Çay ile ilgili sözler: Özlü, kısa çay sözleri ve atasözleri! Resimli çay özlü sözleri!

Çay ilk olarak milattan önce 2737 yılında Çin İmparatoru Shen Nung tarafından yanlışlıkla keşfedildi. Çayın keşfedilmesinden sonra dünyanın pek çok yerinde varyasyonlar şeklinde tüketilmeye başladı. Özellikle ülkemizin çayın yerini anlatmaya kelimelerimiz yetersiz kalır. Sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi tavşan kanı çaylar, misafir geldiğinde de mutlaka demlenir. İngiliz kraliyetinden eksik olmayan 5 çaylarımızı da unutmayalım. İşte çay sözleri...

Çay milattan önce 2737 yılında, Çin'de medikal amaçlarla kullanılmaya başlandı. Zaman geçtikçe çay suyla bir araya getirilerek bir içeceğe dönüştü. İlk içecek olarak kullanılması ise milattan önce 10. yüzyıla tekabül ediliyor. Etimolojik olarak kelimenin kökeni ise Çin lehçesi olan Mandarin’den geliyor. Okunuşu olarak “Ça”, Latin harfleriyle yazılımı “Cha” olan bu kelime, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey ülkelerine kadar ilerledi.

İlk olarak Çin’de içilmeye başlanan çay diğer ülkelere yayılım göstermesiyle beraber yolculuğuna Kore, Japonya ve Vietnam üzerinden çıktı. Bu dönemde Hindistan’da çay hala medikal yöntemler için tercih edilmeye devam ediyordu.

Reklam
Reklam

ÇAYIN ORTAYA ÇIKIŞINA İLİŞKİN RİVAYET

Çayın Çin İmparatoru Shen Nung’un tarafından keşfedildiği rivayet ediliyor. Hatta ortaya çıkışı ise oldukça ilginç bir hikayeye dayanıyor. Çin imparatoru bir gün ağzı açık bir kapta su kaynatılırken çalılıklardan birkaç yaprak kaynayan suyun içine düşer. Nung yaprakları toplamadan suda kaynatmaya devam eder. Yayılan hoş kokunun sonra imparatorun merak edip suyun tadına bakması üzerine çay keşfedilmiş oldu.

ÇAY TÜRKİYE’YE NE ZAMAN GELDİ?

Türklerin çayla ilk tanışmasının hikayesinden ise Kazan Tatar Türklerinden Abdül Kayyum Nâsırî'nin "Favakihü'l-Cülesâ" adlı eserinde söz ediliyor. Bu eserde anlatıldığına göre çayı ilk içen Türk 12. yüzyılda Kazakistan’da yaşayan Hoca Ahmed Yesevi’ydi. Bir komşu ziyareti sırasında ilk kez çayla tanışan Yesevi, çayın yorgunluğunu geçirdiğini söyleyerek “Hastalarınıza bundan içirin ki şifa bulsunlar” nasihatında bulunmuştu.

Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelen çayın Osmanlı Devleti’ne gelişi 19. yüzyılın sonlarına denk geliyor. İstanbul’da çalışan bazı dükkanların çay ithal etmesiyle birlikte Osmanlı Devleti’nde içilmeye başlandığını söylemek mümkündür.

Reklam
Reklam

Çay yetiştiriciliğine yönelik ilk girişimin ise Sultan II. Abdülhamid döneminde yapıldığını söylemek doğru olacaktır. 1892'de yayınlanan "Coğrafya-i Sınai ve Ticari" adlı kitapta dönemin ticaret işleriyle uğraşan nazırı Esbak-ı İsmail Paşa aracılığıyla Çin’den getirilen çay tohum ve fidanlarının Bursa’da yetiştirilmek üzere ekildiği anlatılıyor. Ancak Bursa’nın ekolojik koşullarının elverişsiz olması nedeniyle Bursa’da yapılan girişimler sonuçsuz kalmıştı. Osmanlı arşivlerinde ise ilk çay tohumlarının Japonya’dan getirildiği söyleniyor.

20.yüzyıla kadar çayın yetiştiriciliği yapmayan ve uzak durmayı tercih eden Türkler, 1900’lü yıllarda Karadeniz’in çay konusunda biçilmiş bir kaftan olduğunu fark etti. Özellikle Rize ilinde çayda önüne geçilemez bir büyüme yaşanmıştır. 1924 yılında devlet tarafından Rize’de çay yetiştirilmesi konusunda yarıca bir yasa çıkartılmıştır. 1930’lu yıllara ise Gürcistan’dan alınan 70 ton siyah çay tohumu ekilmiş ve Rize’nin çay için biri numaralı olmasına yönelik adımlar atılmıştır. Dönem dönem yapılan değişikliklere rağmen dünyada çay üretimi gerçekleştiren ilk 6 ülke arasında yerini almayı başarmıştır.

