Canan Karatay hakkında soruşturma sürüyor

Sabah saatlerinde Prof.Dr. Canan Karatay'ın meslekten men edildiği iddiası ortaya atılmıştı. Ancak 'men kararı'nı (İTO) yetkilileri doğrulamadı. Canan Karatay konuyla ilgili sessizliğini koruyor.

Canan Karatay'In meslekten men edildiği iddiası sosyal medyada tartışma konusu oldu. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin yaptığı başvuru sonrası alındığı iddia edilen 'men kararı'nı ise İstanbul Tabip Odası (İTO) yetkilileri doğrulamadı. Dr. Hasan Oğan, Karatay ile ilgili başlatılan soruşturmanın devam ettiğini ancak alınan bir karar olmadığını aktardı. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği konu ile ilgili açıklamasını internet sitesi üzerinden yaptı. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin İstanbul Tabip Odası’na müracaatı sonrasında Prof. Dr. Canan Karatay’ın 15 gün süreyle meslekten men cezası kararına varılmıştır” denildi.

Reklam
Reklam

HAMİLELİKTE ŞEKER YÜKLEMESİYLE İLGİLİ BİLMENİZ GEREKENLER

Prof. Dr. Canan Karatay’ın 15 gün süre ile meslekten men edildiği iddiası sosyal medyada en çok tartışılan konular arasında yer aldı. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin yaptığı başvuru sonrası alındığı iddia edilen 'men kararı'nı ise İstanbul Tabip Odası (İTO) yetkilileri doğrulamadı. Dr. Hasan Oğan, Karatay ile ilgili başlatılan soruşturmanın devam ettiğini ancak alınan bir karar olmadığını aktardı.

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği konu ile ilgili açıklamasını internet sitesi üzerinden yaptı. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin İstanbul Tabip Odası’na müracaatı sonrasında Prof. Dr. Canan Karatay’ın 15 gün süreyle meslekten men cezası kararına varılmıştır” denildi. Söz konusu açıklama özellikle sosyal medyada yoğun bir tartışmaya konu oldu. Prof. Dr. Karatay’a yönelik yapılan açıklamayı sorduğumuz İstanbul Tabip Odası eski yönetim kurulu üyesi Dr. Hasan Oğan, 15 günlük men cezası bilgisini doğrulamadı. Dr. Oğan, Oda’nın ilgili birimleri ile yaptığı temas sonrası verdiği bilgide, soruşturma sürecinin devam ettiğini aktardı. Dr. Oğan, söz konusu kararın alınabilmesi uzun süren bir soruşturma sürecine tabi olduğunu, İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu’ndan çıkacak olan kararın Türkiye Tabipler Birliği Onur Kurulu’ndan da geçmesi gerektiğine işaret etti. Dr. Oğan, Prof. Dr. Karatay ile ilgili sürecin ise devam ettiğini vurguladı.

Reklam
Reklam

Canan Karatay gebelikte şeker yüklemesiyle ilgili olarak geçtiğimiz aylarda şöyle konuşmuştu: “Yeni doğmuş bir bebeğe şeker verilmesinin zararlı olduğu biliniyor. Peki o zaman anne karnındaki bebeğe neden bir anda o kadar şeker veriliyor? Bir yetişkin insan bile 100 gram sıvı şekeri birden alamaz. Test gebelere defalarca yapılıyor. Bir kerede anneye yüklenen 100 gram şekerin plasentayı ve bebeği bozduğu biliniyor. Bizim ülkede bazı anne adaylarını 4 kere, 10 kere yapılıyor. Bir kişiye 9 kere yapıldığını biliyorum. Bu sağlıksız uygulama yerine gebelerin kan şekeri ve kan yağları ölçülüp ona göre beslenme programı hazırlanmalıdır. Şeker yüklemesi güvenilir bir test olmadığı için ilk uygulamada zararları ortaya çıkmayabiliyor. Ben kaç defa uygulandığına, ne kadar zarar verir bilemem. Ben kesinlikle yapılmasını istemiyorum. Doğal karbonhidratın kullanılmasını öneriyorum.”

