Çelik: Her partiyle oturup konuşuruz, ama birileri terör kartını oynamamalı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Hüseyin Çelik, kitlesel farklılıkların da bireysel farklılıklar...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Hüseyin Çelik, kitlesel farklılıkların da bireysel farklılıklar gibi yaradılışın bir gereği olduğunu belirtti. Çelik, meseleye bu şekilde yaklaşılması halinde muhalefet partileriyle TBMM zemininde oturup konuşmaya açık olduklarını söyledi. Birilerinin terör kartını da oynamamaları gerektiğini kaydeden Çelik, “Birileri kaba kuvvet ve şiddeti; kendisini destekleyen bir unsur olarak asla kullanmamalı.” dedi.
Seçim çalışmalarının ardından, Gaziantep’te teşekkür ziyaretlerini sürdüren Çelik, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yeni dönemde CHP, MHP ve BDP ile hukuk zemininde oturup konuşabileceklerini anlatan Çelik, “Her etnisite Allah’ın bir ayetidir. Allah insanları kavim kavim yaratmıştır. Bunları kaldırmak kulların hakkı değildir esasen. Bizim bireysel farklılığımız ne kadar meşru ve makulse, bu yaradılışın, fıtratın gereği ise kitlesel farklılıklarımız da böyledir. Meseleyi eğer bu çerçevede ele alabilirsek önümüzdeki süreçte, gerek yeni anayasanın yapımında, gerekse memleketle ilgili diğer meselelerin çözümünde farklı dünya görüşlerine sahip olmamıza rağmen, farklı siyasi duruşlara sahip olmamıza rağmen biz CHP ile de, MHP ile de BDP ile de TBMM zemininde, hukuk içerisinde kalarak, oturup konuşabiliriz.” diye konuştu.
Ancak birilerinin terör kartını hiçbir zaman oynamaması gerektiğinin altını çizen Çelik, “Birileri kaba kuvvet ve şiddeti; kendisini destekleyen bir unsur olarak asla kullanmamalı. Kendi arkasındaki güçlendirici bir mekanizma olarak kullanmamalıdır. Bunu yaptığınız zaman işler sürüncemede kalır, çözümsüzlüğe doğru gider. Doğu ve Güneydoğu’nun makus talihi o zaman yenilemez. Biz kalkınma ile bu makus talihi yenmeye çalışıyoruz.” sözlerini kaydetti.

Reklam
Reklam

BDP, TBMM’DE ÇÖZÜM ÜRETİCİ, ÇÖZÜME KATKI SAĞLAYICI BİR UNSUR HALİNE GELEBİLİR
BDP’nin 36 bağımsız milletvekili ile Meclis'e girdiğini hatırlatan ve artık terörden medet umulmaması gerektiğine vurgu yapan Çelik, “Teröristlerden de medet umulmaması gerekiyor. BDP eğer müstakil bir irade sergilerse ve hakikaten peşin hükümlerden arınmış bir şekilde oturup da TBMM’de iktidar partisi ile konuşursa, sadece bu meselede değil birçok meselede de katkı sağlayan olur. Bir şey yanlış anlaşılmasın. BDP, Kürtlerin yegane temsilcisi falan değildir. BDP, Türkiye’de bu seçimde 2,6 milyon oy almıştır. 2,6 milyon oy demek, Türkiye’de her 1,5 vatandaştan biri seçmendir. Dolayısıyla bunu 1,5’la çarptığınız zaman 3,9 milyon nüfus eder. O zaman bütün Türkiye’de BDP’ye gönül veren 3,9 milyonluk nüfus var. Peki Türkiye’de ne kadar Kürt var? Şimdi soruyorsunuz BDP’li arkadaşlara 25 milyon diyorlar. Eğer 25 milyonsa 6 Kürt’ten biri BDP’yi destekliyor demektir. Yok 20 milyon var diyorsanız 5 Kürt’ten biri destekliyor demektir. O zaman BDP 36 milletvekili çıkardığı için kesinlikle farklı bir tutum içerisine asla girmemelidir. Kürtlerin yegane temsilcisi, Kürtlerin sözcüsü, Kürtlerin adeta sendikası gibi kendi kendine bir konum belirlememelidir. BDP, TBMM’de grup kuran bir parti olmuştur. Daha önce de grubu vardı. Bugün grubu daha da büyütmüştür. O zaman dediğim gibi, makuliyet içerisinde, hukuk içerisinde kalarak demokratik değerler platformunda siyaset yaparak, TBMM’de çözüm üretici, çözüme katkı sağlayıcı bir unsur haline gelebilir.” ifadelerini kullandı.
Kürtlerin haklarını müdafaa etmenin BDP’nin işi olmadığını kaydeden Çelik, sözlerine şöyle devam etti: “Bu hepimizin işidir. CHP’nin de, MHP’nin de, AK Parti’nin de işidir. ‘Bu ülkede yaşayan 3 -4 milyon insan demokratik vatandaşlık, anayasal vatandaşlık çerçevesinde hür ve eşittir. Kimse etnisitesinden dolayı, anadilinden dolayı, mezhebinden ve dininden dolayı farklı bir muameleye tabi tutulamaz.’ deniyorsa bunun da gereğinin yapılması gerekiyor. Bu çerçevede meseleye bakarsak, BDP’liler bu çerçevede çözüm üretmeye çalışır, diğer partiler ve iktidar partisiyle diyalog sürecine girerse, hem kendileri hem bölge hem Kürtler hem Türkiye bundan kazançlı çıkar. Ama bir kez daha altını çiziyorum. Bu meselenin çözümünde, masanın bir tarafında BDP, bir tarafında AK Parti gibi bir şey söz konusu değil. Eğer Kürt vatandaşlarımızla ilgili bir problem varsa -ki var- bunun yegane muhatabı onlar değil. Çünkü AK Parti’ye oy veren Kürt sayısı BDP’ye verenden 3 kat daha fazla.”

Reklam
Reklam

BUGÜN ADAM ÖLDÜRMEK YANLIŞ DA 3 GÜN SONRA ÖLDÜRMEK DOĞRU MU?
Çelik, terör örgütü PKK’nın eylemsizlik kararını uzatmasıyla ilgili de görüşlerini açıklayarak şöyle konuştu: “Bugün adam öldürmek yanlış da 3 gün sonra öldürmek doğru mu? Bir insanın bile kanının akmaması lazım. Bakın esasen şehit kanları üzerinden siyaset yapmak da, Güneydoğulu çocukların üzerinden siyaset yapmak da aynı derecede kabul edilemez şeylerdir. Bu ülkede hiçbir ananın gözyaşı dökülmesin. Biz demokratik açılımı başlatırken, bunu Başbakanımız, bizler çok net bir şekilde vurguladık. Eğer gerçekten anaların yüreğine kor, köz düşsün istemiyorsak, gerçekten gencecik delikanlılar ölmesin istiyorsanız, herkes başını iki elinin arasına alıp, bir kez değil, bin kez düşünmek zorundadır. Dolayısıyla, ‘Şimdi biz çatışmasızlık istiyoruz, ama bir hafta sonra çatışma tekrar başlayacak.’ deniyor. Sürekli bunu bir pazarlık haline getirmek, demokrasinin kılıcı gibi memleketin üzerinde bunu tutmak kabul edilebilir bir şey değildir.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz