Bahsettiğim konu, aslında bu olayların özü, kulüplerin yanlış yönetiminden kaynaklanmaktadır ve profesyonel yöneticiler tarafından kulüplerimiz idare edilmedikçe daha çok duyarız şike olaylarını! Ülkemin Beden Eğitimi Spor Yüksek Okullarında yüzlerce, binlerce spor yönetimi eğitimi alan insanlar var. İktisat, İşletme, Ekonomi, Hukuk, Felsefe, Sosyoloji gibi daha birçok alanda eğitim alarak spor kulübü yönetecek seviyeye getirilirler. Fakat gelin görün ki kulüp yönetmek şöyle dursun, kulüplerde staj bile yapamamaktadırlar. Tabi Spor Kulüplerimizde haklı çünkü olur da ilerde bu yönetici adayları onları koltuklarından kaldırabilirler, ülkemin idare şekline göre bakarsak bu zor bir ihtimal ama yinede kulüp başkanlarımın her türlü ihtimali göz önüne alması da lazım yani! Gerçek spor yöneticileri kulüp menfaatleri bir yana önce Ülke menfaatini düşünüp yönetimlerini ona göre sergilemek zorundalar. Aldıkları eğitimin gereği olarak sportmenliği ön planda tutarak etik kurallar çerçevesinde davranmak zorunda olduklarının bilincindedirler ve yine bu eğitimin bir diğer gereği olarak uluslararası arenada ülkemizi en iyi şekilde temsil etme bilincindedirler. Bu yaklaşımla Spor Kulübünü yönetirken çakma spor yöneticileri'nin de menfaatlerine aykırı davranmış olurlar tabiî ki! Çünkü onlar şikeyle, toplumu ayrıştırarak kin ve nefrete sürükleyerek ve her türlü çirkeflikle nice BURAK' ların ölümüne sebep olarak koltuklarını sağlama almaktadırlar. Çünkü onlar müteahhit, iş adamı, sadece para ve oturduğu koltuğu düşünen zavallılar. Bunun yanında bir de bunların şakşakçıları var ki spor programlarımızın gözbebekleri!
Hangi birini saysam derler ya ''Al birini vur ötekine'' hepsi aynı. Hepsi de aynı çöplüğün kargaları ve kargaların ne ile beslendiğini söylememe de gerek yok sanırım. Neyse sizi daha fazla rahatsız etmeyelim kargalar, siz çöplüğünüzde beslenmeye devam edin. Elbet bir gün çıkar birileri ve sizi bu meşgul ettiğiniz koltuktan kaldırıp o koltuğu hak edenleri oturtur.