ANKARA (ANKA) - Dışişleri Bakanlığı diplomatlarından Vahit Özdemir, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'a bir dilekçe göndererek, hakkında "sahte sicil" düzenledikleri yargı kararıyla kesinleşen Türkiye'nin Belgrad Büyükelçisi Hasan Servet Öktem, Dışişleri Bakanlığı Balkan Ülkeleri Genel Müdür Yardımcısı Hasan Aşan ve AB Genel Sekreterliği'nde Daire Başkanı olan Cem Kahyaoğlu için soruşturma izni verilmesini istedi. Özdemir, adı geçen büyükelçilerin eski Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel ile eski Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün danışmanlığını yaptığı dönemlerde, yetkileri olmadığı halde hakkında sicil düzenlediklerini ve kendisi hakkında "tehlikeli, sinsi" gibi nitelendirmeler yaptıklarını belirti.
Vahit Özdemir, Avukatı Şerif Vural aracılığıyla 5 Ekim 2007'de Dışişleri Bakanı Babacan'a bir dilekçe gönderdi. Vural dilekçesinde, Öktem, Aşan ve Kahyaoğlu için soruşturma izni verilmesini istedi. Özdemir, dilekçesinde hakkında sahte sicil düzenleyen büyükelçilerin, İdare Mahkemesi ve Danıştay tarafından da suçlu bulunduğunu belirtti.
Özdemir, dilekçesinde olayı özetle şöyle anlattı:
İDARE MAHKEMESİ'NDE DAVA
Vahit Özdemir, 2000 ve 2001 yılına ait sicil raporunun yetkisiz kişilerce ve usulsüz olarak doldurulduğu ve Dışişleri Bakanlığı bürokratlarının düzenlediği sicilin iptali için Ankara 8'inci İdare Mahkemesi'ne başvurdu. 8'inci İdare Mahkemesi, 21 Şubat 2006'da davayı görüştü.
8'inci İdare Mahkemesi, Dışişleri Bakanlığı'nda uzman olarak çalışan Vahit Özdemir'in 17 Ocak 2000 - 17 Şubat 2001 tarihleri arasında Ulaştırma Bakanlığı'nda geçici olarak görevlendirdiğine işaret ederek, Dışişleri Bakanlığı'nın bir yazı ile 2000 ve 2001 yılına ilişkin sicil raporunu doldurmak üzere Ulaştırma Bakanlığı'na gönderdiğine değindi. Mahkeme, Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği gereğince, Özdemir'in görevlendirildiği makamdaki amirleri tarafından sicilinin doldurulması gerektiğini belirterek, Bakanlık bürokratlarının "yetki ve şekil unsuru yönünden hukuka aykırı" davrandığına hükmetti.
DANIŞTAY BAKANLIĞIN İTİRAZINI REDDETTİ
İdare Mahkemesi'nin aldığı karar üzerine Dışişleri Bakanlığı, suçun zamanaşımına uğradığını belirterek yürütmeyi durdurma istemiyle Danıştay'a başvurdu. Danıştay, yürütmeyi durdurma istemini reddetti. Danıştay 2'inci Daire, Dışişleri Bakanlığı'nda uzmanlık yapan Vahit Özdemir'in söz konusu sicili Bilgi Edinme Yasası kapsamında öğrendiğine dikkat çekerek, "Bu tarihten itibaren açtığı davada süre aşımı bulunmadığından, idarenin bu iddiası yerinde görülmedi" dedi.
Danıştay 2'inci Daire, Ankara 8'inci İdare Mahkemesi'nin verdiği kararın bozulmasını gerektirecek bir neden olmadığını belirterek, adı geçen kişilerin anılan dönemde Özdemir'in sicil amiri olmadıklarını ve bu nedenle de sicil yazmakla görevli olmadıkları halde, "hukuka aykırı olarak" sicil düzenlediklerine işaret etti.
BÜROKRATLAR ALEYHİNE TAZMİNAT DAVASI
Vahit Özdemir, kendisi aleyhinde usulsüz sicil raporu düzenledikleri gerekçesiyle dönemin Dışişleri Bakanlığı Personel Daire Başkanı Hasan Servet Öktem ve yardımcıları Hasan Aşan, Cem Kahyaoğlu hakkında her yıl için 75'er bin YTL'lik maddi ve manevi tazminat davası açtı. Özdemir ayrıca, diplomatlar hakkında Ankara Cumhuriyet savcılığına sahtecilik yaptıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Öte yandan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Bakan Babacan'ın konuyla yakından ilgilendiği belirtildi.