Canan Karatay, "En tehlikelisi!" diyerek uyardı! "Bütün hastalıkların altında onlar yatıyor!"

Sağlıklı beslenmenin yanı sıra hastalıklara ilişkin yaptığı çarpıcı açıklamalarla da adından söz ettiren ünlü doktor Canan Karatay, Parkinson hastalığına neden olan toksinleri tek tek sıraladı. Uzman isim nörodejeneratif hastalıklara karşı nasıl önlem alınacağını da belirtti. Karatay, "En tehlikelisi!" diyerek uyardı.

Ezber bozan açıklamaları nedeniyle sık sık gündem olan İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, "Parkinson, vücutta beyinde ve sinir sistemindeki iletilerde bir bozukluk olduğunun belirtisi." diyerek uyarıda bulundu. Uzman isim en çok görülen semptoma da değindi.

"BÜTÜN BUNLARIN SEBEBİ TOKSİNLER"

"En önemli belirtilerinden biri de el titremesi. Fakat her eli titreyen Parkinson hastası değildir. Bir kere bunu burada söylemek istiyorum. Parkinson veya Alzheimer olanlar! Hiçbiri genetik değil." diyen uzman isim "Bütün bunların sebebi vücuda giren toksinler." ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

Karatay'ın açıklamasının devamı ise şu şekilde:

"Vücuda giren toksinler, yabancı maddeler, başta alüminyum olmak üzere ağır metaryeller sinir ileti sistemini bozmaktadır. Beyindeki nöronların çalışmasını bozuyor. Sebebi de budur. ALS de aynı şekilde."

CANAN KARATAY UYARDI: "EN TEHLİKELİSİ..."

ALS ve Parkinson hastalarının çoğunda D vitamini ve iyot eksikliği görüldüğünü belirten uzman isim, "Bu bilimsel olarak da gösterildi." ifadesini kullandı.

"TEMELİNDE MİDE, BAĞIRSAK BOZUKLUKLARI YATIYOR"

"Bunlar ilaç eksikliğinden değil, vücudun toksinlerle dolu olduğunu gösteriyor. Tabii bu toksinlerin başında alüminyum geliyor. Nano alüminyum dediğimiz en tehlikelisi. Sıvılarla kollara vurulan nano alüminyum ağır metal olarak kabul ediliyor. O, hücrelerin ve sinir sisteminin normal çalışmasını, fonksiyonlarını engelliyor. Hücreler fizyolojik çalışmalarını yapamıyorlar. Böylelikle sinir iletişimde bozukluk oluyor. Tabii bunun da temelinde mide bağırsak bozuklukları yatıyor.

Burun tıkanıklığı, kabızlık ve ishal bilin ki vücuttaki mikrobiyomun alt üst olduğunu ve vücuttaki saklı mikrobiyomunuzun serotonin üretemediğini gösteriyor. Bağırsaklarımızda ve burnumuzda bulunan mikrobiyomumuzun dopamin üretemediğini ve bunların eksikliğinde de beyin hücrelerinde, sinir sistemi hücrelerinde ileti bozukluğu olduğunu gösterir efendim. Tabii ki ileti sisteminde en önemli faktörlerden biri de vücuttaki minerallerin dengeli olmasıdır. Bunu da kristal kaya tuzu sağlar.

Reklam
Reklam

CANAN KARATAY O UYARISINI YİNELEDİ: "ÇOK ZEHİRLİDİR!"

"Bildiğimiz sofra tuzu çok tehlikelidir. Çok zehirlidir. Fakat kristal kaya tuzsuz kalmak da hakikaten Alzheimer'ı da ALS'i de Parkinson hastalığını da artırmakta ve iletmektedir."

"ŞEKER HASTALIĞI ÇAĞIMIZIN VEBASIDIR!"

Vitaminlerin de sinir sitemi için önemli olduğunu belirten uzman isim şu ifadeleri kullandı:

"B vitamini çok önemli. Şeker hastalığı ve insülin yüksekliği hepsinin temelinde yatmaktadır. Şeker hastalığı asrımızın vebasıdır ve de hiç konuşulmamaktadır. Şeker ve insülin yüksekliği önlenebilir. Genetik değildir. Hayat boyu devam etmez alınan. Kolesterol ilaçları dediğimiz statinler bu hastalıkları, hücreleri bozduğu için beyin hücrelerini ve sinir hücrelerini böbrek hücrelerini tahrip ettiği için çok tehlikelidir. Diğer ilaçlardan da antibiyotikler, antidepresanlar bağırsak florasını bozduğu için çok tehlikelidir. Tiroid ilaçları da iletiyi hızlandırdıkları, çarpıntı veya terleme yaptıkları ve vücut metabolizmasını bozdukları için tehlikelidir. Bunlardan uzak durun efendim. Kaya tuzu ve vitaminler önemli. Sinir sistemimizin iyi çalışması için iyot da öyle. Hastalara baktığım zaman spot idrarda iyot çok düşük. Bromürün, klorürün ve diş macununda bulunan florürün vücuda girip iyotu düşürüyor, Alzheimer ya da Parkinson yapıyor. Başta kanser ve kronik dejeneratif dediğimiz bütün hastalıkların altında da bunların yattığını söylemek istiyorum.

Reklam
Reklam

O halde bir kez daha söylemekte fayda var. Vücut iyi sulanacak. Tuzlu su ve bikarbonatlı su çok önemli. Tabii ki glutenden uzak duracağız. Çünkü gluten bağırsak florasını bozuyor."

Uzman isim açıklamasını şu sözlerle noktaladı:

"Hiçbir hastalığı hayat boyu kullanılan ilaçlar iyileştirmez."