet etmeyi teyit eder." paylaşımı yapıldı.
Yaşanan gelişme bir "geri adım" olarak yorumlanırken cumhurbaşkanlığı kaynakları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 10 büyükelçinin yaptığı açıklamayı olumlu karşılandığını belirtti. Kabine toplantısı sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise "Niyetimiz asla kriz çıkarmak değil; ülkemizin onurunu, çıkarlarını, egemenlik haklarını korumaktır. Bugün aynı büyükelçiler tarafından yapılan yeni bir açıklamayla yargımıza ve ülkemize yönelik bühtandan geri dönülmüştür." dedi.
Son birkaç gündür gündemi meşgul eden konunun arka planında ne yaşandığı merak ediliyordu. Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya bildirinin yayınlanmasında öncü olan ABD'nin, Hollanda ile birlikte önemli bir görev üstlendiğini belirtirken bildiri metninin ABD ve Hollanda büyükelçilikleri aracığıyla 10 ülkenin büyükelçiliklerine iletildiğini aktardı.
Çıkış yolunun ise yapılan müzakereler sonucunda Dışişleri Bakanlığı tarafından üretildiği ve Viyana Sözleşmesi’nin 41’inci maddesine atıf yaparak krizin çözümünün sağlanması istendiği ifade edildi.
Habertürk'ten Kübra Par ise büyükelçilerin yayınladıkları bildirideki İngilizce ve Türkçe metinler arasındaki anlam farklılığına dikkat çekti. İngilizce metinde doğrudan elçilerin ilk açıklamasının Viyana Sözleşmesi’nin 41. maddesi ile uyumlu olduğuna işaret ederken Türkçe metin de ise "ABD, diplomatik ilişkiler hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine riayet etmeyi teyit eder" ifadesi yer alıyordu.
Konuştuğu Dışişleri Bakanlığı’ndan önemli bir isim, metin üzerinde karşılıklı olarak birkaç kez çalıştıklarını ifade ederek "Eski pozisyonlarında ısrar ediyor olsalardı, bugün bu açıklamayı yapma gereği de duymazlardı. Dolayısıyla bu bir geri adımdır" dedi.