Bir zeytin casusluk için nasıl kullanılabilir? İşte casusluk tarihinin en gözde ve ilginç aletleri...
Belki de bugüne kadarki en kötü şöhretli cihaz, Bulgar gizli servisinin KGB yardımıyla muhalif gazeteci Georgi Markov'u öldürmek için kullandığı şemsiyeydi. KGB teknisyenleri şemsiyenin kafa kısmını bilinen en zehirli maddelerden biri olan "risin" fırlatan sessiz bir tabancaya çevirdiler. Markov, 7 Eylül 1978 günü Waterloo Köprüsünde yürürken, yakınından bir adam geçtiği sırada ince bir sızı hisetti. Arkasından gelen adam Markov'dan özür dileyerek yol istedi ve bir taksiye binerek uzaklaştı. Markov, 4 gün sonra hayatını kaybetti.
Sadece Sovyet blogu ajanları kullanmıyordu bu tür silahları. 1975 yılında Amerikan Senatosu komisyonunda mülakata alınan CIA başkanı William Colby komte başkanına kendi teknisyenlerine hazırlanan bu tür bir silahı göstermişti. Telekopik görüşe sahip, yaklaşık 100 metre menzilli bu dart silahı, toksin ya da kobra zehiri başlıklıydı. Colby, o gün komitede bu silahı hiç kullanmadıklarını iddia etti ancak kullanmama ihtimali sorusunu cevaplamadı.
İkinci Dünya savaşında üretilen orijinal cihazlardan biri de pusula düğmelerdi. Kaybolan ya da bir hapse veya kampa kapatılan ajanının yön bulmasına yarıyordu bu pantolon düğmeleri. Ajanın bütün yapması gereken bu iki manyetik düğmeyi kopararak yanyana tutmasıydı. Böylece yön tayini yapabiliyordu.
Özel Operasyonlar Dairesinin ürettiği orijinal eşyalardan biri de çok kıymetli ve çok gizli evrakların taşındığı özel çantalardı. Bu çantalar yabancı bir el tarafından yanlış bir şekilde açılmaya çalışıldığında patlayarak kendisini içindekilerle beraber imha ediyordu.
Özel Operasyonlar Dairesinin Nazilerle savaş sırasında ürettiği tuhaf icatlardan biri de fare bombalardı. Bombalar fare derisiyle kaplanıp fare görüntüsü verilerek kamufle ediliyordu. Ancak Nazilerin planı öğrenmesi üzerine operasyon daha sonra uygulamadan kaldırıldı.
1954 yılında Sovyet ajanı Nicolai Khokhlov, bir anti komünist lideri öldürmesi için Frankfurt'a gönderildi. Ancak Khokhlov, son anda operasyondan vazgeçti ve Amerikalılara sığındı. Amerikalılar, karşı propaganda için dünya basınına ajanın suikast ekipmanını göstermekte hiç vakit kaybetmedi. Bunlardan biri de altın bir sigara tabakasıydı. Elektrikli bir aksama sahip bu tabaka siyanürlü mermi fırlatan bir tabancaydı aslında.
1960 yılında M15 ajanları, KGB'nin bir ajan şebekesini ortaya çıkardılar. Şebekenin merkezinde ise Morris ve Lona Cohen adlı Amerikalı bir çift vardı. KGB ajanı Cohen'ler, antik kitap işi yapan Peter ve Helen Kroger adıyla Ruislip'te müstakil bir evde yaşıyorlardı. Evde arama yapan M15 ajanları, James Bondvari bir araç gereç bolluğuyla karılaşmıştı. Bunlardan biri de Ronson marka(evet James Bond'un çakmak markası) bir sigara çakmağıydı. Çakmağın gizli bölmesinde tek bir kere kullanılmak üzere şifrelenmiş notlar vardı. Bu notlar, çinko enjekte edilmiş nitrat kağıda yazılıydı. Yani bir tehlike anında ajanın çakmağı yakması yetiyordu. Böylece içindeki gizli evraklar kimse anlamadan kolayca yanıyordu. Ancak Cohen'ler bunları yakmaya vakit bulamadan yakalandı ve 8 yıl hapis yattılar.
Birçok ajan, çok gizli belgelere kolayca erişimi olan insanları kazanmaya çalışır. Ancak böyle bir insana kontak kursalar bile bu çok gizli evrakların fotoğraflanması gerek. Eğer, belgeyi dışarı çıkarmya imkan vermeyen bir güvenlik duvarı varsa, tek yol içeri kamera sokmak. Soğuk Savaş dönemi boyunca KGB bu evrakları fotoğraflamak için çok çeşitli aletler geliştirdi. Bunlardan biri de normal bir cüzdan gibi gözüken kameraydı.
1960'lı yıllarda Amerikalı özel dedektif Hal Lipset, Amerikan Senatosunda telekulak komisyonunda gösterdiği bir dinleme cihazıyla şöhrete kavuştu. Sahte bir zeytin içine yerleştirilen bu dinleme böceği, yemek tabağında diğer zeytinler arasında kesinlikle farkedilmiyordu bile. Ancak ajanlar daha çok bu cihazı, dinlemek istedikler kişilerin martini bardağına yani zeytinle içilen içeceklerin içine atıyordu.
Sokaktaki taş bir dinleme cihazı olabilir mi? 2006 yılında bir Rus televizyonu, İngilizlerin Moskova'nın kritik sokaklarına atılmış taş görünümlü alıcılarla dinleme yaptığını iddia etti. İngiliz yetkililer bu iddiayı yalanladı.