Reklam
Reklam

ÇAY İLE İLGİLİ SÖZLER

Yalnızların yarenidir çay.

Geleydin bir çay içimi; sen çay dökerdin, ben de içimi…

Neyse ki çayın demi var, hayatın gamına inat.

Çay benim en iyi halimdir.

Güvenmek istiyorum, bir ömür çay içecek kadar.

Çaya kaç şeker alırsın diye bir ses sormalı ara sıra!

Acaba diyorum, ”çay” tadını senden mi alıyor?

Yağmur bereket. Çay umut getirir.

Soğuyan bir bardak çaydır benim ömrüm.

Neyse ki çayın demi var, hayatın derdine inat...

Çay sıvı bilgeliktir.

Çay yalnızlığı sevmezmiş. Benim çayım da seni istiyor yanında.
İnsan vücudunun yüzde yetmiş beşi suysa bizim ki çay suyudur.

Çay varken aşık olunur mu ? Çaysız aşk olur mu? Sensiz çay olur mu?

Hüzün de bir ilaçtır. Çay ile birlikte alınması gerekir.

Çayımın şekeri gitarımın teli. Yazımın sıcağı kışımın ocağı. Denizimin sesi melodimin esi. Her şeyimsin sen.

Demli iki çay ver usta, biri bana diğeri gelmeyen dosta.

Çay deyince, demlik ve bardaktan ötesini görenlere, selâm olsun…

İnsan çaya benzer; sıcak suyun içinde demlenene kadar gerçek rengini bilemezsiniz.

Reklam
Reklam

Çayı közde, sevgiyi gözde, tebessümü yüzde, adamlığı özde, mutluluğu azda arayın.

Umulmadık bir gün olabilir bugün… Bir çay söyle, yağmurların kokusunda.

Dünyadaki 4 elementin meydana getirdiği en güzel karışım şüphesiz ki çaydır.

Yalnızlığına bir çay demle. Oturup için kalabalığa doğru.

Çay yoksulların, şairlerin, yalnızların, aşıkların ve yetinmeyi bilenlerin resmi içeceğidir.

Şimdi sana çay söylesem onu da soğutursun.

Doğrudur; İstanbul şiir yazdırır, sen ise roman, aşk ise çay demlettirir.

Huyu mu güzel olsun, yüzü mü derseniz. Çayı derim. Çay önemli.

Ama sen öyle güzel gülüyorsun ki çayın yanına bir de kuru pasta ikram ediyorlar sanki…

Şimdi uzağım belki… Ama belli mi olur? Belki demli bir çay kokusuyla gelirim! Belki yağmur olur yağarım şehrine! Belki de rüzgarla düşerim önüne... Sen yeter ki bekle…

Çay birçok dilde üç harftir, benim dilimdeki aşk gibi… Ve karşılıklı içilirse can olur. Sen gibi değil, ben gibi değil, biz gibi…

Neyse ki çayın demi var, hayatın gamına inat. Söz ola kese savaşı, Söz ola kestire başı...

Reklam
Reklam

ÇAYLA İLGİLİ GÜZEL SÖZLER

Çayın rengi ne kadar güzel, sabah sabah, açık havada. (Orhan Veli Kanık)

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer… (Can Yücel)

Ömür bir çay içimi kadar zaten. (Umay Umay)

Çay henüz her şey bitmedi demektir… (Cezmi Ersöz)

İki çay söylemiştik orda biri açık, keşke yalnız bunun için sevseydim seni… (Cemal Süreya)

Çay henüz her şey bitmedi demektir… (Cezmi Ersöz)

Ama bu kente gelirsen unutma beni ara. Sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım… (Osman Konuk)

Bir gün çay içelim seninle, çaylar benden manzara senden olsun. (Orhan Kemal)

Pencerenin önünde örgü ören birinin -örgü mü, bir çay bardağını başka başka tutan ellerin becerikliliği mi… (Edip Cansever)

Ateşe hakiki bir çay koyalım, Kenti unutanlardan olalım. (Cahit Zarifoğlu)

Ömrün her anı nasihat, biri çay desin ve başlasın hayat… (Fatih Çakmak)

Soğuyan bir bardak çaydır benim ömrüm. (Nevzat Çelik)

Çay içiyoruz mutlu bir sessizlik içinde… (Cevat Çapan)

Masada çay bardakları ve senin ellerin olsun… (Tarık Tufan)

Ve oturdu mu bir masaya hakkını verir çay içmenin. (Cahit Zarifoğlu)

Reklam
Reklam

Şimdi ölsek en fazla kahvede çaylar soğur… (Yılmaz Odabaşı)

Biraz çay soğuklarda... Ne kadar acı şu dünya…(Behçet Necatigil)

Yazsam okusam, okusam yazsam biri devamlı çay verse bana. (Ömer Lütfi Mete)

Biz sevdiğimize seni çok özledim diyemezdik, bir çay demler oturur şiir yazardık… (Yusuf Mescioğlu)

Seni çay içerken izlemek, seni çay doldururken, seni demlerken çayı, kimseler inanmasa da düpedüz sevap. (Alper Gencer)

Bütün gün kahvede oturdum yedek kulübesinde ve bir kardeşim saf dışı kalsın diye çay söyledim kahveden… (İbrahim Tenekeci)

Çaycı getir ilaç kokulu çaydan, dakika düşelim senelik paydan… Zindanda dakika farksız aydan… (Necip Fazıl Kısakürek)

Biz, çayın yalnızlığa iyi gelen tarafını da severiz. Avuçlarken ince belli bardağı, hücrelere kadar hissettiren sıcaklığında unuttuk yalnızlığı. (Oğuz Atay)

Benim sana verebileceğim çok bir şey yok aslında. Çay var içersen, ben var seversen, yol var gidersen… (Aşık Veysel)

Benim çay bardağımda senin gözlerin olur, senin gözlerin sizin çay bardaklarınızda… (Sezai Karakoç)

Reklam
Reklam

Çay içmeye gidenler vardı akşamüstü, parklara gidenler de duruma uymak kısaltıyordu günlerini artamayan eksilmeyen bir hüzünle… (Turgut Uyar)

Otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime; anne dedim, hadi çay koy da içelim.(Ali Lidar)

Bir çay yalnızlığı Emirgân’dan öteye, değdikçe ısındığı yaldızlı bardağın… (Attila İlhan)

Sonra çay bize bir gerçeği daha öğretti; Bekleyen her şey soğur, acır ve bayatlar. (Mehmet Deveci)

Çay bardağında bırakılan dudak payı kadar bile uzak kalamam gözlerine. (Sunay Akın)

Açık çay içerdi hep. Demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş. Öyle derdi hep. (Cemal Süreya)

Şimdi diyorum; Şimdi, Bir deniz, Denizde vapur, Gökyüzünde martı, Semaverde çay olmalı. Bir de çaya yaren. (Cemal Süreya)

Her gülümseyişinde tüm ülkeye çay ısmarlayayım, seninleyken bir yudum çay zenginleştirilmiş uranyum gibi enerji veriyor bana. (Murat Menteş)

Basit yaşayacaksın basit, sanki bir gün yaşamın sona erecekmiş gibi basit, çay, simit ve peynirle… (Yalçın Ergi)

Çaycı getir ilaç kokulu çaydan, dakika düşelim senelik paydan… (Necip Fazıl Kısakürek)

Reklam
Reklam

Bir insan efkârlıysa ve bunun üstüne bir de çay içiyorsa sessizce terk edin orayı. Çay bulaşıcıdır. Efkâr da… (Bekir Erdoğan)

Ne kadar kibirli olursa da bardağın önünde eğilir çaydanlık. Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazı ol. Hatta bir adım bile geçme gurur kapısından. Bardağı insan bunun için öper daima alnından… (Erkin Vahidov)

LEYLA İLE MECNUN’DAN İSMAİL ABİ’NİN ÇAY SÖZLERİ

Tüm zamanların en sevilen Türk dizilerinden biri olan Leyla ile Mecnun’da da çayın özel bir yeri vardı. Hemen her bölümde dizinin karakterleri illa ki Erdal Bakkal'da çay içerler. Özellikle dizinin sevilen karakteri İsmail Abi’nin çay ile ilgili sözleri de hala akıllardadır...

Adamlar bana çay verdi çay. Çay veren adam hiç kötü olur mu? Aklın mantığın kesiyor mu senin?

Her şeyi salla ama çayı demle hacı.

Bir laf edene bakarım adam mı diye, bir de lafa bakarım laf mı diye... Sonra gider ocağa bakarım çay var mı diye. Çay önemli!

İnsan sevmek aşırı yorucu ben sadece çayı seviyorum

Çay içerek bi takım şeyleri düzelteceğime inanıyorum.

Usta bizim çaylar 1 oldu.

Seni sevmek zulümse çay içelim gülümse.

Hayalini gerçekleştiren insanları çay içerek seyrediyorum.

Kimseyi sürekli görmek isteyecek kadar sevmeyin. Siz en iyisi kimseyi sevmeyin, çay için.

İnsanın kendi kendine çay demlemesi sonra tek başına içmesi başlı başına bi mücadele değil mi ya

Çay içince mutlu olan birisiyim benden bi zarar gelmez.

Bu havada çay içilir mi deme, çay her havada içilir lakin herkesle içilmez.

Ne kadar fedakar olursanız olun gün gelir adı "yapmasaydın" olur. O yüzden fazla takmayın. Çay var mı?

Masaya bırakılmış çay gibiyim, gittikçe soğuyorum hayattan.

Ben artık o gemide çay içmek istiyorum.

Çay varsa umut var demektir. Hadi eyvallah!