Gazeteci Can Dündar, MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin görüntü ve haber yayınladığı gerekçesiyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 6 Mayıs 2016 tarihinde "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri temin etmek ve açıklamak" suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Temyiz edilen dava, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde bozulmuştu. Yargıtay, Can Dündar hakkında 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören "Gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin etme" suçundan hüküm kurulması gerektiğine karar vermişti. Bunun üzerine Can Dündar yeniden yargılanmaya başlamıştı.
Can Dündar hakkındaki davanın, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün 9. celsesi görüldü. İzleyiciye kapalı olarak yapılan duruşmada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Almanya'dan iadesi istenen Can Dündar hakkında "kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yabancı ülkede bulunduğunun anlaşıldığı" gerekçesiyle CMK 247/1. maddesi gereğince kaçak şartlarının oluştuğuna hükmedildi. Mahkeme, Dündar'ın ikametgah adresine gazete ilanı asılarak, "15 gün içerisinde gelmezse kaçak sayılma kararı verileceği ve CMK'nin 248. maddesi gereğince üzerine kayıtlı taşınır, taşınmaz ve banka mevduat hesapları ile üçüncü kişilerdeki alacak hesaplarına ilişkin el koyma kararı verileceği ihtarının yapılmasına" karar verdi. Dündar, ilan yapıldıktan 15 gün sonra sanığın kovuşturmaya katılmaması durumunda hakkında kaçak kararı ve el koyma kararı alınmasına hükmetti.
2016 yılında yurtdışına çıkan Can Dündar hakkında sonraki duruşmalara katılmaması gerekçesiyle 10 Nisan 2018'de gıyabi tutuklama kararı verildiği, 17 Nisan 2018'de ise kırmızı bülten çıkarılmıştı. Yurtdışında olan Dündar'ın iadesi için Almanya Adli Makamlarına talepte bulunulmuştu.
CMK'nin 247. maddesi: "Hakkındaki soruşturmanın veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişiye kaçak denir."
CMK'nin 248. maddesi: "Kaçağın Cumhuriyet savcısına başvurmasını veya duruşmaya gelmesini sağlamak amacıyla Türkiye'de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına amaçla orantılı olarak Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi veya mahkeme kararıyla el konulabilir ve gerektiğinde idaresi için kayyım atanır. Elkoyma ve kayyım atama kararı müdafiine bildirilir."
Kaynak: DHA