Casusluktan çok birbirlerine aşık bir çift: Ethel ve Julius Rosenberg

Dünyanın bir başka yüzü hiç şüphesiz savaşlardır. Cephenin sıcak ve korkunç yüzü tüm acımasızlığıyla kişilerin üzerine düşmüştür. Sıcak svaşların bitip masabaşı ve genelde ‘ajanlıkların’ olduğu dönemde işler bir hayli karışmıştı. İşte bu dönemde Ethel ve Julius Rosenberg, SSCB için casusluk yapmakla suçlanan Amerikalı bir çiftti. Bu dönemde idam edilen çiftin akıbeti belli olamadı.

Filmlerde, dizilerde ve kitaplarda casusluk mesleğine sık sık rastlanıyor. Birçok kişinin aşina olduğu gerçek dünyadan çok uzak gibi gözüken bu meslek bir dönem dünya siyasetine yön verdi. Özellikle soğuk savaş döneminde casusluk ülkeler için oldukça önemliydi. Bu sayede birbirlerinin sırlarını öğrenip politikalarına yön verebiliyorlardı. Casuslar aynı anda hem kahraman hem de kötü adamlar olarak ilan ediliyordu. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından süper güç olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Rusya Soğuk Savaş Dönemi’ne girdi. İki ülke neredeyse her konuda birbiriyle yarış halindeydi. Bu süreçte ise ülkeler birbirlerinin yaptığı şeylerden haberdar olmak için hükümete yakın yerlere casuslar yerleştiriyordu.

Reklam
Reklam

28 Eylül 1915’de New York’ta yaşayan Yahudi bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Ethel Grenglass her genç kız gibi modellik, şarkıcılık gibi hayaller kurmuştu ancak hayat ona nazik davranmayarak bir taşıma şirketinde sekreter yapmıştı. 30’lu yaşlarda özellikle Amerika’da yaşanan ekonomik buhrandan dolayı işçi sendikaları onu komünizme yakınlaştırdı ve sonunda Amerikan Komünist Partisi’nin gençlik koluna katıldı.

12 Mayıs 1918 - New York doğumlu Julius Rosenberg 1935’de şehir kolejinde elektrik mühendisliği bölümünü tamamladıktan sonra komünizme gönül verdi ve 1936’da Amerikan Komünist Partisi’nin gençlik kollarının lideri oldu. Toplantıların birinde Ethel ile tanışıp evlendi ve iki çocukları oldu. Julius Rosenberg 1940’ta ordunun haberleşme ekipmanında çalıştı.

Julius ve Ethel 1936 yılında Genç Komünist Derneği’nde tanıştı. Bundan 3 yıl sonra 18 Haziran 1939’da evlendiler. İki oğlu bulunan ve Rus gizli servisi olan KGB ajanı çift Amerikan vatandaşı ve Amerika Birleşik Devletleri Komünist Partisi (CPUSA) üyesiydiler. Almanya’nın tüm dünyayı sürüklediği ve özellikle Avrupa’yı yaktığı II. Dünya Savaşı’nda Sovyetler ve ABD müttefik olup Nazilere karşı savaşıyordu. Ancak ABD’nin Nagazaki ve Hiroşima’ya attığı atom bombaları ve nükleer güçlerin ortaya çıkışı Sovyetleri harekete geçirdi ve ABD’nin sırrını öğrenmek için ajan krizleri ortaya çıktı. Özellikle Sovyetler’de etkin olan Komünist oluşumlar ABD’deki komünistlerin de başını yakacaktı.