Prof. Dr. canan karatay, testin bebeğe olan etkisini ise şöyle anlattı: “Organları yeni gelişmekte olan bir bebekte serbest oksijen radikalleri yükselir. Annenin insülini plasentadan bebeğe geçmez. Bu nedenle anneden gelen yüksek kan şekerini düşürmek amacıyla bebeğin pankreasından yüksek insülin hormonu salgılanır. Bebeğin kanındaki yüksek insülin ise bebeğin akciğerlerinde solunumun sağlanması için gereken akışkan sıvının oluşmasını engeller. Şeker yüklemesi bebeğin bağışıklık sistemini çökertiyor. Bebeğin beynini duyu ve sinir sistemini, gözlerinin oluşmasını, pankreasının gelişmesini yavaşlatıyor. Kız bebeklerde prediyabet gelişmesine neden olur.” Karatay: “3 dilim baklavayı yiyebilirler ben buna karşı değilim. Ben saf ve sıvı şekere karşıyım. Pekmez, bal, bunlar boş kaloridir, bebeğin gelişimini önlüyor. Yükledikleri şeker bildiğimiz beyaz çay şekeri. 100 gramı bir kerede içiriyorlar. Bazı devlet hastaneleri hazır Mısır şurubu şekeri şeklinde içiriyor. Üstelik mısır şurubu şekeri kanın şekerini yükseltmez. Mısır şekeri diğer şekerden, anne için de bebek için de plasenta için de tehlikelidir.”

Reklam
Reklam

CANAN KARATAY KİMDİR?

1943 yılında Elazığ’da doğdu. 1961 yılında Üsküdar Amerikan Kız Lisesi, 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 1972 yılında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği’nde iç hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamladı. İngiliz hükümeti bursu ile Liverpool Regional Cardiac Center’da kardiyoloji alanında uzmanlık eğitimine başladı. 1974-1976 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği’nde baş asistan olarak çalıştı. Bu sırada Türkiye’de bir kardiyolog olarak (cerrahi yardım almaksızın) bir ilki gerçekleştirdi. Kalıcı ve geçici kalp pili implantasyonu tekniğini başarıyla uyguladı. Koroner Yoğun Bakım’da ‘Vena Subklavya Ponksiyon’ tekniğini yerleştirdi.

1976-1978 yılları arasında, Güney Afrika Cape Town Üniversitesi Groote Schuur Hastanesi’nde, dünyada ilk kez kalp nakli ameliyatını gerçekleştirmiş olan Christian Barnarnd’ın ekibinde çalıştı. Doçentlik tezini kalp nakli yapılmış hastalar üzerinde gerçekleştirdi. 1979 yılında doçent oldu. İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde, Cape Town’da eğitimini görmüş olduğu (şu anda ülkemizde yaygın bir şekilde uygulanmakta olan) ‘femoral arter’ yolu kullanılarak yapılan koroner anjiyografi tekniğini (Judgkin tekniği) yine ilk kez ülkemizde uyguladı ve bu uygulamayı ülkemize yerleştirdi. 1987-1995 yılları arasında State University of New York Health Science’de kalp hastalıkları alanlarında araştırmalar yaptı. 1995-1997 yılları arasında Gaziantep ve İstanbul’daki birçok özel hastanede, ‘koroner yoğun bakım’ ve ‘koroner anjiyografi laboratuvarları’nı kurdu. 1997-2002 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2002-2006 yılları arasında da Kadir Has Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. 2006-2010 yılları arasında Türkiye’de ilk ve tek sağlık üniversitesi olan İstanbul Bilim Üniversitesi’nde rektörlük yaptı. Halen İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Ana Bilim Dalları’nda öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Canan Efendigil Karatay, Ali Başak Karatay ile evlidir. Çiftin Mehmet Rahmi Karatay adında bir oğulları bulunmaktadır.

Reklam
Reklam