CHP İstanbul İl Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde İstanbul'da CHP listelerinden 619 kişi, meclis üyeliği mazbatası aldı. 619 meclis üyesinden 131'i ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi meclis üyeliğine seçildi.
Partisini ilçe ve büyükşehir belediye meclislerinde temsil edecek yeni meclis üyelerine tebrik mektubu gönderen Kaftancıoğlu, meclis üyelerine yerel yönetim çalışmalarıyla ilgili talimatlarını da sıraladığı mektupta şunları kaydetti:
"Şeffaf, katılımcı, adaletli, eşitlikçi ve sosyal bir belediyecilik için üzerinize düşen denetleme ve karar alma görevini harfiyen yerine getireceğinize; yurttaşlarımız arasında asla hiçbir ayrım yapmayacağınıza, her tür eylem ve etkinliğinizde daima hakkaniyetli olacağınıza; alacağınız kararlarda yalnızca ve yalnızca kamu çıkarını gözeteceğinize, özel menfaatlere ve taleplere duyarsız kalacağınıza; sözün, yetkinin, kararın halkta olduğu bilinciyle daima yurttaşlarımızla ve onların demokratik temsilcileriyle iletişim ve istişare içinde olacağınıza; mutlu, huzurlu, barış ve kardeşlik içinde bir İstanbul hikayesinin oluşturulması hedefinden asla ayrılmayacağınıza yürekten inanıyorum."
Kaftancıoğlu, CHP'nin iktidarda olduğu belediyelerdeki temel görevini, "tüm topluma ve ülkeye örnek bir sosyal belediyecilik pratiğini en üstü düzeye çıkararak 31 Mart'ta yakalanan başarı çizgisini on yıllarca kalıcı hale getirmek" şeklinde açıklayarak, mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"Muhalefette olduğumuz belediyelerde ise görevimiz, yine ortak anlayışımız ve ilkelerimiz gereği, yapılan yanlışlıkları meclis üyeliğinin verdiği hakları en iyi şekilde kullanarak denetlemek, aynı zamanda alternatif çözümleri de ortaya koyarak yurttaşlarımızın desteğini daha çok kazanmaya çalışmaktır. Önümüzdeki dönemde, 31 Mart'a giderken birlikte oluşturduğumuz ve başarımızın altındaki önemli faktörlerden birisi olan İstanbul ittifakını daha da güçlendirmek ve kalıcılaştırmak ana hedeflerimizden biri olacaktır. Burada bir önemli nokta da sadece meclis toplantılarında değil, daha geniş bir zaman dilimine yayılan bir çalışma sistemiyle, faaliyetlerimizi halkın en geniş kesimlerine aktarma gerekliliğidir. Bir başka deyişle, sizlerden beklenen sadece masa başı değil, sokağa ve halka açılan bir tutum sergilemenizdir."
Kaynak: AA