İSTANBUL (İHA) - Ümraniye Belediyesi'nin katkılarıyla gerçekleştirilen "Çanakkale Geçilmez" adlı çizgi filmle şimşekleri bir anda üzerine çeken Belediye Başkanı Hasan Can, "Bu eleştirileri filmi dikkatle izlemeyenler yapıyor" dedi.
Eleştirilerle ilgili olarak İHA'ya açıklamalarda bulunan Ümraniye Belediye Başkanı Can, filmin senaryosunun belediye tarafından yazdırılmadığını, filmin yapımcısının da belediyeden bir isim olmadığını belirterek, filmi halka faydalı bir yapım olacağını düşündükleri için desteklediklerini söyledi. Ulusal kanalların ve yazılı basının, filmle ilgili olarak önceleri olumlu haberler yaptığını ifade eden Can, "Çanakkale Zaferi kimsenin özel malı değil, müşterek değeridir. Eleştiri yapılırken dikkatli olunmak zorunda. Manevi atmosfer rencide edilmeden tartışılması gerekir. 9 aydır olumlu eleştiriler alınırken, bugün neden olumsuz eleştirilere maruz kaldık. Bu eleştirileri filmi dikkatle izlemeyenler yapıyor. Filmin bütününü izlemeden eleştirenlerin haklı olmadığını düşünüyorum. Savaş, strateji ve askeri dehanın yanısıra askerlerin ruh dünyaları, vatan
sevgileri ve inançlarıyla kazanılır. Bu milletin beyninde Çanakkale, askeri gayret, ülke sevdası ve inançların bütünleşerek kazanıldığı destandır" dedi.
Başkan Can, Atatürk'ün filmde çok az gösterilmesine yönelik eleştirileri de tuhaf karşıladığını, bu filmin dışında Atatürk'ün gösterildiği başka bir çizgi film bulunmadığını söyleyerek, "Çocuklarımıza Mustafa Kemal'i ve Çanakkale'yi tanıtmak için ilk çizgi filmi biz yaptık. Bunu eleştirenler ayıp etmiş ve Atatürk ile ilgili film yapmamıştır.
Kaldı ki bu bir çizgi sinemadır. Belgesel değildir. Neticede bir kurgusu ve senaryosu vardır. Ancak tarihi gerçeklere uygunluk noktasında azami bir dikkat gösterilmiştir" diye konuştu.
Can, sadece Çanakkale'nin değil, milletin bütün müşterek değerlerinin ulu orta tartışma konusu olmaması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar politik malzeme haline getirilmemeli, üzerlerine polemik yapılmamalıdır. Atatürk de bu zaferin, Çanakkale'de Türk askerinin gayret ve inancının, vatan sevgisinin ortaya çıkardığı destansı bir zafer olduğuna işaret etmiştir. Seyyid Onbaşı'nın 275 kiloluk mermiyi topa yerleştirmesi konusunda kimsenin şüphesi yok. Hatta Atatürk daha sonra onu yanına çağırarak tebrik etmiş ve maaş bağlamıştır. Düşünün ki bir asker; bütün arkadaşları şehit olmuş, bir mermiyi kaldırıp topa yerleştirecek ve düşman gemisini vuracak. Sadece o değil, dünyanın her milletinin askeri bunu yaparken mutlaka dua eder. Filmdeki 'Kınalı Kuzu' draması da Anadolu kadınımızın bir tiplemesidir. Anadolu kadınımız, askere oğlunu gönderirken, vatana kurban olacağını düşünerek başına kına yakar. Burada da Anadolu kadınımızın ruh hali yansıtılmıştır."