Çağlayan: Yeni teşvik sistemi ile yabancı yatırımcı hacmi artacak

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yeni teşvik sistemi ile yabancı yatırımcı hacminin artacağını belirtti. Çağlayan, bürokratik engelleri ortadan kaldıracak adımların ve Özel Ekonomi Bölgeleri nin oluşturulmasının da burada önemli rol oynayacağını dile getirdi.

Bakan Çağlayan, Uluslararası Yatırımcılar Derneği-YASED'in 31. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Toplantıda ekonomiyi değerlendiren Çağlayan, "Gelinen aşamada Türkiye'nin geri değil, devamlı ileri gidişi söz konusu. Malum futbolda bundan seneler evvel fazla gol yemeden mağlup olmayı temenni ediyorduk. Şu an dünya şampiyonluğuna oynuyoruz. Bu; büyümede de, ihracatta da yani her alanda böyle." ifadelerini kullandı.
2011 büyüme rakamlarının mart ayında açıklanacağını aktaran Çağlayan, "Burada ben fal açmıyorum, böyle bir kabiliyetim de yok. Ama yüzde 8,5 gibi bir büyüme bekliyorum." dedi.
Toplantıda Türkiye'ye gelen yabancı yatırımlara değinen Çağlayan, bu anlamda önemli başarılar elde edildiğini vurguladı. Ülkenin 1923'ten 2003'e dek 16 milyar dolar yabancı yatırım çektiğini anlatan Çağlayan, şöyle devam etti:
"Ama uluslararası sermayenin Türkiye'yi görmesi adına yürüttüğümüz faaliyetlerin ardından rakam 110 milyar doları buldu. Ümit ediyorum, YASED bu rakamı 110 değil, 210, 310, 500 milyar dolar seviyelerine getirecektir. Türkiye güvenilir bir liman, insan kaynağı adına gayet güçlü, konumu iyi. Böyle bir Türkiye, dünyadan daha fazla yatırım çekebilecek durumda. Ülkemizde 29 bin 283 uluslararası sermaye var, mühim bir rakam. Herkesin başımızın üzerinde yeri var. Bu bağlamda iktidar olarak YASED üyelerinin sorunlarını aşma adına gerekeni yapıyoruz, yaparız. Türkiye'ye yatırımda bulunan ya da bulunacak herkes bunu bilmeli."
2011 ihracatının 135 milyar dolar olduğunu belirten Ekonomi Bakanı, "Biz, bunu gül bahçesinde yapmadık, güç bir dönemde yaptık. Bakın ürünlerin önemli bölümünü Avrupa'ya ve Afrika ile Ortadoğu ülkelerine gönderdik. İhracatta, başarı anılan bölgelerde görülen siyasi ve ekonomik bunalımlara rağmen elde edilmiştir.” yorumunu yaptı.
135 milyar doların yakalanmasında ihracatçının yeni piyasalara kolayca adapte olmasının önemli payı bulunduğuna işaret eden Zafer Çağlayan, "Mal ve hizmet ticaretinde ülkemiz önemli merhaleler aldı. Türkiye, geçen sene 39 milyar dolar hizmet ihracatı yaptı. 39 milyar dolar ihracata karşılık 19 milyar dolar hizmet ithalatı yaptı. Ama artık mal ve hizmet ticaretimizin payı daha da artırılmalıdır. Onun için Türkiye, yeni teşvik sistemini ortaya koyacak. Böylece uluslararası sermaye ile kendine yön ve piyasa arayan yatırımcı yeni teşvik modelleri ile karşı karşıya kalacak." dedi.
Çağlayan, yeni teşvik sisteminin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yarın sunulacağını, kamuoyu ile yakın zamanda paylaşılacağını bildirdi.
Türkiye'nin 240,8 milyar dolar ithalatının 100 milyarını ülkede üretilmeyen ya da nadir üretilen ürünlerin, diğer 100 milyarını ise üretilen ürünlerin oluşturduğunu dile getiren Çağlayan, "Sanki ithalatı, ben yapıyorm, sanki iktidar yapıyor. Şu an, Türkiye, neden bu kadar fala ithalat yapıyor, hangi sektörlerde ithalat bağımlılığı var? Biz, bunlara bakmalıyız." diye dert yandı. 2011'de verilen 105 milyar dolar dış ticaret açığında enerji ve emtia ürünlerinin büyük rolü olduğunu savunan Çağlayan, şunları kaydetti:
“Türkiye, hurda ithalatına 10 milyar dolar, alüminyum ithalatına 3 milyar dolar, bakıra 1,5 milyar dolar veriyor. Maalesef elimizde bulunan kaynaklarımızdan, ürünlerimizden yararlanamıyoruz. Bu devamlı kılınabilir değildir. Artık ülkede çıkarılan madenleri yatırıma çevirecek mekanizmalar üretilmeli. Bu anlamda kamuoyuna duyaracağımız yeni teşvik yasamızın dört bacağı var. İlki genel teşviklerdir. Onun ardından bölgesel teşvikler geliyor, bu bölgeler arası makası kapatmayı temel alıyor. Üçüncü olarak büyük projeler var, onların teşvikini öngörüyor. Dördüncü olarak da cari açığın panzehiri olacak teşvikler var. Bu cari açığa tamamen derman olacak mı? Hayır. Çünkü tek gidere yönelik tasarruf tedbirleri yetmez, gelirlerimizi de artırmalıyız. Bunu yaparken yaraların, deliklerin iyice kapatılması gerekiyor. Bu sebeple ithalat bağımlılğı olan sektörlerde bağımlılığı ortadan kaldıracak yatırım teşvik sistemi ortaya koyuyoruz."
Yeni teşvik sisteminin katma değerli üretime değer vereceğini ifade eden Bakan Çağlayan, “Bununla artık hamallık yapmayacağız, ileri teknolojiyi, katma değeri esas alacağız; ürünleri ona göre üreteceğiz.” öngörüsünde bulundu.
Amaçlarının her alanda Türkiye'yi yatırım yapılabilir bir ülke konumuna getirmek olduğunu aktaran Çağlayan, sözlerini şöyle tamamladı:
”Bürokratik engellerin ne olduğunu biliyorum. Bürokratik engellerin yüzde 10 indirilmesi yüzde 1,2 uluslar arası yatırım getirir. Onun içindir Yatırım Ortamı Koordinasyon Kurulu'nda YASED'den faydalanıyoruz. Yeni teşvik sisteminin ardından Özel Ekonomi Bölgeleri ile ilgili faaliyetleri tamamlayacağız. Serbest Bölgeler’in yerini alacak bu bölgelerde eğitim, yazılım ve eğlence gibi hizmetler de verilecek. Onu yakında tasarı haline getireceğiz.
Hong Kong’dan, Dubai’den, Singapur’dan farkımız yok, yeter ki buna uygun reformları yapalım. Uluslararası sermaye üç değişikliğin ardından yani yeni teşvik sistemi, bürokrasinin kaldırılması ve Özel Ekonomi Bölgeleri ile yabancı yatırımcı hacmi, yatırım çeşitliliği ile sektörel çeşitlilik artacak.