Cami Ve Cemevi Birarada, 15 Yıldır Aynı Çatı Altında Ibadet Yapıyorlar

Zonguldak'ın Ereğli ilçesine Bağlı Karakavuz köyünde cami ve cemevi cemaati birlikte aynı çatı altında ibadet...

Zonguldak'ın Ereğli ilçesine Bağlı Karakavuz köyünde cami ve cemevi cemaati birlikte aynı çatı altında ibadet ediyor, biraraya geliyor. Gündüz cuma namazını ve diğer vakit namazlarını kılan cemaat, cemevinde de cem yapıyor. Cemevi Dedesi Hüseyin Şen, "Üst katta cemevi, alt katta cami, namaz kılmak isteyen namaza gider. Cuma namazına, bayram namazına ya da vakit namazına. Köyümüz hep birlikte olduğu için bizde toplumsal olarak bir sıkıntı yok." dedi. Ereğli'ye bağlı Karakavuz köyünde cami ve cemevi cemaati, yaklaşık 15 yıldır aynı çatı altında ibadet yapıyor, biraraya gelip görüşüyor. İsteyen vatandaş camiye giderek namazını kılarken, üst kattaki cemevinde de cem töreni gerçekleştiriliyor. Aynı binada bulunan aşevinde kurban kesmek isteyen vatandaşlar köy halkına yemek verebilirken, cenaze ve düğünlerde de köy halkı hep birlikte hareket ediyor. Geçtiğimiz yıllarda deprem dolayısıyla zarar gören eski binayı yıkan köy halkı, el ele vererek imece usulü aralarında topladıkları para ile binayı yeniden inşa etmiş. Köy halkına göre cami ve cemevinin yan yana olmasında hiç bir sıkıntı yok; isteyen namazını, isteyen cemini rahatlıkla yapabiliyor. Aşevinde ev kurbanı hazırlıklarını yapan bayanlar ise yemekleri cuma namazı sonrasına yetiştirmek için çaba gösteriyor. Bir grup kadın yemek yaparken, bir grup kadın ise lokma dökerek çalışmaları tamamlamaya çalışıyor. Ev kurbanı kesen Hatice Üzmez, hazırlık yaptıklarını ve Kur'an okumasının her zaman cemevinde yapıldığını söyledi. Nazmiye Üzmez ise yapılan yemeklerden herkesin mutlaka tatması gerektiğini söyledi. "CAMİ VE CEMEVİ YAN YANA OLMALI"Köy sakinlerinden Aziz Karakaya (58), kendileri için cami ve cemevinin yan yana olmasının kendileri için hiç bir mahsuru olmadığını söyledi. Her zaman cami ve cemevinin yan yana olmasını tercih ettiğini ifade eden Karakaya, Ankara'da temeli atılan 'Cami Cemevi Projesi'nin de Türkiye Cumhuriyeti'ne hayırlı uğurlu olmasını diledi. Karakaya, "Şimdi biz 72,5 millet Türkiye Cumhuriyeti'nde kardeşçe yaşıyoruz. Hiç kimse ile sorunumuz olmaz. Ben her zaman insanlar adına cami ve cemevinin yan yana olmasını tercih ediyorum. İsteyen cemevine gider, isteyen camiye gider. Bu konuda kardeş olarak, bu Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşamalıyız. Eğer biz Müslümansak, Müslümanlığa inanıyorsak, Türkiye Cumhuriyeti'nde herhangi bir konuda sorunlarımızı yukarıda Başbakanımız olsun Cumhurbaşkanımız olsun, tabi sesimizi duyuyor, dinliyor. Biz bu konuda kardeşçe bu ülkede yaşamak istiyoruz. Kimsenin namusu, şerefi ile ilgili bir şeyimiz olmaz. Bunun için sağlık, sıhhat, mutluluk adına Türkiye Cumhuriyeti'ne hayırlı olmasını dilerim." diye konuştu. Cuma namazı saatinde köy halkı kahvede toplanırken, kendi aralarında aldıkları karar ile cuma namazı saatinin bitimine kadar kahvelerde oyun oynanmıyor. Cuma vaktine yaklaşılırken, kahveden ayrılan vatandaşlar abdestlerini alarak camide cuma saatini bekliyor. Karakavuz Camii imam hatibi Raif Dalgıç'ın ezanı okumasıyla birlikte cuma namazı kılınıyor. Namaz ardından cami cemaati bina içerisindeki yemekhaneye geçerek köy halkından Orhan Üzmez'in ev alması sebebiyle eşi Hatice Üzmez ile birlikte ev kurbanı kestiği köyde, aşevinde hazırlanan yemekler köy halkına ikram edildi. "CAMİDE VE CEMEVİNDE İBADETİMİZİ YAPIYORUZ"Cemevi Dedesi Hüseyin Şen (45), cami ve cemevinde ibadetlerini yaptıklarını ve isteyenlerin camide bayram, cuma ve vakit namazlarını kıldıklarını söyledi. Şen, şöyle dedi: "Cem'imizi yapıyoruz. Namazımızı kılıyoruz. Alt katta cami, üst katta cemevi. Vatandaşlar