OECD'nin yılda bir kez düzenlenen Bakanlar Konseyi toplantısının açılışına katılan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
OECD'nin bu toplantı marjında yıllık beklenti raporlarını yayımladığını, belirli bir tema üzerinde küresel sorunların tartışıldığını anımsatan Şimşek, bu yıl yayımlanan raporda Türkiye için büyüme tahmininin biraz yükseltildiğini ifade etti. Şimşek, şöyle devam etti:
"Ama muhtemelen Türkiye'nin büyüme performansı OECD tahminlerinin çok çok ötesinde güçlü olacak. Onların tahmini yüzde 3,4'lük büyüme bu sene için. Türkiye'de muhtemelen bu sene yüzde 4.5'e yakın bir büyüme gerçekleşir. Hatta reformlar güçlü bir şekilde devreye girerse biraz daha güçlü olabilir. Orta vadede biz tekrar reformlarla, yüzde 5 ve üzeri bir büyümeyi öngörüyoruz. Dolayısıyla OECD muhtemelen tahminlerini tekrar yukarı doğru revize etmek zorunda kalacak.
Zaten baktığınız zaman bütün uluslararası kuruluşlar son bir buçuk iki ay içerisinde tahminlerini yukarı doğru çekiyorlar. Sebebi de şu: Türkiye'de siyasi istikrar pekişti, belirsizlik azaldı. Şimdi gündemimizde reform var. Çok güçlü bir yatırım, ihracat seferberliği, istihdam seferberliği başlattık. Kredi garanti fonu üzerinden, istihdam teşvikleri üzerinden, ihracat teşvikleri üzerinden ekonomiye çok güçlü destekler verdik."
Büyümenin, şu andaki öncü göstergelere bakıldığında Türkiye'de güçlendiğine işaret eden Şimşek, "Güçlenmeye devam edecek ve muhtemelen OECD ve diğer uluslararası kuruluşları pozitif bir şekilde şaşırtacak." diye konuştu.
"Burada esas mesaj şu: Türkiye'de belirsizlik azaldı"
Fransız iş çevreleri ile yarın yapacağı görüşmeye ilişkin soru üzerine Şimşek, birçok önemli şirketle, Türkiye'de yatırımları olan ve yatırım yapmayı planlayan şirketlerle bire bir toplantı yapacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Burada esas mesaj şu: Türkiye'de belirsizlik azaldı. Türkiye'de güçlü bir siyasi istikrar var. Artık reformlara odaklanacağız. Büyüme güçleniyor. Daha da tabii ki hızlanacak. Türkiye'nin temelleri sağlam. Bozulan algı ile gerçeklik arasında çok büyük farklar var. Türkiye'nin gerçekliği algısından çok çok daha güçlü.
Orta ve uzun vadeli bir perspektifle bakarsanız, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne entegrasyonu sürecinde bir irade eksikliği yok. Biz Avrupa Birliği ile gümrük anlaşmasını upgrade edeceğiz. Yani hem kamu alımlarını, hizmetlerini ve tarımı da içerecek şekilde, çok daha hızlı şekilde, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne entegrasyonunu sağlayacak önemli bir anlaşma müzakere edeceğiz ve inşallah 2018'de de bu müzakereleri tamamlarız.
Dolayısıyla Türkiye halen fırsatlar ülkesi, Türkiye'nin önü açık. Türkiye şimdi satın alma gücü paritesi ile dünyanın en büyük 13'üncü ekonomisi, Avrupa'nın en önemli büyüme motorlarından bir tanesi. Onun için gelin siz de Türkiye'nin bu kalkınmasında, büyümesinde siz de hissedar olun, siz de Türkiye'ye yatırım yapın. Böylece Türkiye'de istihdam artsın, Türkiye'de yatırımlar, büyüme ve tabii ki ihracat artsın."AA