Çabuk yorulanlar dikkat

İSTANBUL (İHA) - Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Nöroşirurji Uzmanı Doç. Dr. Başar Atalay, orta ve ileri yaşlarda çok sık görülen bel kanalındaki daralmaların fark edilmemesinin kronik sinir basıları ve bel ağrılarına yol açtığına dikkat çekerek, "Eskiden kilometrelerce yürüyebilen bir kişi birkaç yüz metre yürüyüp dinlenmeye ihtiyaç duyuyorsa bel kanalında daralma olabilir " dedi.

Bel hastalıkları arasında en sık görülenlerden biri olan bel kanalı daralması çoğu zaman başka hastalıklarla karıştırıldığı için teşhis ve tedavisinde gecikme olabildiği belirtildi. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Nöroşirurji Uzmanı Doç. Dr. Başar Atalay, bel kanalındaki daralmalar yaşlanmayla ilgili bir süreç olduğunu belriterek, "Nasıl ki, zaman içinde saçlarımız beyazlar, cildimiz kırışırsa, kemiklerimizde de deformasyon olur. Ne derece deformasyon ve daralma olmuşsa bu kanalın içindeki sinirlerde de
o derece ağır sıkışma meydana gelir. Bu daralma sonucunda sinirlerin üzerinde oluşan baskı hastalarda yürüme zorlukları ve bel ağrılarına neden olur. Belde kanal daralması çoğu zaman bel fıtığı ile karıştırılıyor. Aslında bel fıtığı ile bel daralması aynı şey değil. Bel fıtığı diskteki yıpranma neticesinde bu diskin yerinden kayarak sinirleri sıkıştırmasıyla oluşuyor. Beldeki daralma ise omurga kemiğindeki deformasyon ve omurgadaki kemik kanalda yer alan sinirlerin sıkışması neticesinde ortaya çıkıyor.

Reklam
Reklam

Daralmada disklerdeki hafif bir kabarıklık bile ağır ağrı ya da kuvvet kaybına neden olabiliyor. İkisinin teşhisini de öncelikle hastayı dinleyerek anlıyoruz. Örneğin hasta "Ben eskiden 1-2 kilometre yürüyebiliyordum ama artık o kadar yürüyemiyorum. 100 metre yürüyünce hemen oturarak dinlenme ihtiyacı hissediyorum" diyor. Araştırdığımızda bel kanalında daralma ortaya çıkıyor. Bel kanalında daralma olunca yürüme kapasitesi azalıyor. Bel fıtığında ise şiddetli bel ve bacak ağrısı daha ön plandadır. Bel fıtığında hasta dinlense bile ağrı geçmiyor ama kanal daralmasında hasta dinlenince ağrı geçiyor" diye konuştu.

Bel kanalındaki daralmalara cerrahi müdahale yapılarak, kanalın açıldığını söyleyen Dr. Atalay, "Bel kanalını ölçüyoruz. Bel kanalının ön arka çapının normalde 12 milimin altında olmaması lazım. Bunun altındaysa ve şikayet çoksa, 'o zaman ameliyat lazım' diyoruz. Yani nörolojik kayıp, yürüme kapasitesinin azalması ve sürekli ağrı durumlarında ameliyat öneriyoruz. Kanal açılarak genişletildiği zaman sıkışıklık gideriliyor. Yani sinir üzerindeki baskı kaldırılıyor ve böylece hastanın yürüme kapasitesi artıyor. Ameliyatlarda mikrocerrahi teknikler kullanılıyor. Bazı durumlarda omurga kemik kanalında pencereler açmak yeterli olurken, bazen de bel omurga kemiklerine titanyum vidalar ve çubuklar koyarak kaynatma yapmak gerekiyor. Sinirdeki deformasyonlar ve ağır baskılar neticesinde nöropatik ağrı ortaya çıkıyor. Böyle durumlar ortaya çıktıktan sonra o sinirleri ameliyatla rahatlatsanız bile ağrının düzelmesi çok uzun zaman alıyor. Hastanın iyi bir hayat kalitesine erişmesi için gereken süre uzuyor ve sinir üzerindeki ödemi azaltıcı veya nöropatik ağrıyı giderici ilaçlar kullanmak gerekiyor. Beldeki daralmalar çok ağırsa idrar kaçırmalar, cinsel problemler, mesane ve kabızlık gibi bağırsak problemleri de ortaya çıkabiliyor" açıklamasında bulundu.

Reklam
Reklam