Reklam
Reklam

1949’a kadar kendi atom bombasını üretmeyi bir türlü üretmeyi beceremeyen Sovyetler 1949’da Joe1 adlı atom bombasını ürettiğini dünyaya açıkladı. Bu açıklamanın ardından ABD gizli servisi araştırmalara başladı. Gizli servis sonunda Manhattan porjesinde çalışan ünlü fizikçi Klaus Fuchs’un Sovyetlere bilgi sattığını ve Sovyet sığınmacısı Harry Gold’un kurye olduğunu itiraf etti. Gold yakalandıktan sonra projede çalışan ikinci ismi yani Ethel Greenglass’ın kardeşi David Greenglass ispiyonladı. Greenglass sorguların ardından bu işte kayınbiraderi Julius Rosenberg ve kardeşi Ethel’in de olduğunu söyledi. 17 Haziran 1950’de çift ABD hükümeti tarafından tutuklandı. 7 Temmuz 1950’de Julies, 11 Ağustos’ta da karısı Ethel tutuklandı. Çift kendilerine yapılan suçlamaları reddetti. Ancak aleyhlerine tanıklık eden çok sayıda isim vardı. 5 Nisan 1951’de ise her ikisi de idam cezasına çarptırıldı. Tutanaklarda Julius Rosenberg’in aktif olarak casusluk yaptığı yer almıştı. Ancak suçlu bulunan Julius ya da Ethel Rosenberg’in casusluğuna ilişkin herhangi bir delil bulunamadı.

Reklam
Reklam

Tepkiler üzerine ise McCharty hükümeti çiftle uzlaşmak için anlaşma teklif etti. Hükümet casus olduklarını itiraf etmeleri karşılığında idam cezasını 30 yıla indirmeyi teklif etti ancak Rosenbergler bunu reddetti. Hükümetin çabaları bununla da sınırlı kalmadı. Çifti birbirlerinin aleyhine tanıklık yapmaya zorladılar. Ethel ve Julius’a ayrı ayrı gidip eşinin onun hakkında itirafta bulunduğu söylediler. Ancak Rosenberg çifti buna inanmadı ve birbirlerini asla suçlamadı. Son yapılan teklif ise, Bayan Rosenberg’in bütün şuçu eşine yüklemesi karşılığında serbest bırakılması şeklindeydi ancak bu da reddedildi.

Ethel Rosenberg son teklifin ardından tarihe geçecek şu sözleri söyledi; “Ey yollarını şaşırmış yiyiciler, ey satılmış insanlar, ey bu güzel dünyamızı kirleten iğrenç mahlukatlar! Yanıt mı istiyorsunuz? İşte size yanıtım: Sizin lanetlenmiş bağışlamanıza boyun eğip yaşamaktansa, suçlu bulduğunuz kocamla birlikte ölmeyi tercih ederim.”

Reklam
Reklam

Çifte götürülen teklifler idam gününe dek devam etti. İdamları içinse 18 Haziran tarihi kararlaştırıldı. Ancak evlilik yıl dönümleri olması sebebiyle idamlarının 19 Haziran’a alınmasını talep ettiler. 19 Haziran 1953 yılında ise Ethel ve Julius Rosenberg elektrikli sandalyede idam edildi. Çiftin idamı ise tüm dünyada yankı uyandırdı. Onların casus olduğuna inanmayan pek çok kişi bulunuyordu.

On yıllar sonra Sovyet haberleşmeleri Venona Projesi ile deşifre edildi ve kamuya açıldı. Bu haberleşmelerde Julius Rosenberg’in aktif olarak casusluk yaptığı yer almaktaydı. Ancak, suçlu bulunduğu casuslukla ilgili ya da Ethel Rosenberg’in ilgisi olduğuna dair herhangi bir delil bulunmuyordu.

Türk şiirinin önemli isimlerinden Melih Cevdet Anday da Rosenberglerin ölümünün ardından “Anı” isimli bir şiir yazdı. Şiir daha sonra Zülfü Livaneli tarafından bestelendi;

Reklam
Reklam

Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil bu anılacak şey değil
Apansız geliyor aklıma
Neredeyse gün doğacaktı
Herkes gibi kalkacaktınız
Belki daha uykunuz da vardı
Geceniz geliyor aklıma
Sevdiğim çiçek adları gibi
Sevdiğim sokak adları gibi
Bütün sevdiklerimin adları gibi
Adınız geliyor aklıma
Rahat döşeklerin utanması bundan
Öpüşürken bu dalgınlık bundan
Tel örgünün deliğinde buluşan
Parmaklarınız geliyor aklıma
Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm
Kahramanlıklar okudum tarihte
Çağımıza yakışan vakur, sade
Davranışınız geliyor aklıma
Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil unutulur şey değil
Çaresiz geliyor aklıma.

Anahtar Kelimeler: