İSTANBUL (İHA) - Engin Ceber'e işkence yaparak ölümüne sebep oldukları iddiasıyla Bakırköy Adliyesi'ne getirilen 97 polis memurundan 6'sı bayan yaklaşık 15 polis memuru, Ceber'in birlikte gözaltına alındığı arkadaşları tarafından teşhis edildi.
Engin Ceber'in 28 Eylül'de Sarıyer Derbent Mahallesi'nde birlikte dergi dağıttığı arkadaşları Cihan Gün, Aysu Baykal ve Özgür Karakaya, Sarıyer ve İstinye Polis Merkezi'nde gözaltında tutuldukları süre içerisinde kendilerine işkence yaptıklarını öne sürdükleri polis memurlarını teşhis etti. Sabah saatlerinde Bakırköy Adliyesi'ne getirilen Sarıyer ve İstinye Polis Merkezi'nde görevli 97 polis memuru gün boyu belirli gruplar halinde tanıklarla yüzleştirildi. Cihan Gün, Aysu Baykal ve Özgür Karakaya'nın kendilerine gösterilen 97 polis memurunda içlerinde 6'sı bayan olmak üzere yaklaşık 15 polis memurunu teşhis ettikleri öğrenildi.
Tutuksuz yargılanan Cihan Gün, Aysu Baykal ve Özgür Karakaya'nın avukatı Taylan Tanay adliye çıkışı yaptığı açıklamada, mahkemenin almış olduğu gizlilik kararının dışına çıkamadıklarını belirterek, "Bütün bilgileri paylaşmak isterdik. 28-29 Eylül'de meydana gelen olayla alakalı müvekkillerime 10 -15 kişilik gruplar halinde 97 kişi gösterildi. Müvekkillerimde bu kişilerden 15'e yakınını birebir teşhis etti. Birebir karşılıklı bir yüzleşme oldu. Başta cinsel taciz olmak üzere hakaret ve işkence nedeniyle
şikayette bulunmuştuk. İçişleri Bakanlığı'nın, idari yönün dışında bir yardımı olmadı. Gerek benimle gerekse müvekkillerimle irtibata geçmediler. Davanın iki ayağı var idari ve hukuki. İdari bir soruşturma yürütülüyorsa iddia sahiplerini dinlemeleri gerekir" diye konuştu.
Polisleri teşhis eden Engin Ceber'in arkadaşlarından Aysu Baykal ise teşhis etmeye çalıştıkları polislerden bazılarının saçını kestirdiğini bazılarının ise tipini değiştirmeye çalıştığını belirterek, "Biz bu da var dediğimizde gülenler oldu. Aradan zaman geçti teşhis edemediklerimizde oldu. Fakat emin olmadıklarımıza bir şey söyleyemedik" dedi.
Özgür Karakaya ise yaptığı açıklamada, "Engin'le bütün aşamalarda beraberdik. Beraber gözaltına alındık. Gerek karakolda, gerekse cezaevinde bize işkence ettiler. Üzerimize kovalarla su döktüler. Koğuş demirleriyle vuruldu. Engin'le ayrı koğuşlardaydık. Engin'in öldüğünü gazetelerden okudum, televizyonlardan duydum" şeklinde konuştu.