Enerji bedeni kuramına göre bedenin dışında aura ve magen gibi koruyucu alanlar vardır. Teşhis, tedavi ve koruma çalışmaları ise bu alan üzerinden yürütülür. Asıl enerji akışının sağladığı bölgeler ise çakralardır. Cem Yılmaz’ın stand up gösterilerinde oldukça sık duyduğumuz bu terim kendilerinin de dediği gibi kesinlikle içimizdedir. Bedenin orta hattında bulunan çakralar, güçlü enerji merkezleri. Çakra, Sankskritçe çark demek. Enerjinin bu merkezlerde çark gibi döndüğüne inanılıyor. Çakrlarımız uyumlu dönmediğinde de enerji akışı sekteye uğruyor. Buna neden olan sebepleri bulup, yok etmek gerekiyor. Şimdi kısaca vücudumuzdaki 7 temel büyük çakrayı sizler için akratacağız.
Kuyruk sokumunun hemen ucunda bulunan bu çakra kısaca dünyevi durumlarla ilgilidir. Genellikle yeryüzüne doğru akan kırmızı bir ışık hüzmesi olarak imajine edilir. İyi çalışan bir kök çakrayla dünyaya sağlam bir şekilde kök salarız. Fırtınalarda uçup gitmemek, hızlı değişimlere uyum sağlamak, hayattaki haklarımızı sahiplenmek ve maddi kazanımlar bu çakradaki enerjinin dengeli olması ile mümkündür. Fazla çalışan kök çakra maddiyata aşırı düşkünlük, zayıf kök çarka ise maddi zafiyet ve bu dünyaya ait hissedememe ile ilişkilidir.
Göbek deliğinin iki parmak altında bulunan bu çakra Sakral olarak bilinir. Turuncu ışık saçtığı düşünülen bu çakradaki enerji tamamen cinsel hayata yöneliktir. Yaşamdan zevk almak bu çakranın düzgün bir şekilde dengelenmesi ile mümkün olur. Yemek, cinsellik, sosyal ve zihinsel eylemlerden neşe ve zevk almak bu çakranın düzgün çalıştığının en güzel göstergesidir. Fazla çalıştığında zevke aşırı düşkünlük, az çalıştığında ise zafiyet ortaya çıkar.
Göbek deliğinin üç parmak yukarısında bulunan bu çakranın rengi sarıdır ve güçle ilgilidir. İradenin aktif olduğu cesaret, özgüven ve eminlik gibi konular bu çakrayla ilgilidir. Empati bu çakrada dengelenir. Dengeli olması, güçlü, farkında ve saygılı olmayı beraberinde getirir. Az çalışması depresyon, çok çalışması kontrölcülük, empati yoksunluğu ve şişmiş ego ile ilişkilenmektedir.
Kalp çakrası göğüs kafesinin ortasında kalbin yanında yer alır. Yeşil ya da pembe renk bu çakranın frekansıdır. Evrenin en önemli işaretlerinden biri olan kalp çakrası dengeli çalışması durumunda kendini sevme, huzur ve insanları olduğu gibi kabul etme pratiklerine yardımcı olur. Az çalışan bir kalp çakrası ise sevme ve sevilme yoksunluğuna işaret eder.
Bu çakra boğaz ve vücudun tam kesiştiği noktada yer alır. Frekans rengi mavidir. İfade ve iletişim merkezi olarak bilinir. İfade etme biçiminiz ne olursa olsun kendinizi anlatmak için bu çakranın dengeli olması gerekir. Aksi durumlarda kendi enerjinizden tüketim yaparsınız.
İki kaşın ortasındaki noktanın bir parmak yukarısındadır. İndigo olarak da bilinen bu çakra mavi ya da mor renktedir. Sezgiler, ön farkındalık ve süşünce sağlığı konularıyla ilgilenir. Dengeli olduğunda beynin iki lobunun da dengeli, iyi ve berrak çalışmasını sağlar. Gerçeği burada duyumsar, işleme geçirdikten sonra gerçekliğimizi oluştururuz. Az çalışan bir üçüncü göz manevi eksikliği, hayal gücü yoksunluğunu ve basiretsizliği getirir. Çok çalıştığında ise fazla hayalci, aşırı maneviyat peşinde ve orada olmayan şeyleri de görebilen biri olma tehlikesini doğurur.
Bebeklerin bıngıldağının olduğu noktayı düşünün. Kafanızın tepe noktasında gökyüzüne uzanan bir enerji olarak imajine edilir. Rengi menekşe rengidir ancak bazı kaynaklarda altın ya da beyaz renkli de olabilir. Bu çakra edebi gerçek, ruhsal olgunluk ve yüksek benle ilişkilidir. Taç çakranın dengeli çalışması hayat amacını bulmak ve ona uygun yaşamakla ilişkilidir. Fazla çalışan bir taç çakranın dünyadan el etek çekmeye götürdüğü söylenir. Az çalışması ise yaşamın anlamsızlıklar silsilesi olarak görülmesi, ruhaniyatın ve maneviyatın reddi, maddiyata aşırı düşkünlük olarak kendisini gösterir.
Çakra dengeleme pratiği bileşik kaplar yasasına göre işler. Enerjinin çok olduğu çakradan az olana doğru bir akış gerçekleşir. İlk adımda tek elinizi çakraların üzerine koyarak onları hissetmekle işe başlayabilirsiniz. Derin bir nefes alarak avuç içinizi vücudunuzun üzerinde gezdirmek imajinasyon sırasında sizlere yardımcı olur. Ellerimizden birini bir çakranın üzerine, diğerini diğer çakranın üzerine koyacağız. Böylece çok çalışan çakradan, az çalışana bir enerji akışı gerçekleşecek. En dengesiz çakralar bile en çok 5 dakikada dengelenebilir.
Bir pratik örneği verecek olursak; ellerinizden birini kalp çakrasına diğerine ise sarı renkli olan güneş sinirağı çakrasına koyun. Bu iki elinizin arasında tatlı ve ılık bir akışın geçtiğini hissedin. Bir yandan da kendinizin duyabileceği bir ses tonuyla “Ben ve biz dengedeyiz” olumlama cümlesini tekrarlayın.