ABD'de Amerikan Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) camilere "muhbir" yerleştirmesi ve camilerin "dinlenmesi" tepkilere yol açtı.
Michigan İslami Kuruluşlar Konseyi bir süre önce Adalet Bakanlığına başvurarak, FBI'ın dini liderler ve topluluk üyelerini izlemek amacıyla camilere muhbir yerleştirmek istediğini, bunun olası teröristler yerine ibadete gelenleri ve din adamlarının izlenmesi sonucu doğurduğunu bildirdi.
Başvuruda, uygulamayla cemaatin ve din adamlarının hedef haline getirildiği uyarısında bulunularak, bunun rahatsızlık yarattığı ifade edildi.
Konsey'den ABD Başsavcısı Eric Holder'a da bir mektup gönderilerek, bazı kişilerin camilere gelerek, ibadet edenleri gayrı resmi olarak sorgulamaya çalışmasına tepki gösterildi.
FBI Başkanı Robert Mueller ise "muhbir yerleştirme" ve "alan dinleme" eylemini savunarak, "meskenleri değil, kişileri soruşturduklarını" öne sürdü.
Muhbir yerleştirerek suç oluşturabilecek konularda bilgi veya kanıt elde edilebileceğini, daha sonraki soruşturma da bunların kullanılabileceğini belirten Mueller, "Bunu (muhbir yerleştirmeyi) yapmayı sürdüreceğiz" dedi.
FBI'ın kendi başkanlığındaki yeni yönetiminde de önceliklerde değişiklik olmayacağını belirten Mueller, terörizmle mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.
Güney California'daki caminin üyeleri de birkaç ay önce aynı konuda tepki vermiş, FBI'ın camilere "casus" yerleştirmeye çalıştığını belirtmişti.
Bölgedeki Müslüman toplum temsilcileri, FBI'ın 2006'dan bu yana İslami kuruluşlara "sızmaya" çalıştığını ifade ederek, "gerçekte, bu şekilde Müslümanların ve camilerin şüpheli duruma düşürülmeye çalışıldığını" kaydediyor.
FBI'ın işini yapması gerektiğini ve buna karşı çıkmadıklarını vurgulayan temsilciler, "ancak bu kuruluşun yasalara bağlı insanları kışkırtmaya ve tuzağa düşürmeye çalıştığını" ifade ediyor.
FBI yetkilileri ve savcılar ise "ulusal güvenlik tehditleri veya gizlenmiş teröristleri açığa çıkarmak için en uygun silahlarının camilerde casusluk yapmak olduğunu" savunuyor.
AA