senede bir sefer davet yapar. İsteyen kurban keser. Kurbanını cemevinde keser. Dedeyi çağırır. Kurbanını cemevinde keser. Kadrolu hocamız cemevinde aynı sorumlu devletten. Alt katta cami, namaz kılmak isteyen namaza gider. Cuma namazına, bayram namazına ya da vakit namazına. Köyümüz hep birlikte olduğu için bizde toplumsal olarak bir sıkıntı yok. Küskün cemevine giremiyor. Biz cem düzenimizde 4-5-7 tane cem azamız vardır cemi yöneten. Cemden önce toplantı yapılır. Görgü cemleri yapılır. Görgü cemlerinde dargınlar barıştırılır. Barıştırılamıyorsa, araları çok açıksa düşken geri bırakılır. Bir dahaki seneye kadar. Bir dahaki sene barıştırılır. Ona benzeyen haksızlık, sınır davaları, köy yerinde olağan şeyler bunlar. Dövüş olur, kavga olur ama mutlaka halledilmeden ceme girilmiyor, ceme dargın girilmiyor. Her mahallemizde Gümeli de dahil, senede bir kez görgü yaparız. Dargınları barıştırırız. Barışmıyorlarsa geri bırakırız. Bizim görgü cemlerimiz de görgü görürken musallada yatıyormuş gibi helalleştirilir, bütün canlardan helallik alınır. Buradaki babaya ya da bacıya hakkınızı helal ettiniz mi diye sorulur. Birisi istekli olursa o baba orada görgüden geçemez. Bütün mahalle olarak, dışarıdan Ereğli'den bir Sünni vatandaş da gelse alacağım var benim bu vatandaşta derse, biz burada görgüden geçirmiyoruz toplum olarak. Mutlaka helallik alınıyor ve seneye kadar görgüden geçmiş oluyor."15 YILDIR CAMİ VE CEMEVİ BİR ARADAKöy Muhtarı Kemal Üzmez (58) de köylerinde 15 yıldır cami ve cemevinin bir arada olduğunu, kendilerinin de Sünni vatandaşlar kadar camide namaz kıldıklarını söyledi. Üzmez, şunları ifade etti: "Cami, cemevi yan yana diyeyim ya da iki katlı binamız var. Katın birisi cami, diğeri de cemevi olarak 15 yıldan beri bu şekilde kullanıyoruz. Cami ile cemevinin yan yana ya da altlı üstlü olmasında hiç bir mahsuru yok. Zaman geldiğinde camimize gider namazımızı kılarız, zamanı geldiğinde cemevimize çıkar cemimizi yaparız. Hatta Ereğli'nin, yalan olmasın ama bildiğimiz büyüklerden bize gelen sorulara göre üçüncü cami zaten Gümeli'ye yapılmış. Yani caminin bize göre hiç mahsuru yok. Bizler de Sünni vatandaşlar kadar camide namaz kılıyoruz, biz de cami olarak biliyoruz. İbadethanemiz yani. Cemevi ona keza. Binayı köylü olarak kendi imkanlarımızla yaptık. Kendi aramızda bir bütçe döktük. Bu bina kaça çıkmışsa kaç hane, köyümüz 250 hane. Bu binada 250 hanenin hakkı var. Bina herkesin. Kahvelerde olur. Camiye giden camiye gider. Cami saatinden sonra kahvede hep beraber oluruz. Yarım saat, bir saat otururuz. Köye yapacaklarımızdan hep beraber karar alırız. Ne yapacağız; yol, su ya da köyle ilgili alacağımız kararları hep beraber alırız. Yapacağımız işi de hep beraber yaparız. Muhalefet olmaz içimizde. Çünkü muhalefetin de diğer vatandaşların da isteğini alırız. Köydeki aldığımız karar, bir kere bu sigara konusunda devletin aldığı karardan 2 yıl önce biz bu kararı aldık. Kahvelerde sigara yasağını aldık ama hep beraber aldık. Aldığımız kararı da mutlaka uyguladık. Cuma günleri yine cami çıkışı saatine kadar kahvelerimizde oyun olmaz. Bu yaklaşık 30 yıl önceden muhtar arkadaşlarımız karar almıştı. Bu hala devam eder. Namaz saati sonuna kadar kahvelerde oyun oynanmaz." Cuma namazını kılan köy halkı, akşam saatlerinde ise cemevinde akşam duası için toplandı. İlk olarak Hatice-Orhan Üzmez çiftinin ev için aldıkları kurbanları tekbirlenirken, helallik alındı. Cemevi Dedesi Hüseyin Şen tarafından akşam duası yapıldı. Dua sırasında köy halkı cem yaptı. Helalliğin ardından kurban kesime gönderilirken, Karakavuz Camii imamı Raif Dalgıç tarafından Kur'an-ı Kerim okundu. Cem ardından köy halkı cemevinden akşam yemeği için yemekhaneye indi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: