AĞRI(ANKA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP'nin çözüm sürecinde izlediği tutumu eleştirerek, "CHP mahcup gelini oynuyor. Ne evet diyor, ne de hayır diyor. Kılıçdaroğlu'na soruyorlar "ne diyorsunuz bu süreç için?' O da "Biz bir şey bilmiyoruz' diyor. Şimdi Ağrı'da bir çöpçüyü yoldan çevirsek, ona sorsak ülkede ne oluyor, o da bir şeyler oluyor der" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, bir dizi inceleme ve temaslarda bulunmak üzere Ağrı'ya geldi. AK Parti Ağrı milletvekilleri Fatma Salman ve Mehmet Kerim Yıldız ile Ankara'dan uçakla Ağrı'ya gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Ağrı Havalimanı'nda AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi ve partililer tarafından karşılandılar. Havalimanından ilk olarak Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'ne geçen Hüseyin Çelik, partisinin düzenlediği "Siyaset Akademisi"ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Hüseyin Çelik, iktidara geldiklerinde ret, inkar ve asimilasyonu bir tarafa ittiklerini belirterek, "O gün bugündür biz Doğu ve Güneydoğu meselesinin, Kürt vatandaşlarımızın tek probleminin ekonomik meseleler olmadığının farkındayız. Haşa biz tuvaletle mutfak arasında bir boru değiliz ki, sadece midemiz yok ki; bizim bir aklımız, ruhumuz, gelenek ve göreneğimiz var. Meseleye böyle bakacağız" diye konuştu. AK Parti iktidarı ile Ağrılı Kürt bir düşünür olan Ahmed-i Hani'nin kitaplarının basıldığını, okullarda seçmeli Kürtçe dersinin okutulduğunu aktaran Çelik, "Tabi kötü taraf şu, PKK diyor ki "bunlar kendiliğinden mi oluyor. Biz kan döküyoruz. Canımızı veriyoruz, kanımızın karşılığında devlet bize taviz veriyor.' Eğer meseleye böyle yaklaşırsanız. Bu hem gerçeğin çarpıtılması olur hem de hakkın inkarı olur. Eğer kan dökmekle can almakla bu iş olsaydı; 1991, 1992, 1993, 1994'te her yıl 4-5 bin PKK'lı, bine yakın güvenlik görevlisi, polis, asker, korucu şehit oluyordu. Eğer o gün AK Parti gibi bir devlet aklı olsaydı bu böyle olmazdı" ifadelerini kullandı. AK Parti iktidarının Kürt sorunu bir bütün olarak ele aldıklarını söyleyen Çelik şöyle devam etti:
"Biz hepsini bir bütün olarak ele aldık. Şimdi PKK ve BDP istedi diye mi biz TRT-6'yı kurduk sanki. Sanki onlar bundan hoşnut oldular mı ki TRT-6'ya TRT-şaş demiyorlar mı? Onların siparişi üzerine mi kurduk sanki. Memnun olmadılar. PKK ve BDP istese de istemese de biz Kürt vatandaşlarımızın meşru, makul ve mantıklı taleplerini yerine getirdik, getiriyoruz ve getirmeye de devam edeceğiz. Hiç kimse buna engel olamaz.
Çözüm süreci; artık silahın, insanların kendisini ifade etme biçimi olmamasını temin etmeye yönelik bir meseledir. Biz diyoruz ki BDP'ye gelin Abdullah Öcalan'ın bütün fikirlerini mecliste söyleyin, ne konuşacaksanız konuşun, ama terörü meşrulaştırmadan, şiddeti, kaba kuvveti ve terörü bir çözüm aracı olarak dayatmadan bunu yapın. Ben kendi hakkımı elde edeceğim diye başkasının hayatına son veriyorsam bu insani, medeni ve İslami değil. Biz elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyduk. Sayın Başbakan büyük bir liderlik örneği göstererek, bu fitne bitsin diye bu süreci başlattı. Burada güzel bir hava var, temenni ediyorum ki toprağa cemrenin düşmesi gibi inşallah insanların gönlüne de sevgi cemreleri düşer, bu kin, nefret ve öfke ortadan kalkar"
Çelik, MHP'nin çözüm sürecine karşı çıktığını söyleyerek, MHP'nin sürece karşı çıkmasını, "Kürtçülük ortadan kalkarsa Türkçülük pirim yapmaz. Etki tepki meselesi var. Bakın eğer bu çözüm süreci başa geçsin, BDP marjinal bir parti olur. Bunu bir yere yazın. Tabi aynı düzeyde MHP de oy kaybeder. MHP şehit cenazelerini kullanarak siyaset yapıyor" ifadeleri ile değerlendirdi.
CHP'nin de bu süreçte izlediği tutumu eleştiren Çelik, "CHP'de mahcup gelini oynuyor. Ne evet diyor, ne de hayır diyor. Kılıçdaroğlu'na soruyorlar "ne diyorsunuz bu süreç için?' O da "Biz bir şey bilmiyoruz' diyor. Şimdi Ağrı'da bir çöpçüyü yoldan çevirsek, ona sorsak ülkede ne oluyor, o da bir şeyler oluyor der" dedi.
PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır'da yapılan Nevruz törenlerinde okunana mesajını değerlendiren Çelik şu ifadeleri kullandı:
"Öcalan daha önce müstakil Kürdistan diyordu, bundan vazgeçmiş, federasyon diyordu ondan da vazgeçmiş. Demokratik özerklik, ondan da vazgeçmiş. Şimdi diyor ki "iyi bir demokrasi Kürtlere de Türklere de yeter'. Şimdi Abdullah Öcalan bu noktaya gelmişse ve adamlara da "silahın devri geçti silahları bırakın, fikir ve siyaset konuşun' diyorsa, bu iyi mi kötü mü? Elbette iyi. Kılıçdaroğlu sen buna ya iyi de ya da kötü de. CHP'nin tek derdi şu, bu süreç çözülürse AK Parti'ye yarayacak. Biz gelecek seçimi düşünerek değil, biz gelecek nesilleri ve Türkiye'nin istikbalini düşünerek hareket ediyoruz. Güzel günler inşallah bizi bekliyor. Kimsenin ölmediği, öldürmediği, kinlerin, nefretlerin değil, sevginin büyütüldüğü bir Türkiye hepimizin özlemidir" şeklinde konuştu.