Cumhuriyet tarihinin en büyük camisi olacağı belirtilen Çamlıca Camii'nin kaba inşaatının yüzde 60'ı tamamlandı. Camiyi ayrıcalıklı kılan bir özelliği ise kadınların ihtiyaçlarına yönelik özel alanlar oluşturulması.
İstanbul Cami ve Eğitim Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, cami inşaatının hızla sürdüğünü belirtti. Geçen yıl 6 Ağustos'ta törenle temeli atılan caminin kaba inşaatının yüzde 60'ının tamamlandığını söyleyen Külünk, caminin 1 Temmuz 2016'da Kadir Gecesi'nde ibadete açılmasının planlandığını söyledi.
Külünk "11 bin metrekarelik Türk İslam Eserleri Müzesi, 3 bin 500 metrekarelik sanat galerisi, 3 bin metrekarelik kütüphanenin kaba inşaatı bitti, 3 bin 500 araçlık otoparkın da çok büyük bölümü tamamlandı. Cami inşaatımızın da avlu bölümünde cami minarelerimiz yükselmeye başladı. Minarelerin biri 30, diğeri 25 metre kadar yükseldi. Avrupa Yakası'ndan gördüğünüz o iki minare. Avlu kubbelerimizin yapımına başladık. Diğer tarafta da konferans salonunun olduğu bölümü yapıyoruz, üzerine de cami inşaatımızı yapacağız" diye konuştu.
"Alışveriş merkezinin olmadığı bir cami" Geleneksel anlamda bir külliye, modern anlamda ise sosyal donatı alanları ile bir kompleks şeklinde tasarlanan caminin "alışveriş merkezinin olmadığı bir cami" olduğunu vurgulayan Külünk, yaklaşık 15 bin metrakarelik bir alana oturan, 37 bin 500 kişi kapasiteli camide, sert zeminler de dikkate alındığında 50 binin üzerinde kişinin namaz kılabileceğini anlattı.
"Hanımlara yönelik özel çalışmalar yaptık" Bu anlamda Cumhuriyet döneminde yapılan en büyük cami olduğunu kaydeden Külünk, şöyle devam etti: "Ama bizi ayrıcalıklı kıldığını düşündüğümüz şey, buranın bir kompleks olması. Aynı anda hem bir sanat merkezi hem bir kültür merkezi. Hat, tezhip, minyatür gibi geleneksel sanatların eğitiminin verildiği burada 8 sanat atölyemiz olacak.
Camimizi ayrıcalıklı kılan, bir pozitif ayrımcılık yaparak hanımlara yönelik özel çalışmalar yaptık. Bunda projenin müelliflerinin hanım olmasının da elbette katkısı var. Kadın ve erkeklerin abdest alma mahalleri yan yana değil, ayrı katlarda. Hanımlar abdest aldıkları mekandan namaz kılacakları mekana özel bir asansörle çıkacaklar. Emzirme odası, çocuk bakım odası gibi lazım olabilecek her türlü altyapıyı oluşturmaya gayret ediyoruz. Tek eksiğimiz hamamdı. Hamamı da duş çalışması ile geçiyoruz. İhtiyacı olan insanlara hizmet verecek."
"Camiyi vatandaşımız yapıyor" Türkiye'nin bazı şehirlerindeki cami yaptırma derneklerinin de arayıp bilgi aldıklarını anlatan Külünk, "Türkiye'de camileri dernekler ya da vakıflar yapar. Bu camiyi vatandaşımız yapıyor. Biz vatandaşımızın maddi destekleri ile bu camiyi ayağa kaldırıyoruz" dedi. Cami klasik üslupta yapıldığı için mutlaka diğer klasik camilerden esinlenildiğini belirten Külünk, "6 minareli olması dolayısıyla Sultanahmet Camisi'ne benzetiliyor. Ama kubbeli cami yapacaksanız mutlaka birisinden esinleneceksiniz. Kubbeli cami yapmanın başka şansı yok" diye konuştu.
"Cumhuriyet tarihinde yapılan en büyük kubbe" Altı minarenin dördünün 107,1, ikisinin ise 90 metre yüksekliğinde yapılacağını, kubbenin yüksekliğinin 72 metre, çapının ise 34 metre olacağını dile getiren Külünk, "Ecdadın yapmış olduğu en küçük cami ile bile camimizi mukayese etmiyoruz. Ama kubbe Cumhuriyet tarihine yapılan en büyük kubbe olacak" dedi. Külünk, cami çevresindeki 30 dönüm alanda ise yürüyüş yolları, dinlenme alanları ve seyir teraslarını içeren peyzaj çalışması yapılacağını kaydetti.
İnşası belgesel olacak Külünk, çalışmalardan periyodik olarak fotoğraf ve görüntü alındığını dile getirdi. Görüntülerin bir belgeselde toplanacağını ifade eden Külünk, "Cami inşaatından her gün fotoğraf alınıyor. Periyodik olarak helikopterle gökyüzünden çekiliyor" dedi. Külünk, böylece Türkiye'de ilk kez bir cami inşasının belgeselinin yapılacağını söyledi.