Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya dönem başkanlığının getirmiş olduğu teklif üzerinde bazı sözlü görüşmeler yaptıklarını anımsatarak, "Biz bu sözlü görüşmeler için de Çankaya'ya mı soracağız? Veyahut da ilgili bazı kuruluşlara mı soracağız? Kusura bakamasınlar da Türkiye Cumhuriyet Hükümeti'nin başında olanların her halde şu ana kadar oluşmuş olan altyapı ile ilgili olarak bazı birikimi var, bazı bilgileri var, onları biz sözlü olarak konuşuruz" dedi.
Erdoğan, Afyonkarahisar'da 33 tesisin ortak açılış ve temel atma törenine katıldı.Konuşmasında Türkiye'ye ve dünyaya seslenmek istediğini belirten Erdoğan,
son bir hafta içinde AB yolunda çok önemli bir gelişme olduğunu anlattı. Erdoğan, şöyle konuştu:
"AB üyesi dostlarımızın bir kısmı, Türkiye'nin AB süreci içerisinde, büyük bir kısmı aslında Türkiye'nin AB içinde yer almasını istiyor. Fakat bir kısmı da maalesef AB müktesebatı gereği, ilkeler gereği, kendilerine göre buradaki onlara tanınmış bazı haklar sebebiyle çomak sokmak istiyorlar.
Bu süreci engelleme, haklı olarak vatandaşlarımda güven noktasında olumsuz bir hava meydana getiriyor. Ben vatandaşlarıma diyorum ki, siz asla bu güven kaybının içerisine girmeyin. Türkiye'nin kaybettiği bir şey yok, Türkiye'nin kaybedeceği bir şey yok. Kaybederse ana muhalefet lideri kaybeder.
Şimdi AB yolunda bazı laflar ediyorlar. İleri geri laflar ediyorlar. Yavru muhalefet de öyle. Neymiş, biz Kıbrıs'ı elden çıkarmışız, vermişiz, satmışız vesaire ve bazı televizyonlarda da oturumlar yapıyorlar ve bu oturumlarla da kendilerine destek çıkarmaya çalışıyorlar.
AK Parti iktidarının olduğu dönem kadar KKTC dünyada itibar kazanmamıştır. Sayın Denktaş iktidarda olduğu zamanlarda, Cumhurbaşkanı olduğu zamanlarda
Türkiye'den başka hiçbir devlet tarafından Cumhurbaşkanı makamı olarak resmi ziyarete davet edilmiş midir? Benim bu soruma cevap versinler. Hayır..."
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın resmi davetli olarak Pakistan'a gittiğini belirten Erdoğan, Talat'ın başta Amerika olamak üzere birçok ülkenin
davetlisi olarak davet edildiğini ve temaslarını yaptığını dile getirdi.
Bu itibarın kendi hükümetleri döneminde sağlandığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Sayın Denktaş acaba kimlerle görüşmüştür. Onun envanterini verirse biz bundan mutlu oluruz. Çünkü kronolojik yapıyı iyi bilelim ve biz onun üzerine gidelim. Emeği vardır, kendisine saygı duyarım ama lütfen televizyonlara çıkıp da
benim halkımın kafasını bulandırmasın. Bunu da özellikle kendisinden rica ediyorum. Şu ana kadar sabrettim. Benim ülkeme gelip seçim kampanyası yapacağına
kendi ülkesinde yapacağı kampanyaları yapsın, bunu özellikle istirham ediyorum. Çünkü saygınlık böyle kazanılır."
-"Yazılı bir metne dönüşeceği zaman..."-
Kendilerine Finlandiya dönem başkanlığının getirdiği bir teklif bulunduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:"Biz bu teklif üzerinde onlarla bazı sözlü görüşmeler yaptık. Biz bu sözlü görüşmeler için de Çankaya'ya mı soracağız? Veyahut da ilgili bazı kuruluşlara mı soracağız? Kusura bakamasınlar da Türkiye Cumhuriyet Hükümeti'nin başında olanların her halde şu ana kadar oluşmuş olan altyapı ile ilgili olarak bazı birikimi var, bazı bilgileri var, onları biz sözlü olarak konuşuruz. Ama olay yazılı bir metne dönüşeceği zaman, o zaman tabii ki Çankaya'ya da soracağız.
Tabii ki o zaman ilgili kurum ve kuruluşlarımızla bunları yazılı olarak görüşeceğiz. Lütfen bunları birbirinden ayırt edelim. Birbirimizi yormayalım.
Birbirimize haksızlık etmeyelim.
Aksi takdirde piyasaları rahatsız ederiz. Çünkü bu piyasalar rahatsız olduğu zaman benim vatandaşımın cebine girecek olan para ne oluyor, azalıyor, alım gücü
azalıyor, eksiliyor. Bu haksızlığı yapmayalım. Burada güzel bir noktaya geldik.
Bunu kimsenin azaltmaya hakkı yoktur. Özellikle bunu vurgulamak isterim ve hiç endişeniz olmasın biz AB yolunda hanemize artı yazmayacak bir adım atmayız. Bizim ilkemiz nedir, kazan, kazan... Biz de kazanacağız, karşı taraftakiler de kazanacak. Kuzey Kıbrıs da kazanacak, Güney Kıbrıs da kazanacak. Kuzey Kıbrıs'ın
kazanmadığı bir yerde, Güney Kıbrıs'ın kazanmasına evet demeyiz. Biz böyle derken birileri farklı yorumlar içerisine bizim adımıza lütfen kimse girmesin."