1 Haziran'a ertelenen seçim çalışmalarına katılmak üzere bugün saat 15.00'te Türk Hava Yolları'na ait tarifeli uçakla Ağrı'ya gelen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ak Parti sözcüsü Hüseyin Çelik'i hava alanında, Seçim Koordinasyonu Merkezi Başkanı ve Ak Parti Batman eski Milletvekili M. Emin Ekmen, Ak Parti Ağrı milletvekilleri Fatma Salman, Mehmet Kerim Yıldız, Ekrem Çelebi, Ak Parti Ağrı Belediye Başkan adayı Hasan Arslan, Ak Parti İl ve İlçe yönetimi tarafından karşılandı. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Ağrı'dan İstanbul'a giden Nihat Hatipoğlu ile hava alında kısa bir sohbet ettikten sonra kent merkezindeki bir taziye evine gitti.
Taziyeden sonra İmam Hatip Mezunları Derneği'nin bir düğün salonunda yaptığı programda katılan Çelik, burada yaptığı konuşmada, "Türkiye partisi olabilen bütün ülkeyi kucaklayan bir parti var. O da Ak Parti. Ana muhalefet partisi CHP ise sahillerde var, plajların partisidir. MHP Türkçülük üzerinden siyaset yapıyor, Türk etnisitesi siyaset yapıyor ki, etnik köken üzerinden siyaset yapmak uzun ve kısa vadede memleketi felakete götürür. Biz insanlar arasında bu ayırımı yapmadık, yapmayacağız. Bu memlekette Kürt demek suç teşkil ediyordu, Kürt diye bir şey yoktur, Kürtçe diye bir şey yoktur diyorlardı. MHP Türkçülük yapıyor inkar üzerine, BDP'de Kürtçülük yapıyor. O da Kürt etnik kökeni üzerinde siyaset yapıyor. Doğu'da ve Güney Doğu'da belli yerlerde var, bütün Türkiye'de yok. Biri Kürtçülük, biri Türkçülük, CHP Kemalistlik ve ulusalcılık yapıyor, Ak Parti ise 77 milyon insanın ortak değeri neyse ona sahip çıkıyor. Biz Kürtçülüğü de, Türkçülüğü de ayaklarımızın altına almışız. 17 Aralığı yapanlar CHP'nin değirmenine su taşıdılar. Eğer bu memleketin kaynakları çar çur edilseydi ona buna peşkeş çekilseydi bu hizmetler olmazdı. Ağrı'da elle tutulur ne varsa Ak Parti hükümeti dönemine aittir” dedi.
Çözüm sürecine de değinen Çelik, kendisinin 7 yaşında Türkçeyi öğrendiğini söyledi. Çelik, "Biz Kürk'üz ama Kürtçü değiliz, Kürt'ün Kürt olmayan birinden üstün bir tarafı yoktur. Şimdi bütün bunları yaptık, BDP ve PKK ne diyor biliyor musunuz? 'Bunlar kendiliğinden mi oldu. Biz bastırdık, can aldık can verdik. Vurduk, vurulduk kan döktük, kanımız döküldü. Bunlara taviz olarak kıymık kıymık kopardık' diyorlar. 1990 ile 1995 yıllarına kadar yılda kaç PKK'lı öldürülüyordu biliyor musunuz? Ortalama 4 bin. Polis vatandaş ve diğer taraftan toplam bin can kayboluyordu. O gün Ak parti gibi bir siyasi irade olmadığı için eğer vurarak kan dökerek can alarak can vererek eğer bu olsaydı 90'lı yıllarda bunları yaparlardı. Eğer Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider olmasaydı; bu kadar değil, bu memlekette 10 katı insan ölse değişen hiçbir şey olmazdı. Çözüm süreci bu memlekete barış getirme kardeş kavgasını nihayete erdirmek Ak Parti'nin iradesi ile olmuştur. PKK, Kürt çocuklarının kanı üzerine ideolojik hesap yapıyor. Öte taraftan MHP gibi partiler de maalesef şehit kanları üzerine hesap yapıyor. Biz Kürt çocuklarının kanı üzerinden de Türk çocuklarının kanı üzerinden de siyasi ve ideolojik hesap yapanları lanetliyoruz" diye konuştu.