MOSKOVA (İHA) - Eski Sovyetler Birliği'nin en acımasız liderlerinden sayılan İosif Stalin tarafından, 23 Şubat 1944 yılında alınan talimatname uyarınca Çeçen halkının Sibirya ve Kazakistan'a sürgün edilişinin 63. yıldönümü Moskova'da matem mitingi ile anıldı.
Rusya'nın önde gelen çeşitli insan hakları örgütlerinin ortak teşebbüsüyle başkent Moskova'daki Novopuşkinskaya Meydanı'nda düzenlenen mitingde 63 yıl önce yaşanan korkunç olaylara tepki ve öfkeler dile getirildi.
Sıfırın altında 25 derece hava soğukluğuna rağmen yaklaşık iki saat devam eden mitinge katılan onlarca savaş karşıtı ve insan hakları savunucuları, "Çeçenistan savaşı Rusya'nın yaşam tarzı", "Çeçenlerden özür diliyoruz", "Rusya'ya özgürlük, Çeçenistan'a bağımsızlık", "23 Şubat, matem günüdür", "23 Şubat bizim tarihimizdir, utanç kaynağımızdır" içerikli pankartlar açtı. Mitingin açılış konuşmasını yapan Savaşa Hayır Vakfı üyelerinden Ella Polyakova, Stalin'in soykırım harekatı sırasında 400 bin Çeçen ile 90 bin İnguş'un Kazakistan ve Sibirya'ya sürüldüğünü belirtirken, soğuk hava koşulları altında hayvan vagonlarında sürgüne tabi tutulanların yüzde 30 ila yüzde 50'sinin sürgün sırasında hayatını kaybettiğini söyledi.
Rusya'da 23 Şubat tarihinin "Vatanın Savunucuları Bayramı" olarak kutlanmasına tepki gösteren Polyakova, "Rusya, Federal yapısına saygı gösteriyorsa, Çeçenlerin bu acı gününü dikkate alarak 23 Şubat kutlamaktan vazgeçmeli" dedi.
Miting organizatörlerinden Mihail Briller ise, konuşmasında Çeçenlerin ikinci dünya savaşı sırasında Kızıl Ordu saflarında Alman Naziler'ine karşı savaştığına dikkat çekerken, bu halkın vatana ihanet ettiği iddiasıyla sürgüne tabi tutuluşunun tüm insanlık tarihi için bir ayıp oluşturduğunu söyledi.
Çeçenistan'da bugün yaşanan durumun da pek iç açıcı olmadığını vurgulayan Briller, "İktidar, Çeçenistan'da barış ve istikrar sağladık gibi laflarla halkı oyalamaya çalışıyor. Biz kesinlikle böyle laflara aldanmıyoruz. Çeçenistan'daki savaşa biran önce son verilmesini istiyoruz" dedi. İnsan Hakları İçin Örgütü lideri Lev Ponomarev de, sürgün sırasında yaşanan katliamlardan Haybah Köyü trajedisine özellikle dikkat çekerken, sözkonusu köyde çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 700 kişinin ahırlara doldurularak diri diri yakıldığını anlattı. Son yıllar Çeçenistan'da sürdürülen savaşta da on binlerce sivilin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Ponimarev, "Ben bir Rus olarak Çeçenistan'da işlenen insanlık suçları için vicdan azabı çekiyorum. Çeçenlerden özür dilemek için kelimeler yetersiz kalıyor. Hiç olmazsa azınlıklara yaptıklarımızdan utanalım" şeklinde konuştu.
Eylem sırasında yoğun güvenlik önlemi alan başkent polisinin, eyleme katılan basın mensuplarının da isimlerini kaydetmesi dikkat çekti.