Aylin Yazan
BBC Türkçe
BBC'nin "Kayıp cep telefonunuzu nasıl bulabilirsiniz?" haberini görünce, tebessümle geçen yıl başımdan geçen olayı anımsadım.
Berkin Elvan'ın cenazesi sonrası, görevli olarak Beyoğlu'ndaydım. Polisin bir gruba müdahalesi sonrası İstiklal Caddesi'nde bir ara sokağa sığındım.
Polis TOMA'yla gruba su sıkarken fotoğraf makinemi kaldırdım. İyi bir kare yakalamış ancak tam o sırada, bir elin montumun oldukça derin olan cebine girip telefomunu çaldığını kaçırmıştım...
Daha önce telefonum çalınmamış olduğundan ilk anda ne yapacağımı bilemedim. Telefonumu çalan kişi, ekran şifrem de olmadığı için bütün uygulamalarıma, sosyal medya hesaplarıma ulaşabilirdi.
Koşarak, GSM operatörümün Beyoğlu'ndaki büyük mağazasına gittim. Hattımı kapattırdım, Apple'ın iCloud uygulaması üzerinden "Telefonum kayboldu" seçeneğine tıklayarak telefonumu kilitledim.
Aynı uygulama telefonunuzun nerede olduğunu görmenizi de sağlıyor ama ancak telefonunuz açık ve internete bağlı ise...
TIKLAYIN: Kayıp cep telefonunuzu nasıl bulabilirsiniz?
Yine bu uygulama üzerinden, telefonu elinde bulunduran kişinin telefonu açınca görebileceği, ekrana otomatik düşen bir mesaj da yazabiliyorsunuz. Apple'ın, istenirse değiştirilebilen mesajında "Telefonum kayboldu, bulursanız lütfen …….. (size ulaşabilecekleri bir telefon numarası) arayın" yazıyor. Gayet kibar olan bu mesaja, ablamın numarasını yazdım ve telefonumun büyük olasılıkla geri gelmeyeceğini ister istemez kabullenmeye başladım.
Aradan iki gün geçti…Annemin ısrarlarıyla aradığım polisler de bir şey yapamayacaklarını söyledi. Telefonum iCloud üzerinden hala çevrimdışı görünüyordu. İnadım tuttu, son çare telefonun ekranındaki mesajı değiştirdim; yine kibar ancak "haram" kelimesini de içeren bir mesaj yazdım.
'Telefonu Eminönü'nde tezgahtan aldık'İki saat sonra ablamın telefonu çaldı ve karşıdaki kişi "Eminönü'ndeki bir tezgahtan" satın aldığı telefonun ekranında bu mesajı gördüğünü söyledi.
Telefondaki kişi "Çocuklarına hiç haram mal yedirmemişti' ve bu yüzden telefonu geri vermek istiyordu. Ama "ufak bir iyilik" karşılığı…Söylediğine göre, o zamanlar bile oldukça eski olan iPhone 4'ümü 350 TL'ye almıştı.
"Anlaşabileceğimizi" söyledim, buluşma yerini ve zamanını ayarladık. İki "arkadaşımı" daha alarak Eminönü'nde sözleştiğimiz caddeye gittik. Siyah ve oldukça lüks bir minibüs durdu önümüzde.
"Geçmiş olsun bacım" diyen iki kişi indi. Sıkı bir pazarlık sonrası 200 TL'ye anlaştık.
Anlaşma sonrası telefonu arabadan çıkarıp bana gösterdiler. Kenarındaki çatlaktan tanıdım telefonumu. Aynı anda telefon ve para el değiştirdi. Ben biraz amatör, onlarsa oldukça profesyoneldi…
Onlar yaklaşık 200 bin TL'lik arabalarıyla, ceplerinde 2 günde "kazanılmış" 200 TL parayla uzaklaşırken, ben arkalarından, aynı telefonu ikinciye satın almış biri olarak, yaşadığım olayın absürtlüğüne sadece gülebildim.
Aslında yöntem eskiÇalınan eşyanın geri getirilmesi için ödül koymak yeni bir yöntem değil elbet…
Yaşadığım olayın üstüne babamın da 80'lerde, dedemin çalınan arabasını benzer bir yöntemle "geri satın aldığını" duydum.
Tabi o zamanlar arabalarda uydudan takip sistemleri yok. O nedenle gazeteye verilen bir ilanla araba karşılığı para ödülü teklif edilmiş. Hırsızlar da birkaç gün sonra arabayı geri getirip, ödülü kapmış.
Bizimkiler ise geri satın aldıkları arabalarına oturup yola koyulmuş…Hırsızların arabada unuttuğu kasetten yükselen ses eşliğinde: "Hiçbir şeyde gözüm yok"…
Siz de cep telefonunuzu kaybedip bulmak için ilginç bir yöntem kullandınız mı?
Hikayenizi bizimle paylaşın. Sizi aramamızda sakınca yoksa bize telefon numaranızı da bırakabilirsiniz.