ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, bundan sonraki süreçte ekonomide büyüme oranlarındaki artışın istihdama da yansıyacağını söyledi.
Şener, Türkiye'deki cari işlemler açığına ilişkin olarak da, "ABD ve İngiltere'de bile cari açık var. Önemli olan cari açıkların nasıl finanse edildiğidir. Türkiye ve diğer ülkelerin açıkları ayrıntılı bir tablo haline getirilmelidir" değerlendirmesini yaptı.
Şener, Yeni Başbakanlık Binası'nda düzenlediği basın toplantısında dün 11.'si gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında alınan kararları açıkladı. Şener, toplantıda ödemeler dengesi finansmanı, büyüme ve istihdam ilişkileri ile ekonomideki son gelişmelerin değerlendirildiğini bildirdi.
Ocak-Mayıs 2004 döneminde cari işlemler açığının daha önce 8.811 milyon dolar olarak açıklandığını hatırlatan Şener, Devlet İstatistik Enstitüsü'ne (DİE) göre bu rakamın 8.411 milyon dolar olduğunu, bu nedenle rakamın bu şekilde düzeltilmesi gerektiğini vurguladı. Ödemeler dengesi içerisinde kamunun net borç ödeyicisi durumunda olduğuna işaret eden Bakan Şener, sıkı bir mali politika uygulanmaya devam edileceğini ve ekonomi üzerinde herhangi bir baskı ve zaafiyetin oluşturulmayacağını kaydetti. Ödemeler dengesinin çok boyutlu ve uzun zaman dilimlerinde uluslararası karşılaştırmalarla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Şener, "Dünyada pek çok ülkenin sürekli cari açıkları var. Cari açıklar faydalıdır yaklaşımında bulunmuyoruz ancak ABD ve İngiltere'de bile bu cari açık sözkonusu. Bu ülkelerin cari açık kaynaklarının ne olduğunun Türkiye ile birlikte tahlil edildiği tablolar ortaya konulmalıdır. Türkiye ve diğer ülkelerin cari açıkları hangi kaynaklardan finanse ediliyor, bu da ayrıntılı şekilde açıklanmalıdır. Cari açıktan daha önemlisi, nasıl finanse edildiği konusudur" diye konuştu.
'BÜYÜME ARTIŞI İSTİHDAMA DA YANSIYACAK' Başbakan Yardımcısı Şener, EKK toplantısında bundan sonraki büyümelerin istihdama yansıyacağı yönünde görüş birliğine varıldığını açıkladı. İstihdam kapasitesinin azalmasındaki en önemli iki sebebi 2001 krizi ile birlikte ortaya çıkan atıl kapasite ve verimlilik anlayışı olarak ortaya koyan Şener, 2001 krizinden itibaren ekonomik büyüme artışının istihdam oranlarına yansımadığını, sektörel büyüme ile istihdam kapasitesi artışı arasında zaman zaman paralellik görülmediğini hatırlattı. Şener, bundan sonraki süreçte büyümenin istihdama yansıyacağını belirterek, "Makro ekonomik istikrar da istihdam açısından son derece önemlidir. Makro ekonomik istikrarı sağlamadan tüm verileri düzene soksanız da istihdam kapasitesi artmaz. Yatırım ortamının iyileştirilmesi de istihdam kapasitesinin arttırılmasında önemli" dedi. Şener, sanayi sektörünün ara eleman sıkıntısı çektiğini, ayrıca konut sektörünün de özendirilmesi gerektiğini vurguladı. Bakan Şener, ABD Merkez Bankası (FED)'nın faiz artışının Türk ekonomisine etkilerinin azaldığını, son gelişmelerin Türkiye için 'çok olumlu' olduğunu kaydetti.
'TATLI SERT OLUNABİLİR'
Daha sonra gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Bakan Şener, 'Gevşeme olursa, kriz çıkar' uyarısında bulunan Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ile arasında yaşanan polemiği değerlendirdi. Bir gazetecinin 'Serdengeçti'yi bürokrat olarak mı, bağımsız bir kurumun başkanı olarak mı görüyor sunuz?' yönündeki sorusu üzerine Şener, "Bağımsız kurumun başkanı olmak bürokrat olmaya engel değil" cevabını verdi. Şener, konuyla ilgili gereken herşeyi söylediğini belirterek, "Beni bu dönemde AK Parti ile birlikte çok yumuşak ve güleryüzlü olarak görüyorlar ama ilk milletvekili olduğum günlerde beni görenler ve son dönemlerimi görmeyenler çok sert olduğumu düşünüyorlar. Ben yumuşak ve karşılıklı hoşgörüye dayalı bir üslubun faydalı olacağına inanıyorum. Söylenmesi gerekiyorsa, söylenmesi gereken şey tatlı sert olabilir" değerlendirmesini yaptı.
Şener, bir soru üzerine de Türkiye-AB ilişkileri ile Türkiye-IMF ilişkilerinin birbirine karıştırılmamasını istedi. "Birinin kaderi diğerine bağlantıyı yürümez" diyen Şener, AB ve IMF ile ilişkilerin farklı zeminde farklı hassasiyetlere bağlı olarak geliştiğini söyledi. Aralık 2004'te gerçekleştirilecek olan AB Zirvesi'nin çok büyük önem taşıdığına dikkat çeken Şener, "IMF ile ilişkilerimizin ne olacağı AB'ye endeksli değil. AB ile ilişkilerimizin ne olacağı da IMF'ye bağlı ve bağımlı değildir" mesajını verdi.