İSTANBUL (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu anda anormal bir durumun olduğunu, bunu en uzlaşmacı ve yumuşak geçişle normale döndürmek gerektiğini söyledi.
CNN Türk televizyonunda yayımlanan "Kafe Siyaset" programına katılan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, iç ve dış siyasetteki gelişmeler ve AB turu kapsamında ziyaretlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İtalya ziyaretinde Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi konusunda olumlu izlenimlerle karşılaştığını belirten AK Parti Lideri Erdoğan, "İtalya'nın bir başka özelliği var. 2003'ün ikinci yarısında dönem başkanlığını İtalya üstleniyor. Ben 'Müzakere için nikahı sizin döneminizde kıyalım' dedim. Bu da onların hoşuna gitti" dedi.
Ardından Yunanistan'a gittiğini, görüşmelerin gayet olumlu geçtiğini ifade eden Erdoğan, "Simitis, dünya basını önünde Türkiye'ye Kopenhag'da müzakere tarihi verilmesi gerektiğini açıkladı. Sadece Almanya'da bir sorun var. Almanya, karşı çıkmıyor, ancak 'Tarih için tarih alınması 12 Aralık'ta uygundur' diyor. Tabi biz bunu istemiyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, Hıristiyan demokratların bu işe ters olduğunu ve AB'yi bir Hıristiyan kulübü olarak görmek istemediğini vurgulayarak, medeniyetler çatışmasını ortadan kaldırabilmek için Türkiye'nin AB'ye girmesinin önemli rol oynayacağını kaydetti.
Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğinin İslam ve demokrasinin bir arada nasıl yaşayacağına bir model teşkil edeceğini ifade etti.
Türkiye'nin böyle bir gelişimi gerçekleştirebilecek tek namzet olduğunu savunan Erdoğan, "Türkiye bu dönemde dünyaya bu modeli takdim etmenin adeta tek namzedi durumundadır. Sadece AB'si değil, Avrupa'sı da bu işe böyle bakıyor. Türkiye'de daha ideal bir yapının arayışı içindeysek, bu demokrasi içindir" dedi.
Türkiye'ye Aralık'ta müzakere tarihi verilmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Bundan sonra da müzakere süreci başlayacak. Bu çok sürecek. Müzakere tarihi verilmeyen tek ülke Türkiye. Neden Türkiye'ye vermiyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Denktaş'ın rahatsızlığı sebebiyle kendisinin görüşlerini almak için Yaşar Yakış'ın ABD'ye gittiğini belirterek, Kıbrıs konusundaki eşit ve egemen devlet anlayışını yineledi.
Mevcut Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları ile seçimlere gidildiğini, AK Parti olarak sandık seçim kurullarına temsilci dahi veremediklerini dile getiren Erdoğan, "Türkiye'de örgütlenmesi en güçlü partiyiz ama bize sandık kurullarında bir temsilci koyma imkanı vermediler. Meclis'te bunu konuştuk, tartıştık. Ancak buna yanaşılmadı. Bütün olay, AK Parti'nin nasıl engelleneceği" dedi.
İlk olarak ülkenin acil sorunlarını çözmek gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, "Şu anda bir hükümetimiz ve başbakanımız var. Çalışmaları bir düzene koyup, rayına oturması lazım ki, farklı bir sıçrama ile ülkeyi iyi bir yere taşıyalım" diye konuştu. Erdoğan, ilk yıl dokunulmaz konusunun üzerinde durmayı düşünmediklerini açıkladı.
Şu anda anormal bir durum olduğunu, bunu normale döndürme gayretlerinin her zaman ifade ettiği gibi siyasi iradenin görevi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şu anda ortada anormal bir durum var. Bu durumu normale döndürme gayretleri her zaman ifade ettiğim gibi siyasi iradenin görevidir. Bu konuda siyasi irade en uzlaşmacı ve yumuşak geçiş neyse onu yapmalı. Bu konuda bir süre belirmedik. Bir defa birinci derecede ülkenin acil sorunlarını çözmek gerek" dedi.
CHP'nin güvenoyu ile ilgili açıklamalarının kendisini üzdüğünü dile getiren Erdoğan, "İçinde 4 tane yargılanan bakanın olduğu bir programı desteklemeyiz' şeklinde açıklamaları beni üzdü. Yargılanmak başka şey, suçlu olmak başka şey. Burada önyargıyla yaklaşım döneminin başladığını düşüyorum. Biz bu değiliz. Biz muhalefetin doğru taleplerine doğru anlayışı ortaya koyacağız" ifadelerini kullandı.