Arnavutköy'de babasına ait tekstil fabrikasında çalıştığını belirten Muhammed Enes Uysal, olay sırasında kullandığı aracı yaklaşık 1 ay önce satın aldığını ifade ederek "Aracı satın aldığımda ön camında çakar vardı. Çakarı olay gününden önce hiç kullanmadım. Ancak olay günü çakar açık halde fabrikadan eve doğru yalnız başıma seyir halindeydim. İstanbul Caddesi üzerinde ilerlerken önümde seyir halinde olan ve ismini olay nedeniyle öğrendiğim Dadaş Aras yöentimindeki kamyoneti 2 şeritli yolda sinyal vererek geçtim. Ancak şahıs hiçbir sebep yokken beni daha sonra aracıyla sıfır geçti. Sonrasında yanımda yavaşlayarak el işareti yapmak suretiyle camı indirmemi istedi. Kapı camımı indirdikten sonra trafikte yan yana ve yavaş bir şekilde seyir halindeyken bana 'Sen kimsin lan çakar takıyorsun' diyerek anneme küfretti." dedi.
Uysal, şöyle devam etti:
"Bir müddet sonra trafik durdu. Bu sırada yan yana şeritteydik, şahıs beni aracımdan inmemi söyleyince, aracımdan inerek şahsın yanına gittim. Ancak trafikteki araçlardan yoğun bir şekilde korna çalınınca aracıma binerek aracımı Aras'ın kamyonetinin önüne çektim ve tekrar aracımdan indim. Şahsın yanına gittiğimde kendisi telefonuyla video çekmeye başladı. Kendisine 'amacın ne senin' dediğimde masum davranmaya başladı. Ayrıca şahsa 'Öldüreyim mi seni' şeklinde söylediğim sözlerim doğrudur. Bu sözleri sinirliyken söyledim. Şahıs ardından kendi aracından inerek telefonuyla benim aracımın görüntülerini çekmeye başladı. Videonun bittiği anda bana küfrederek sertçe bir yumruk attı. Bunun üzerine gözlerim karardı ve kendimi kaybeder gibi oldum. Ardından şahıs bıçak çıkartarak bir eliyle boğazımı sıkıyor, diğer elinde bıçağı tutuyordu. Aynı anda bıçakla bacağıma baskı yaptı ve 'Seni burada delik deşik ederim' dedi. Bunun üzerine can havliyle elindeki bıçağı aldım. Hatta bu nedenle elim kesildi. Kendimi korumak amacıyla bıçağı şahsa doğru sallamaya başladım. Şahıs aldığı darbelerden sonra yere düştü. Ben de aracıma binip oradan uzaklaştım. Bıçağıysa bir müddet gittikten sonra araçtan dışarı attım."
Paniğe kapıldığı için ilk başta teslim olmadığını öne süren Uysal, polise kendi rızasıyla teslim olduğunu dile getirerek "Bana karşı yaptıkları nedeniyle Aras'tan şikayetçiyim. Doktor raporum da temin edildi" şeklinde beyanda bulundu.
Savcının sorusu üzerine Uysal "Aracımı olay günü yaşananlardan önce satış ilanına koyduğum ve satacağım için çakarı kullanmak istedim. Çakar bu sebeple açıktı. Bunun dışında araçta sesli ikaz sistemi yoktu. Şahsa polis olduğumu söylemedim, kendisine herhangi bir polis kartı göstermedim. Aras'ın aracına hiç girmedim. Onun aracından para veya başka bir şey almadım. Bu yöndeki suçlamaları kabul etmiyorum, ailemin maddi durumu gereği buna ihtiyacım yoktur." şeklinde cevap verdi.
DHA'ya yazılı açıklama yapan Dadaş Aras'ın avukatı Bünyamin İnce ise "Dosyanın takipçisiyiz. Şu anda müvekkilimizin sağlığı her şeyden önemli. İleriki günlerde soruşturmanın genişletilmesi kapsamında tanıklarımızı savcılık makamına dinleteceğiz. Olayın altının ya da üstünün kapatılmasına izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
İstanbul'da çakarlı minibüs sürücüsü Muhammet Enes Uysal (20) seyir halindeyken tartıştığı Dadaş Aras'ı aracının önünü keserek 5 yerinden bıçaklayarak kaçmıştı. Bıçaklanan sürücünün kayda aldığı görüntülerde 'Polise versen ne olacak' diyerek de tehdit eden saldırgan 23 Ağustos'ta Avcılar'da yakalanmış ve dün çıkarıldığı adli makamlarca "Kasten öldürmeye teşebbüs etme", "Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" ve "Kara araçlarını alıkoyma" suçlarından tutuklanmıştı.
DHA