Galatasaray Kulübü Eski Başkanı Özhan Canaydın, Frank Ribery'nin sarı-kırmızılı takımdan Marsilya'ya gidişi olayının, görevi döneminde kendisini en fazla etkileyen durum olduğunu söyledi.
Özhan Canaydın, Lig TV'de yayınlanan "2'ye 1" programına konuk olurken, burada kendisine yöneltilen soruları cevapladı.
Fransa'nın Metz takımından transfer edildikten sonra tek taraflı olarak sözleşmesini fesh ederek bir diğer Fransız ekibi Marsilya'ya giden Frank Ribery'yle ilgili yöneltilen bir soru üzerine, "Ribery olayı bir komplodur ve biz bu komplonun esiri olduk" diyen Canaydın, "Marsilya, Ribery ve menajerinin Metz'e karşı kurduğu bir komploydu. Metz Kulübü başkanının bizi ve Adnan Öztürk'ü sevmesinden doğan bir olaydı. Biz burada kullanıldık ve bunun sonucunda çok kaybımız oldu. Yalnız şu da var, Ribery Türkiye'de kalsa değeri bu kadar olmayabilirdi. Çok üzücü bir olaydı ve hala rüyalarıma giren tek olay budur diyebilirim" ifadelerini kullandı.
Sarı-kırmızılı takımda sözleşmesi yenilenmeyen Hakan Şükür'le ilgili olarak yönetim kurulunun birlikte bir karar vermiş olabileceğini belirten Canaydın, "Galatasaray'da, 'Başkanın dediği olur' denir ama öyle değildir. Başkanın dediğine saygı duyulur ama yönetimin oyuna sorulur. Hakan için oylama yapılmış olabilir. Yönetimin aldığı karar geçerlidir. Böyle bir karar alınmışsa bunun üzerine konuşmak doğru değildir" dedi.
Kendi başkanlığında döneminde önemli mali sorunlar yaşamalarına karşın, Galatasaray'ın her şeyin altından kalkacak güçte olduğunu anlatan Canaydın, yeni stadın yapımıyla birlikte bütün borçların sıfırlanacağını kaydetti.
"ŞİRKETLER BİRLEŞMELİ"
Özhan Canaydın, mevcut yönetimin üzerinde çalıştığı Sportif A.Ş. ve Futbol A.Ş. şirketlerinin birleştirilmesi planının gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Sarı-kırmızılı kulübün bu iki şirketi birleştirmek zorunda olduğunu söyleyen Canaydın, "Bu iki şirketin birleşmesi için çağrı yapacağız ve bunu için ciddi bir kredi ihtiyacı var. Bunun için de bir teklif var. Önümüzde AIG'le yapılmış anlaşma dersi olduğu için, yeni anlaşmanın dikkatlice yapılması gerekir. Kulübün buna ihtiyacı var. İki şirketin birleşmesi şart" diye konuştu.
"EMRE BELÖZOĞLU İÇİN İÇİM SIZLAMIYOR"
Canaydın, Fenerbahçe'ye transfer olan Emre Belözoğlu'yla ilgili görüşünün sorulması üzerine, bunun kendisinde bir rahatsızlık yaratmadığını kaydetti.
Emre'nin kararını kendisinin verdiğini aktaran Canaydın, "Fenerbahçe'yi tercih etmesi için kimse Emre'yi zorlamadı ama orayı tercih ettiği için içim sızlamıyor" ifadesini kullandı.
Başkanlığı döneminde çalıştığı teknik adamlara da değinen Özhan Canaydın, Lucescu'nun Fatih Terim'le çalışacağını bildiği için medeni bir şekilde ayrıldığını, Feldkamp ile Gerets arasında ise tercihinin Gerets'ten yana olacağını vurguladı.
"ROBERTO CARLOS'U GETİRMEZDİM"
Özhan Canaydın, Fenerbahçe'nin yıldız oyuncusu Roberto Carlos için, kendisinin başkan olması halinde böyle bir transfer yapmayacağını dile getirdi.
"Roberto Carlos 35 yaşında. Roberto Carlos'u ben getirmezdim" diyen Canaydın, "Bugün Song gitti diye tenkitte bulunuluyor ama bence doğru bir zamanda bırakıldı. Onun talepleri çok fazlaydı ve menajeri de Ribery'nin kaçmasına sebep olan menajerdir" şeklinde konuştu.