Çalıştayın Gündemi 'kamuda Başörtüsü Yasağı' Oldu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kamuda başörtüsü yasağını aşmaları gerektiğini söyledi. Çelik, "Ben bu sorunun da ortadan kalkacağı, aşılacağı inancı içindeyim. Ama bunun bir meydan okumaya, bir tartışma ortamına dönüştürülmesi doğru değil.” dedi.

Devlet Personel Başkanlığı tarafından Abant’ta düzenlenen, ‘Kamu Personel Sisteminin Sorunları, Çözüm önerileri ve 2023 Vizyonu Çalıştayı'na katılan Bakan Faruk Çelik, ilk oturumun ardından verilen molada basın mensuplarının sorularını cevapladı. Çelik, ilk olarak kadın istihdamı konusundaki hedeflerini açıkladı. Çelik, “Türkiye'de kadın istihdamı ve kadınların iş gücüne katılımı henüz istenilen düzeyde değil. Kadınlarımızın iş gücüne katılımı yüzde 30,7 civarındadır. Bizim istihdam stratejimizde, yani 2023 vizyonu çerçevesindeki stratejimizde yüzde 38 kadın istihdamını hedefliyoruz. 10 yıl içinde kadın istihdamını yüzde 38'ler seviyesine çıkarma hedefimiz var.” şeklinde konuştu.

"DOĞUM İZNİ İYİ DÜŞÜNÜLMELİ"

Devlet dairelerinde çalışan bayanların doğum izinlerinin artırılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü söyleyen Bakan Çelik, “Bildiğiniz gibi doğum izinleri, doğum öncesi ve sonrası ikişer aydı. Şimdi talep 3 ay doğum öncesi, 3 ay doğum sonrası şeklinde. Bununla ilgili bakanlıklarla değerlendirmelerde bulunuyoruz, ama tekrar ediyorum; bu kadın istihdamına olumsuz yansımamalı. Eğer olumsuz yansıyacaksa kadınların da bu izin süre artışını düşünmemesi gerekir. Eğer olumlu yansıması olacaksa bizler de çalışmalarımızı sürdürüyoruz." açıklamasında bulundu.

Kamuda çalışan sözleşmeli personelin sayısını açıklayan ve durumları hakkında değerlendirmede bulunan Bakan Faruk Çelik, şunları söyledi: “Şu anda sözleşmeli personel sayısı 164 bindir. Pazartesi günü Bakanlar Kurulu’nda sözleşmeli personelin mevcut durumu ve tarihçesi ile ilgili bilgileri sunacağız. Sayın Başbakanımızın daha önce vermiş olduğu talimat, yerel yönetimlerdeki sözleşmeli personelin kadroya alınması konusu, şu anda bir sorun teşkil etmiyor. Bu düzenleme olacak, ama Bakanlar Kurulu'na da sözleşmeli personel ile ilgili bilgi sunacağız. Başbakanımızın bir ek talimatı olursa ya da oradan bir karar çıkarsa, onu da sizlerle paylaşırız. Süre sınırlaması düşünüyoruz, ama Bakanlar Kurulu'nda netleşecek, şu anda 21 bin civarında yerel yönetimlerde sözleşmeli personel var.”

"KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI HOŞGÖRÜ İÇİNDE ÇÖZÜLMELİ"

Bakan Çelik kamuda başörtüsü yasağı ile ilgili de şöyle konuştu: “Türkiye demokratikleşme konusunda önemli adımlar atıyor. Milletle devlet her gün daha da barışık hale geliyor. Her atılan adım, her düzenleme geçmiş yıllarda çok anlamsız tartışmaların, çekişmelerin gereksiz olduğunu ve zamanın heba edildiğini ortaya çıkartıyor. Şimdi bu dönemde önemli değişmeler oldu. Bir gencimiz üniversite eğitimini alıyor ve diplomasını bu devlet veriyor, ama başı açık olmadığı için bu diploması işlevsiz hale geliyor ise tabiî ki bu ciddi bir haksızlığı da beraberinde getiriyor. Dolayısı ile Türkiye bu konuları tartıştı, tartışıyor. Bu konuların aşılması gerekiyor. Ben inanıyorum ki önümüzdeki dönemde, 5 -10 yıl sonra geri dönüp baktığımızda, bir hanım kızımızın üniversiteyi bitirmiş, diplomasını almış, birçok özellikli bir eleman haline gelmiş birisinin halen mağduriyet yaşadığını varsayın. 10 yıl sonra nelerle, anlamsız anlamsız işlerle uğraşmışız gibi değerlendirmeler yapacağız. Bu meseleler insan merkezli ele alınmalı. Temel haklar çerçevesinde ele alınmalı. Bir diyalog ortamı içinde, hoşgörü ortamı içinde çözülmeli. AK Parti'nin genel bakışı budur. Birçok alanda sorunlar yaşandı, üniversitelerde kızlarımızı okutamadık gittiler Avusturya’da, gittiler Amerika’da, dünyanın dört bir yanında okudular. Bunu getirip, başörtülü, başı açık şeklinde dönüştürmenin bir anlamı yok. Her ailede başı açık, başı örtülü insanlar var. Biz dostça kardeşçe yaşarken, insanların tercihlerine istikballerine engel teşkil edecek şekilde dönüştürmek doğru değil. Bunları aşmamız gerekiyor. Ben bu sorunun da ortadan kalkacağı aşılacağı inancı içindeyim, ama bunun bir meydan okuma, bir tartışma ortamına dönüştürülmesi doğru değil.