Çelik: Hem kel hem fodul olmamalı

Çelik:''Şayet kendisine izafe edilenler doğruysa, bunun utanç ve mahcubiyetiyle hem kel hem de fodul tavrı içerisinde olmamalı ve bir kahraman edasıyla ortalıkta dolaşmamalı'' dedi.

ANKARA (A.A) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, kendisine ait olduğu iddia edilen görüntülerin ardından takındığı tutumu eleştirerek, ''Şayet kendisine izafe edilenler doğruysa, bunun utanç ve mahcubiyetiyle hem kel hem de fodul tavrı içerisinde olmamalı ve bir kahraman edasıyla ortalıkta dolaşmamalı'' dedi.

Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, olayın duyulmasından sonra Başbakan Erdoğan'ın, kendisinden beklenen hassasiyet ve nezaketle ''hem görüntülerin yayından kaldırılması hem de olayın hiçbir zeminde dillendirilmemesi'' yönünde ilgili bakan ve parti yöneticilerine talimat verdiğini hatırlattı.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan'ın da Baykal'ın bu iddialarını ''ahlaksız bir iftira'' olarak nitelediğini ve Baykal'dan elinde bilgi veya belge varsa bunları savcılığa vermesini istediğini söyleyen Çelik, şöyle konuştu:

''Sayın Baykal, bunu yapacağına Cumhuriyet Savcısının kendi bilgisine başvurmasını bile reddetmiş, gerçeğin ortaya çıkması yönünde çaba harcayacağına mağdur ve mazlum rolü oynamayı tercih etmiştir.

Elbette dedikodular üreterek, komplolar hazırlayarak, montajlı görüntüler icat ederek insanların haysiyet ve onurları ile oynamak, onların aile şerefine leke sürmek ve kişilerin iffetine kara çalmak hukuken suç, dinen günah, ahlaken ayıp, örfen ise namertliklerin en büyüğüdür.

Böyle bir haksızlığa uğramış kişi veya kişiler kim olursa olsunlar yanlarında hem devletlerini hem de insaf ve vicdan sahiplerini bulma hakkına sahiptirler. Ne var ki, Sayın Baykal kendisi ile ilgili olarak ortaya sürülen görüntülere konu olan olayı yalanlamamış, bunun yerine kendisine komplo kurulduğu ve bunun arkasında iktidarın olduğu iftirasına sığınmıştır.''

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan'ın, dün bir gazetecinin sorusu üzerine ''mağduriyet'' meselesine getirdiği izahın, aslında kamu vicdanının hal diliyle söyledikleri olduğunu ifade eden Çelik, şunları söyledi:

''Sayın Başbakan, sadece halkının büyük bir çoğunluğunun hissiyatına tercüman olmuştur. Sayın Başbakan oldum olası aile mahremiyetine, insanların kutsallarına, kişilerin iffet ve şerefine saygı duşmuş, kendisine yapılmasını istemediğini şeylerin, siyasi rakiplerine de olsa başka insanlara da yapılmasını istememiş, bilgisi, iradesi ve gücü dahilinde ise bunlara hep mani olmuştur.''

Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere ''AK siyasetin mensuplarının'' fitneye, fesada, dedikoduya ve komploya iltifat ve itibar etmeyeceğini ifade eden Çelik, belden aşağı vurarak siyaset yapma, kirli zeminlerden ve kirli ilişkilerden medet ummanın tarzları ve tavırları olmadığını söyledi.

Türkiye'nin gündemini meşgul eden ''bu nahoş olayın'' CHP'nin kurultayına 2 hafta kala yaşanmasının da düşündürücü olduğunu vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:

Reklam
Reklam

''Sayın Baykal, Sayın Başbakanımız, Hükümetimiz ve partimizle ilgili terbiye sınırlarını zorlayan ne söylerse söylesin, biz yine onun hukukunu kendi hukukumuz kabul edeceğiz. İster partisinin başına dönsün ister dönmesin hükümetimiz bu olayın aydınlatılması için yapabileceklerinin tümünü yapacaktır. Sayın Baykal, bilmelidir ki kem söz sahibine aittir.''