Çadırdaki Çocuklar Eğitimde ‘ihale’ Engelline Takıldı

Yeni eğitim–öğretim dönemi 17 Eylül pazartesi günü başladı. 17 milyon öğrenci için ilk zil çaldı. Ancak Çukurova’da mevsimlik tarım işçilerinin çocukları henüz ders başı yapamadı. Servis ihalesi yapılamayınca ilköğretim öğrencileri çadırlarda kaldı. Okul hazırlıklarını yapan veliler, araç ihalelerinin yapılıp, talebelerinin bir an önce okulla taşınmasını istiyor. Yüreğir ilçesine bağlı Solaklı beldesindeki çadırlarda barınan Şanlıurfalı İbrahim (50) ve Şemse (42) Şanlıses çiftinin 9 çocuğundan 4’ü ilköğretim düzeyinde. Ailenin en büyük çocuğu 21 yaşındaki Hüseyin tarlalarda ders çalışarak, önce Muğla Üniversitesi Matematik bölümünü kazanmış. Buraya devam edemeyen Hüseyin ikinci kez girdiği sınavda Mustafa Kemal Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi’ne girmiş. Baba İbrahim, güçlükler içinde üniversiteyi kazanan büyük oğlu gibi diğer çocukları Özlem (13), Ömer (11), İsmail (9) ve Hasan Furkan’ı (6) da okutmak istiyor. 10 kilometre mesafedeki Yunusoğlu İlköğretim Okulu’na kayıt yaptıran 4 çocuk, geçtiğimiz yıl ‘teşekkür ve takdir’ belgeleriyle dönmüş.

Mevsimlik işçi olarak Çorum’da çalışırken eğitim sezonu için Adana’ya dönen İbrahim Şanlıses, kaymakamlıkla anlaşma sağlanamadığından taşıma ihalesinin yapılamadığını söyledi. 4 çocuğunu okula göndermeleri gerektiğini hatırlatan Şanlıses, “Biz güneşin altında günlerce yavrularımızın geleceği için tarlada terliyoruz. Çadır ortamında bile evlatlarımız takdir ve teşekkürlerle döndü. Gerekli destekler sağlansa onların daha da başarı olacağına inanıyorum.” dedi. Doğu ve Güneydoğu’dan göç eden birçok ailenin çocuklarının okumasından yana olduğunu dile getiren Şanlıses, bu hususta şartlarda üniversiteyi kazanan oğlunu örnek olarak gösterdi.

Şanlıurfa’ya şimdilik dönek istemediğine işaret eden Şanlıses, “Bu yaşantımızdan memnun değiliz. Ama başka çaremiz yok. Şimdi çok fazla iş yok. Her aileden ancak bir kişi günlük 30 lira ücretle çalışıyor.” diye konuştu. Devletin eğitim katkısı olarak üç ayda öğrenci başına 30 lira ödediğini anlatan İbrahim Şanlıses, bütün zorluklara rağmen ilköğretim çağındaki çocuklarının kırtasiye ve giysilerini alıp, okula başlamalarını beklediğini açıkladı. Çocukların ‘adeta mahsur’ kaldığını savunan Şanlıses, taşıma sorunun neden bu güne kaldığını sordu. Sabah erken işe gittiklerinde çocukların çadırda bir şey hazırlayamadığından okula aç gittiğini bildiren Şanlıses, okulda öğlen devletin bunlara bir öğün yemek vermesini talep etti. Şanlıses’in üniversite 2. sınıfta okuyan oğlu Hüseyin ise okul olmadığı zaman kardeşlerinin ister istemez arazide çalışmaktan başka şanslarının kalmayacağını hatırlattı. Şanlıses, şöyle devam etti: “Üniversite kitaplarını alarak güç şartlarda ders çalıştım. Kardeşlerimin böyle olmasını istemem. Başka öğrenciler tablet bilgisayarlara kavuştu, biz sadece onların okula gidip-gelmesini istiyoruz. Hepsi zeki çocuklar, sabah erkenden kalkıyorlar. Bu isteklerinin ölmemesi gerekir.”

9 çocuk babası engelli Tahir Çubuklu’nun (50) da ilköğretimdeki üç çocuğu ders başı yapamamış. Bir şekilde onları okula göndereceklerine dikkat çeken Çubuklu, evlatlarının donanımlı yetişmelerini arzu ettiklerini ifade etti. Çubuklu, taşıma konusundaki isteği yineleyip, aksi halde eğitimden soğuyacaklarını aktardı.

BOL KEPÇE VERİRSENİZ BELKİ MÜŞTERİ ÇIKABİLİR

Yüreğir’e de vekaleten bakan Sarıçam Kaymakamı Ali Taşkın Balaban ise öğrencilerin taşınması için Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ‘pazarlık usulü’ ihaleye çıktığını belirtti. Ancak servis sahiplerinin ihaleye ilgi göstermemesinden yakınan Balaban, “teklif verilmemesi” gibi bir sıkıntı ile karşı karşıya bulunduklarını söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ihalede bir rayiç bedelinin olduğuna değinen Balaban, şunları söyledi: “Arkadaşlar belirlenen rakam üzerinden ihaleye çıktı. Ama henüz taliplisi bulunmadı. Tabi ki, bol kepçe verirseniz, belki müşteri çıkabilir. Bir taraftan kamu menfaati diğer yandan öğrenciler söz konusu. Kötü olan bunun ikisinin üst üste gelmiş olması. Düşük denilen ihale fiyatlarından lise öğrencileri için servis ihaleleri yapıldı. İlköğretimi satın alan olmadı.”

İhale için 15-20 gündür tarafları dinlediklerini açıklayan Balaban, Adana’da son 3-4 yılda taşınacak öğrenci sayısının birkaç kat arttığını söyledi. Devletin lise ve ortaokulları da taşımaya başladığını dile getiren Balaban, “Ama minibüs sayısı aynı. Dolayısı ile herkesin karnı tok. Serbest piyasada sistem sıkıntılı. Adamlar zaten özel okul gibi bir yerleri almış. Arz talep dengesinde sakatlık var. Bu piyasaya da yansıyor. Bu da son zamanlarda başımıza gelen bir hadise.” değerlendirmesini yaptı. Sarıçam’da 3-4 yıl önce 35-38 olan araç talebi sayısının 120’ye çıktığına işaret eden Balaban, piyasada bu işe talep olmadığını vurguladı. Sorunu kısa bir sürede çözmeye çalıştıklarını anlatan Balaban, “Arkadaşların uykuları kaçıyor. Kesinlikle problemi çözeceğiz. Tedbir olarak SYDV bütçesinden eğitim yardımları var. Fakirler için ‘al çocuğu götür parayı al’ gibi bir tedbiri haftaya devreye sokabiliriz.”dedi. Balaban, Sarıçam ilçesinde yaklaşık bin 500, Yüreğir’de ise 800 civarında öğrencinin taşıma kapsamında olduğunu sözlerine ekledi.