Çalık: “bireye Karşı İşlenen Suçlarda Af Yetkisi Olmamalı”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, toplumda çok ciddi bir zihinsel değişime ihtiyaç olduğunu söyledi. Kadına yönelik ölümle sonuçlanan suçlarda idamın da konuşulması gerektiğini belirten Çalık, “Hiçbir şey yapamıyorsak verilen cezaların asla indirime tabi tutulmamasını sağlamalıyız. Devletin bireye karşı işlenen suçlarda af yetkisi olmamalı” dedi.AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Halkla İlişkiler Başkanı Çalık, “Yeni Türkiye’de Sivil Toplum Buluşmaları” toplantısına katılmak üzere geldiği Mersin’de, Tarsus ilçesinde hunharca katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın annesi Songül Aslan ve babası Mehmet Aslan’ı ziyaret ederek başsağlığı diledi. Özgecan’ın Barış Mahallesi’ndeki evine kalabalık bir grupla gelen Çalık, aileyle yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Özgecan’ın herkesin canı ve evladı olduğunu vurgulayan Çalık, "Özgecan, hunharca, haince, canice öldürüldü ve bu çocuğumuzun öldürülmesi ilk değil ama son olması için hepimizin üstüne düşen vazifeler var. Hem annesi hem babası bize metaneti tavsiye ediyorlar. Ben anne ve babaya başsağlığı dileklerimi iletirken Mersin’in ve Türkiye’nin başı sağ olsun derken, kadınla ilgili yasal düzenlemelerde neler yaptıysak yapalım ama toplumda çok ciddi manada bir zihinsel değişime ihtiyacımız var" diye konuştu.“SİYASET ÜSTÜNDE GÖRÜP ÇÖZÜM ÜRETMELİYİZ”Bu cinayetlerin durması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için herkesin üzerine düşeni, siyasetin üstünde görüp çözüm üretmesi gerektiğinin altını çizen Çalık, “Bu caninin, bu katilin, bu hunharca saldırıyı yapan insanlıktan nasibini almayan vatandaşların da cezalandırılması için ne gerekiyorsa adaletin yapacağına olan inancımız tam. İnanıyorum ki, yargılanma süreci dahil olmak üzere bu süreç tüm Türkiye tarafından takip edilecek. Özgecan’ın katledilmesi, işkenceye tabi tutulması, sadece cinsel saldırıyla kalmayıp işkence sonrası vahşice öldürülmesi hepimizin yüreğinin acısı. Bunun için AK Parti Genel Merkezi’nden arkadaşlarımla beraber Mersin’de sivil toplum buluşmaları için geldiğimiz anda bugün Özgecan’ın annesinin, babasının yanına gelip acılarını paylaşmak istedik” ifadelerini kullandı.Mersin’de sivil toplum örgütleriyle yaptıkları toplantıdan ortak bir ses çıktığını da dile getiren Çalık, “Ortak ses, ‘Kadına şiddete son verilsin, Özgecan gibi yeni canlar öldürülmesin, bunun için gerekli tedbirleri hep beraber alalım.’ Ortak ses, ‘Artık kadına şiddete tüm dünyada, Türkiye’de son verilsin, yeni canlar ölmesin’” şeklinde konuştu.Devletin en üst temsilcisi dahil ailenin yanında olduklarını vurgulayan Çalık, kadının, evladın, ciğerin yandığı bir günde siyaset üstü herkesin konuşmalarına dikkat etmesi gerektiğini belirterek, kadın cinayetlerine son vermek için de herkesin söylem birliği içinde olmasını istedi.“DEVLETİN BİREYE KARŞI İŞLENEN SUÇLARDA AF YETKİSİ OLMAMASI GEREKİR”İdamın geri gelmesine ilişkin bir soru üzerine de Çalık, Özgecan’ın vahşice öldürülmesini ilk duyduğu anda sosyal medyada bir kadın, bir anne olarak yüreğindeki cümlenin idamın yeniden tartışılması olduğunu ifade etti. “İdamı yeniden tartışmamız lazım” diyen Çalık, bu tür suçlara verilen cezalarda kesinlikle indirim ve af olmaması gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Devlete karşı yapılan suçlarla alakalı söylemiyorum. Geçmiş dönemde devletin farklı kademelerinde maalesef idamlar yaşanmış ama kişiye, cana karşı yapılan ölümlerde, bu tarz cinsel saldırılarda, tecavüzlerde, pedofili hastası cani insanlara karşı bu mutlaka konuşulmalı diye düşünüyorum. Bunu siyasi bir dille değil, bir anne, bir kadın yüreğiyle imtihanın en büyüğünün evlatla imtihan olduğunu bilen bir insan olarak söylüyorum. Dolayısıyla idam da konuşulmalı. Bu cezalarla ilgili olarak hem cinsel saldırılarda bulunanlara hem kişiye karşı ölümle sonuçlanan saldırılarda mutlaka bunlar konuşulmalı. Birisini öldürmeye yeltenen kişi hangi suçla karşılaşacağını bilmeli. Hiçbir şey yapamıyorsak şayet, verilen cezaların asla indirime tabi tutulmamasını sağlamalıyız. Verilen cezaların sonrasında devletin getirdiği aflarla dışarıya çıkmasını engellememiz gerekir. Cezaların muhafaza edilmesi gerekir. Eğer bir af varsa geride kalanların, vatandaşların, insanların o suçu işleyeni affetmesi gerekir. Devletin bireye karşı işlenen suçlarda af yetkisi olmaması gerekir.”